2009 yılında emeklilik müracaatında bulundum. SGK başvurumu reddediyor. Ne yapmalıyım

1-Otuz beş yılık fibröz displazi hastasıyım. Bugüne dek sağ kolomuz bölgesi, sağ bacak tibia (kaval) kemiği, her iki bacak kalça ve femur kemiklerimden en az 30 dolayında ameliyat geçirdim. Şu an bir tek sol kolum hariç tüm vücudumda vidalar, platinler mevcuttur. Kemiklerim hastalıktan ve kırılmalardan dolayı deformedir. Aynı zamanda gözlerimdeki ametropik ambliyopi (göz tembelliği) den kaynaklanan görme problemi bulunmakta ve uzman hekimlerce yaşım itibariyle bunun da tedavisinin mümkün olmadığı ifade edilmektedir.

2-Yukarıda kısaca özetlediğim sağlık problemlerim nedeniyle 1869 prim ödenmiş gün sayımı 10 değişik iş yerinde 15 yıllık zaman zarfında çok güç koşullar altında tamamlayabildim.

3-Çalışma hayatıma ilk defa 01.07.1995 tarihinde %50 engelli olarak 24/08/1992 tarihli 992/…. sayılı rapor ile başladım.

4-Rahatsızlığımın ilerlemesiyle 21/11/2002 tarih ve 2002/…. sayılı rapor ile işgücü kaybım %60 olarak belirlenip 2. derece sakatlar için uygulanan vergi indiriminden faydalandırıldım.

5- Ağrılarımın artması ve sağlığımın bozulması üzerine 18.02.2009 tarihinde en son sigortalı olarak çalıştığım işten çıkarıldım. (İbranamede de sağlık nedenleri ile işten çıkarma şeklinde söz konusu durum belirtilmektedir.)

6-Maluliyet aylığı talebiyle başvurduğum SGK Kırklareli İl Müdürlüğü tarafından gönderildiğim Lüleburgaz Devlet Hastanesince 10/02/2009 tarih ve ….sayılı rapor ile %72 işgücü kaybı oluşmuştur kararı verirdi.

7- SGK ‘nun bu raporumu kabul etmeyerek maluliyet talebimi reddetmesiyle Lüleburgaz İş Mahkemesinde Nisan 2009 da tespit davası açtım. Davamı maddi imkânlarım nedeniyle vekil tutacak durumda olmadığım için kendim takip etmekteyim.

8- Bu arada SGK tarafından yeniden muayene edilmek üzere Edirne’ye Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesine gönderildim. Gözlerimdeki ve Ortopedik rahatsızlığımla ilgili olarak ayrıntılı biçimde 07.09.2009 tarihli ……. sayılı (ortopedi) ve 02.09.2009 tarihli ……. sayılı (göz) raporları düzenlenerek SGK İl Müdürlüğüne gönderildi.

9- SGK bu raporlarda da eksiklik bulunduğunu ileri sürdü. Mahkemenin istediği yazıları da aylarca geciktirerek bir yıldan daha uzun bir süre beni sürekli mağdur etti. Bu arada görülen duruşmalara da SGK avukatı sürekli mazeret bildirerek katılmadı.

10- En sonunda tekrar şahsen başvurmamla SGK tarafından yine Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesine gönderildim. Fakültece tarafıma 22/05/2010 tarihli …….. prot. No’lu %75 işgücü kaybı bulunur şeklindeki son rapor verildi. Bu rapor da SGK Kırklareli İl Müdürlüğüne gönderildi.

Tüm bunların nihayetinde SGK’ca tarafıma gönderilen 23.08.2010 tarih ve ……. sayılı yazıda çalışma gücümün en az % 60 ‘ını kaybetmediğim öne sürülerek maluliyet aylığı talebimin işlemden kaldırıldığı ifade edilmektedir…


2011 yılına yaklaştık… SGK’na emeklilik başvurum Şubat 2009 İş Mahkemesinde dava açış tarihim Nisan 2009 Ve SGK’ nun tutumuyla bir arpa boyu ilerleme sağlanamadı… Buradan sağlık durumumu gösterir tıbbi kararlar SGK Sağlık Yüksek Kuruluna gidiyor oradan ne yazık ki bu tıbbi kararlar siyasi karar olarak geri dönüyor… Sosyal Güvenlik Uzmanı Ali Tezel’in 16.09.2010 akşamı
Bloomberg TV’de yayınlanan programına katılan SGK nun yine aynı zulmünden şikayetçi %94 oranında işgücü kaybı bulunur bir engelli izleyicinin durumunu dile getirmesi karşısında Ali Tezel tarafından da, özellikle emekli edilmemeleri için SGK Sağlık Yüksek Kurulunca engellilerin raporlarının düşürüldüğü açıkça ifade edilmiştir…Bu insani ve vicdani her türlü duygudan yoksun uygulamanın bir kurbanı olarak bende çaresiz ve mağdur kaldım. Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Lütfen bana bir yol gösterin. Vereceğiniz bilgiler benim için hayati derecede önemlidir… Saygılarımla…

adli tıp'a güvenebilir miyiz?

sgk ne halde olursan ol kimseyi malulen emekli etmeyeceğim diye karar almış durumda sanırım... devlet hastanesinden ardından fakülte hastanesinden alınan çalışamaz raporlarına rağmen, üstelik hastayı görerek muayene eden doktorların raporlarına rağmen, bu nasıl bir yetenek ise sgk sağlık yüksek kurulu kişiyi hiç görmeden, muayene etmeden çalışabirsin deyip kestirip atıyor... ve böyle olunca da konu yargıya yansıyor sgk nın inatla aynı tutumunu sürdürmesi karşısında iş adli tıp raporuna kalıyor... ama şuda var ki insan ara ara tv ve diğer medyadan adli tıp hakkında duyduğu olumsuz şeylerden ürküyor... acaba bu boş bir korku mudur? Adli Tıp'a güvenebilir miyiz... tarafsız ve kişinin durumuna uygun rapor verir mi? konu ile ilgili bilgi, görüş ve düşüncelerinizi paylaşırsanız minnettar olurum...

Kardeş,malulen emeklilik için tek bir rahatsızlıktan alınan oran göz önüne alınmakta,balthazar formülü uygulanmamaktadır.
Ortopedik ya da göz ikisinden biri %60 ı geçmeli.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi yalnız ortopedik rahatsızlığıma %75 rapor verdi... Göz ile ilgili rapor %12...

Malulen emekli olabilmek için maluliyet cetveli baz alınır. Bu cetvele göre malul sayılmak şarttır. Aldığınız raporlarda yazılan oranın bir önemi yok. Önemli olan tek şey, maluliyet cetveli'nde belirtilen rahatsızlıklardan birinin sizde bulunduğunun tanıya dayalı olarak net şekilde belirtilmesidir. Eğer bu konu netse, bu durumda süren mahkemenin eninde sonunda lehinize sonuçlanacağını umabiliriz.
Mahkeme Adli Tıp kurumuna sevk ederse, orası için de belirleyici olan maluliyet cetveli'dir. Bizde devlet görevlisi bol, kamu çalışanı az olduğu için, hep devlete doğru yontmayı da severler. O yüzden Adli Tıp nasıl karar verir bilinmez.

Bülent bey verdiğiniz bu bilgi ve özellikle maluliyet cetveli için çok teşekkür ediyorum... bu konudaki umudumu kuvvetlendirdiniz...
cetveli pc me indirip uzun uzun inceledim ve sgk ne kadar aleyhte davransa da cetvele göre bir çok şarta haiz olduğumu gördüm... bu cetvelin bir çıktısını alıp mahkeme dosyama delil olarak sunmam da yarar var mıdır acaba?

Şu an tek korkum sizin de ifade ettiğiniz gibi "Bizde devlet görevlisi bol, kamu çalışanı az olduğu için, hep devlete doğru yontmayı da severler. O yüzden Adli Tıp nasıl karar verir bilinmez." sözünüz... takdir edeceğiniz gibi insanın geleceğine ait belirsizlikler ve endişeler psikolojik açıdan da yıpratıcı oluyor...

selam ve saygılarımla...

Olur tabii. Sonuçta bu cetvel herkes için bağlayıcıdır.