1999 yılı ramazan ayı nın 3. (oruçlu) günündeydik.
Çok hereketli her işi yılmadan yapan yardım sever komşularının bile tamir işlerini üslenmiş 35 yaşına ulaşmıştım.
Ciddi hiçbir rahatsızlık geçirmemiştim. O akşam izmirden dönüyordum bi tankeri solladım sağlam olarak solladığım son araba o oldu şöför uyuyordu her halde sollamayı bitirmek üzereydim tanker arkadan tampona değdi. Sıyırmış ucuz kurtuldum derken o an kornaya uzun uzun bastım tanker arkamda ben önde ikimizde zik zak çiziyorduk. Ben tam toparlamak üzereydim bana hızla arkadan çarptı. Artık takla atıyordum saat 20.30 civarıydı. 3 takla sayabildim, o an sadece kelime-i Şaadet getiriyordum.
Gözümü hastahanede açtığımda koridor da sedyede yatıyordum. Hasta bakıcı kurtuldu atlattı diye seslendi. Bu sesi duyduğuma ölmediğime sevinmiştim, tekrar bayılmışim. Ayıldığımda ambulans içindeydim, nereye gidiyoruz diyebildim yanımdaki hasta bakıcıya İzmire ssk hastahanesine dedi.
Ben bir telefon edebilir miyim dedim telefonu aldım ama sağ elimi kullanamıyordum el bileğini sadece deri tutuyordu, başımın sağ tarafı tampon spanç doluydu sordum kafa derisi üçde biri yüzülmüş dediler sürtünmeden deri kulağıma kadar inmiş, o ara bacaklarım dedim sanki yoklar bacağımı sıkarmısın dedim sıkıyorum dedi sağ sol dedim ikisi de dedi ikisinide aynı anda sıkıyorum belki şoktandır merak etme diyordu inandım. 3 gün geçmiş ben 5-6 ay sonra yürüme hayali kurarken ameliyat eden doktor bir sabah "artık bu şekilde yaşamaya alışacaksın" dedi.
5 sene geçti alışmadık mı, alıştık. Kabıma sığamazken tekerlekli sandalyeye sığmadık mı, sığdık. Ama bir kere bile neden ben ALLAHIM asla demedim demem de bu yaradandan bana bir hediyedir gibi baktım ben hep. Çevrem hep bana şaşırır ben de onlara sen bu duruma bu kadar nasıl alıştın derler oysa a kadar kolaydı ki, ben olayı 45 dakikalık bir sınava giren dersini iyi çalışmış bir öğrenci gibi gödüm hep.
BU SINAV HİÇ ZOR GEÇER Mİ. İNSAN HER HALİYLE ÖRNEK OLMALIYDI BEN ÖRNEK OLMAYA DEVAM ETMELİYDİM.
5 senedir tekerlekli sandalyede bile dini inacım doğrultusunda namazımı bırakmamaya sağlam halimden daha çok ibadet etmeye başladım.
Bu bir itiraftır ben ALLAHA ne kadar yakın yani ibadete ne kadar ağırlık verdiysem yaratıcımız da bana on misli işimi kolaylaştırdı. 3 çocuğumla mutlu hayatıma devam ediyorum. hep şunu düşünürüm, ya kör olsaydım ya bitkisel hayatta kalsaydım ya,ya,ya çoğoltmak mümkün ya hazırlıksız olarak ÖLSEYDİM.
YAŞAMAK DİRENMEKTİR herkese sağlık ve mutluluklar dilerim.
Çok hereketli her işi yılmadan yapan yardım sever komşularının bile tamir işlerini üslenmiş 35 yaşına ulaşmıştım.
Ciddi hiçbir rahatsızlık geçirmemiştim. O akşam izmirden dönüyordum bi tankeri solladım sağlam olarak solladığım son araba o oldu şöför uyuyordu her halde sollamayı bitirmek üzereydim tanker arkadan tampona değdi. Sıyırmış ucuz kurtuldum derken o an kornaya uzun uzun bastım tanker arkamda ben önde ikimizde zik zak çiziyorduk. Ben tam toparlamak üzereydim bana hızla arkadan çarptı. Artık takla atıyordum saat 20.30 civarıydı. 3 takla sayabildim, o an sadece kelime-i Şaadet getiriyordum.
Gözümü hastahanede açtığımda koridor da sedyede yatıyordum. Hasta bakıcı kurtuldu atlattı diye seslendi. Bu sesi duyduğuma ölmediğime sevinmiştim, tekrar bayılmışim. Ayıldığımda ambulans içindeydim, nereye gidiyoruz diyebildim yanımdaki hasta bakıcıya İzmire ssk hastahanesine dedi.
Ben bir telefon edebilir miyim dedim telefonu aldım ama sağ elimi kullanamıyordum el bileğini sadece deri tutuyordu, başımın sağ tarafı tampon spanç doluydu sordum kafa derisi üçde biri yüzülmüş dediler sürtünmeden deri kulağıma kadar inmiş, o ara bacaklarım dedim sanki yoklar bacağımı sıkarmısın dedim sıkıyorum dedi sağ sol dedim ikisi de dedi ikisinide aynı anda sıkıyorum belki şoktandır merak etme diyordu inandım. 3 gün geçmiş ben 5-6 ay sonra yürüme hayali kurarken ameliyat eden doktor bir sabah "artık bu şekilde yaşamaya alışacaksın" dedi.
5 sene geçti alışmadık mı, alıştık. Kabıma sığamazken tekerlekli sandalyeye sığmadık mı, sığdık. Ama bir kere bile neden ben ALLAHIM asla demedim demem de bu yaradandan bana bir hediyedir gibi baktım ben hep. Çevrem hep bana şaşırır ben de onlara sen bu duruma bu kadar nasıl alıştın derler oysa a kadar kolaydı ki, ben olayı 45 dakikalık bir sınava giren dersini iyi çalışmış bir öğrenci gibi gödüm hep.
BU SINAV HİÇ ZOR GEÇER Mİ. İNSAN HER HALİYLE ÖRNEK OLMALIYDI BEN ÖRNEK OLMAYA DEVAM ETMELİYDİM.
5 senedir tekerlekli sandalyede bile dini inacım doğrultusunda namazımı bırakmamaya sağlam halimden daha çok ibadet etmeye başladım.
Bu bir itiraftır ben ALLAHA ne kadar yakın yani ibadete ne kadar ağırlık verdiysem yaratıcımız da bana on misli işimi kolaylaştırdı. 3 çocuğumla mutlu hayatıma devam ediyorum. hep şunu düşünürüm, ya kör olsaydım ya bitkisel hayatta kalsaydım ya,ya,ya çoğoltmak mümkün ya hazırlıksız olarak ÖLSEYDİM.
YAŞAMAK DİRENMEKTİR herkese sağlık ve mutluluklar dilerim.