AMERİKA..İŞİTME ENGELLİLER..VS..
CNBC-e ‘de yayınlanan ER (emergency= acil servis) isimli dizi film..
Ağır derecede yaralı ve hasta olanlara hizmet veren bir acil servis bu..
Sürekli yoğun çalışmanın olduğu , buna rağmen çalışanların insani yönlerini de ortaya koyan konsepte sahip bir Amerikan filmi.
Aslında konumuz tam olarak bu dizi değil.. Bu acil serviste görev yapan bir uzman doktor.. Dr. Peter Benson..
Dr.Benson’un doğuştan işitme engelli bir kızı var..Bebeğin doğumu doktorun çalıştığı hastanenin ilgili servisinde gerçekleşiyor.. Bebek doğduktan hemen sonra yapılan işitme testleriyle duyamadığı anlaşılıyor. Anne - baba ilk başta panik oldularsa da kısa sürede toparlanıyorlar..Ve bir uzmanla görüşüyorlar..Bir eğitim uzmanıyla.. Neler yapabiliriz , nasıl yapabiliriz diye.. Bu arada küçük bir not.. Anne - baba ayrı yaşıyor ..Bebek annede.. Ancak baba da iş dışındaki vaktinin büyük kısmını bebekle geçiriyor.. Ve daha çok babanın davranışlarını gözlemleme şansımız var .. Baba başrollerden birinde çünkü..
Çocuklarının duymadığını doğumdan hemen sonra öğrenmeleri onlara erken teşhisin getirdiği avantajlarıda sunuyor doğal olarak.. Yardım aldıkları uzmanın yönlendirmeleriyle hem işaret dili hemde sözel-görsel-işitsel dil eğitimi veriliyor çocuğa.. Çocuğa (yoksa bebek mi demeliydim) işitme cihazı takılıyor alıştıra alıştıra.. Ama bebek işte! Hemen hergün bir kazaya uğruyor işitme cihazı.. Ordan burdan bulunup tekrar takılıyor sabırla.. Zaman zamanda tamire gidiyor hasar büyük olunca.. Bütün bunlar yıldırmıyor babayı.. İşitme cihazı ve terapilerle sözel dili kazandırılmaya çalışılıyor.. Bir yandan da doktor babamız ameliyat aralarında , boş kaldığı her vakitte bilgisayarına yerleştirdiği VCD'den işaret dilini öğrenmeye çalışıyor.. Ve öğrendiği kadarını da çocuğuna öğretmeye..
Evden uzak kaldığı zamanlarda görüntülü telefonla iletişim kuruyor kızıyla.. Ve bu telefon görüşmelerini çok ücra bir yere geçici görevle gittiği zaman bile aksatmamaya çalışıyor..Görüntülü telefon bulabilmek için kilometrelerce yol katetmek gerekse bile vazgeçmiyor..Kızıyla iletişimi koparmamak için..
Anne - babanın ayrı olduğundan bahsetmiştim yukarda.. Anne yeniden evleniyor.. Ve Almanya'ya gitmeye karar veriyor.. Baba kızgın.. Kıskançlık falan değil konu.. Anne kızı da götürecek Almanya'ya.. Baba kızgın.. Baba, anne evde yokken bakıcısından uygun bir biçimde alıyor çocuğu.. Ve oranın ilgili mercilerine durumu bildiriyor.. Yetkili kişiler anne - babayı karşılıklı görüştürüp uzlaşma sağlamaya çalışırken babanın kızgınlığı ortaya çıkıyor..
Kızının Almanya'da iyi eğitim alamayacağını düşünüyor..Ve de Amerikan İşaret Dili'ni değil, Alman İşaret Dili'ni öğrenmesinden endişeli..
Size son izlediğim tarih itibariyle (10 Ağustos) filmi özetlemeye çalıştım..Tabi sadece konumuzu ilgilendiren kısmıydı..
Bu filmden benim çıkardığım sonuçlar..
1. Amerika da engelli çocuklarda en az engelsiz olanlar kadar değerli.. Bunun için gerekli koşullar sağlanmış durumda.. Doğumdan itibaren kontrol altında herşey..
2. VCD formatındaki işaret dili öğreten program.. Erken başlanan sözel terapiler.. Bunların sigortadan karşılanması..Eğitime verilen önem.. Orası Amerika dediğinizi duyuyorum.. Tamam orası Amerika burası da Türkiye.. Çok mu zor bunları yapmak ya.. Üstelik yurtdışında örnekleri de var bir sürü..
2. Görüntülü telefon olayı çok güzel bir teknoloji.. Unutmadan cep telefonundan bahsetmiyorum.. görüntülü sabit telefon..
Ancak Amerika da olsa öyle heryerde bulamıyorsunuz bu telefonu.. Bu kadar kusur kadı kızında da olur herhalde..
3.Telefon deyince aklıma geldi. Bu film eski tarihli bir film olmamasına rağmen cep telefonu göremiyorsunuz insanların elinde.. Bi de doktor bunlar yani.. Çağrı cihazı var doktorlarda.Bu şekilde haberleşiyorlar.. Vah vah gariplerim görseler Türkiye'yi..Çift telefonlu yurdumuz insanını...
4.Annenin Almanya'ya yerleşme kararı.. Kızını da götürmek istemesi.. Babanın tepkisi.. Evet bu son madde..İlginç..Yoruma açık.. Yorumlayın , hadi ama.. en azından bir düşünün..
www.gelisimyolcusu.com
CNBC-e ‘de yayınlanan ER (emergency= acil servis) isimli dizi film..
Ağır derecede yaralı ve hasta olanlara hizmet veren bir acil servis bu..
Sürekli yoğun çalışmanın olduğu , buna rağmen çalışanların insani yönlerini de ortaya koyan konsepte sahip bir Amerikan filmi.
Aslında konumuz tam olarak bu dizi değil.. Bu acil serviste görev yapan bir uzman doktor.. Dr. Peter Benson..
Dr.Benson’un doğuştan işitme engelli bir kızı var..Bebeğin doğumu doktorun çalıştığı hastanenin ilgili servisinde gerçekleşiyor.. Bebek doğduktan hemen sonra yapılan işitme testleriyle duyamadığı anlaşılıyor. Anne - baba ilk başta panik oldularsa da kısa sürede toparlanıyorlar..Ve bir uzmanla görüşüyorlar..Bir eğitim uzmanıyla.. Neler yapabiliriz , nasıl yapabiliriz diye.. Bu arada küçük bir not.. Anne - baba ayrı yaşıyor ..Bebek annede.. Ancak baba da iş dışındaki vaktinin büyük kısmını bebekle geçiriyor.. Ve daha çok babanın davranışlarını gözlemleme şansımız var .. Baba başrollerden birinde çünkü..
Çocuklarının duymadığını doğumdan hemen sonra öğrenmeleri onlara erken teşhisin getirdiği avantajlarıda sunuyor doğal olarak.. Yardım aldıkları uzmanın yönlendirmeleriyle hem işaret dili hemde sözel-görsel-işitsel dil eğitimi veriliyor çocuğa.. Çocuğa (yoksa bebek mi demeliydim) işitme cihazı takılıyor alıştıra alıştıra.. Ama bebek işte! Hemen hergün bir kazaya uğruyor işitme cihazı.. Ordan burdan bulunup tekrar takılıyor sabırla.. Zaman zamanda tamire gidiyor hasar büyük olunca.. Bütün bunlar yıldırmıyor babayı.. İşitme cihazı ve terapilerle sözel dili kazandırılmaya çalışılıyor.. Bir yandan da doktor babamız ameliyat aralarında , boş kaldığı her vakitte bilgisayarına yerleştirdiği VCD'den işaret dilini öğrenmeye çalışıyor.. Ve öğrendiği kadarını da çocuğuna öğretmeye..
Evden uzak kaldığı zamanlarda görüntülü telefonla iletişim kuruyor kızıyla.. Ve bu telefon görüşmelerini çok ücra bir yere geçici görevle gittiği zaman bile aksatmamaya çalışıyor..Görüntülü telefon bulabilmek için kilometrelerce yol katetmek gerekse bile vazgeçmiyor..Kızıyla iletişimi koparmamak için..
Anne - babanın ayrı olduğundan bahsetmiştim yukarda.. Anne yeniden evleniyor.. Ve Almanya'ya gitmeye karar veriyor.. Baba kızgın.. Kıskançlık falan değil konu.. Anne kızı da götürecek Almanya'ya.. Baba kızgın.. Baba, anne evde yokken bakıcısından uygun bir biçimde alıyor çocuğu.. Ve oranın ilgili mercilerine durumu bildiriyor.. Yetkili kişiler anne - babayı karşılıklı görüştürüp uzlaşma sağlamaya çalışırken babanın kızgınlığı ortaya çıkıyor..
Kızının Almanya'da iyi eğitim alamayacağını düşünüyor..Ve de Amerikan İşaret Dili'ni değil, Alman İşaret Dili'ni öğrenmesinden endişeli..
Size son izlediğim tarih itibariyle (10 Ağustos) filmi özetlemeye çalıştım..Tabi sadece konumuzu ilgilendiren kısmıydı..
Bu filmden benim çıkardığım sonuçlar..
1. Amerika da engelli çocuklarda en az engelsiz olanlar kadar değerli.. Bunun için gerekli koşullar sağlanmış durumda.. Doğumdan itibaren kontrol altında herşey..
2. VCD formatındaki işaret dili öğreten program.. Erken başlanan sözel terapiler.. Bunların sigortadan karşılanması..Eğitime verilen önem.. Orası Amerika dediğinizi duyuyorum.. Tamam orası Amerika burası da Türkiye.. Çok mu zor bunları yapmak ya.. Üstelik yurtdışında örnekleri de var bir sürü..
2. Görüntülü telefon olayı çok güzel bir teknoloji.. Unutmadan cep telefonundan bahsetmiyorum.. görüntülü sabit telefon..
Ancak Amerika da olsa öyle heryerde bulamıyorsunuz bu telefonu.. Bu kadar kusur kadı kızında da olur herhalde..
3.Telefon deyince aklıma geldi. Bu film eski tarihli bir film olmamasına rağmen cep telefonu göremiyorsunuz insanların elinde.. Bi de doktor bunlar yani.. Çağrı cihazı var doktorlarda.Bu şekilde haberleşiyorlar.. Vah vah gariplerim görseler Türkiye'yi..Çift telefonlu yurdumuz insanını...
4.Annenin Almanya'ya yerleşme kararı.. Kızını da götürmek istemesi.. Babanın tepkisi.. Evet bu son madde..İlginç..Yoruma açık.. Yorumlayın , hadi ama.. en azından bir düşünün..
www.gelisimyolcusu.com