Merhaba ;
29 mart 2007 yılında yani çok zaman olmadan önceki hayatıma gitmek istiyorum o anlara...
9 ay geçirmiş olduğum hamilelik sonrasında herşey normal ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirecektim.Doğum anının başlaması için heyecan ve sabırla bekliyordum.
Anne olacaktım ve bebeğime kavuşacaktım.Bebeğimi sonsuz bir yaşamda nefes aldığım tüm anlarda hep yanımda sevecek ve koruyacak olmanın mutluluğu verdı yüreğimde.Evimizde artık 3 kişi olarak yaşayacaktık.
Doğumdan önce son iki gün kalarak doktoruma gittim:bebeğin kalp atışlarıda normal ama daha fazla bekleyemeyeceğimizi söyledi doktor.
Eve döndük eşimle hazırlıkları tamamladık.Ben sancımın gelmesi ve normal bir doğum yapmam için elimden geldiğpince dua ediyordum.Ama sancım nitekim gelmedi.Ertesi gün de ayni.
29 mart...
Israrla doktorum dan suni sancı almayı istedim doğumuma yardımcı olması ve sancımın gelmesi için.Çok heyecanlıydım.3-4 saat geçmişti yine sancım gelmemişti.Artık karar anı geldi ve epidural sezeryanla bebeğime kavuşmak için ameliyathane odasına gitmeye hazırlandım.
Eşim ve ben ailemiz o kadar heyecenlı idik ki ameliyathaneye girmeden önce ağlamıştım mutluluktan.
Belden uyuşturdular ve doğum anında bebeğim çıkar çıkmaz onu göğsüme dayadılar.Çok mutluydum.Onun merak ettiğim yüzü yanımdaydı artık bedeni kokusu...
İlk söylediğim şey ;
bebeğim neden ağlamıyor???
Sonra kısık sesle sonrada zolanarak ağladığını farkettim doktor kontrol etti giydirip bebeği odamıza ailemizin yanına aldılar.
1 saatten az süre sonra ameliyatım da başarı ile tamamlanmıştı.Çok mutluydum acım bile yoktu.
O akşam uyumadan sürekli ona bakıyordum.Tanrıma binlerce kez şükrediyordum.Bebeğimi bize eşime ve ailemize sağlıklı bir şekilde görmeyi nasip ettiği için.Ve durmadan bu kadar zamandır bu güzellik bu küçük minik bebek olmadan nasıl mutlu oldum gerçek mutluluk bu olsa gerek dedim.
Günler haftalar geçti....
Özel hastanede doğum yaptığım için doktorumuzda bebeğe müdahale eden oradaki hastahanedeki doktor olmuştu.Çocuğumuzu kontrollerine götürdüğümüz zaman kafama takılı olan şu soru vardı hep.
Bebeğimiz neden rahat ağlayamıyor????
Doktor bu durumun normal olduğunu söyledi iki seferinde de.Haraketleri yavaş ve güçsüzdü.
Dayanamıyordum artık.Eşimle bebeğimizi başka bir doktora baktırmak istedik.Ki baktıracağımız doktor halamızın oğlu idi.
Bebeğimizin aşı defteri de yanımızda tuttuk yolu.Kontrol bittikten sonra doktor;
''bebeğin hipotonik bebek olduğunu hareketlerinin yavaş olduğunu ve bunun nedeninin de kas hastalığı olabileceğini bunun araştırmasını erken bir zamanda yapmamız gerektiğini'' söyledi.Ardından da ne olur sa olsun güçlü olmamız gerektiğini ekledi sözlerine.
Olabilirmiyim?
Olabilecekmiyim??
Eve geldim kendimi odama attım.Ağladım....durmadan.
Bebeğim gerçekten de emmekte zorluk yaşıyor ve ayaklarını kaldıramıyordu.Eşimle karak verdik ve İzmir 'e hastaneye gitmeye hazırlandık erken bir zamanda.Ama bu zaman sürecinde allahıma hep dedim ve dua ettim.
''allahım ne olur sa olsun evladım belkide ayaklarını hiç kullanamayacak bir rahatsızlığı ve bedensel engelli olsa dahi ona bakacağım hep onu hep seveceğim..''
İzmir'e gittik.Ne zorluklar yaşadık hastanede.Allahım 2 gün bebeğimle gün boyunca koridorlarda bekledik.Eşimle bebeğimle.Artık dayanamadık bizi oyalamalarına yer yok yatak yok diyordu hemşire ve doktorlar.Hastahaneye kurul tarafından yollandığımız için Kıbrıs elçisini aradık.Bize yardımcı oldular.Ve bebeğime teşhis kan testi ve tahlillerle 2 günde belli oldu.
Doktor bizi odaya çağırdı.Bebeğimi oda arkadaşımın yanına bırakıp gittim eşimle.
O an....
Bebeğiniz sma tip-1 kas hastası ve tedavisi yok....
Odadan attım kendimi koridorlarda düşüp kaldım apar topar kendime gelince bebeği de alıp ayni gün kıbrıs'a döndük.İnanamadık...
İnanmak istemedik.
1 hafta sonra rum kesimine başka bir hastaneye gidip verilen teşhis doğrultusunda bebeğe genetik tahlil yaptırdık ve hastalık ve konan teşhis doğru çıktı.
Artık iinternette sürekli hastalığı araştırdım.
SMA TİP_1;
Spinal Muskuler Atrofi (SMA) nedir ?
Spinal muskuler atrofi (SMA), bir grup kalıtsal nöromüsküler (sinir-kası tutan) hastalığa verilen addır. Vücutta istemli kasların kuvvetsizliğine ve erimesine yol açarlar. Bu hastalığın tüm tiplerinde ön boynuz denilen bir bölgedeki hücreler etkilenir.
Vücudumuzdaki istemli kaslar, ancak omurilikteki ön boynuz hücrelerinden bir sinir yolu ile mesajı aldıklarında kasılabilir. Spinal muskuler atrofide, ön boynuz hücreleri anormal olduğundan bu mesaj kasa gelemez. Bunun sonucunda ise istemli kaslarda kuvvetsizlik ve erime (atrofi) görülür.
Mesane ve bağırsak fonksiyonları gibi istemsiz durumlarla ilgili kaslar bu hastalıklarda etkilenmez. Görme ve işitme duyuları sağlamdır. Zeka, normal veya normalin üzerindedir. Yapılan araştırmalar SMA’lı hastaların çok yüksek zekaları olabildiğini göstermiştir.
Bu hastalığın değişik tipleri ve genel özellikleri nelerdir ?
Yenidoğan dönemi (infantil) SMA (tip 1), ara tip SMA (tip 2), çocukluk çağı (juvenil) SMA (tip 3), erişkin çağı SMA (tip 4).
Bu tipler hastalığın başlangıç yaşı, şiddeti, ilerleyişi ve etkilenen kaslar yönlerinden farklıdır. En ağır olan tip, yeni doğan dönemi(tip 1) spinal muskuler atrofisidir. Hastalık hayatın ilk 6 aylık döneminde başlar. Ara tip spinal muskuler atrofi (tip 2), 7-8 aylık dönemde başlar. Daha öncesinde bebeğin gelişimi normaldir. Tip 1 deki hızlı kötüleşme burada görülmez.
Yeter dedim kendime ve eşimle ne olur sa olsun bu zaman içinde bebeğimize gözyaşları içinde değil gülen yüzlerle bakmaya devam edecektik.Çünki bebek boyun kaslarını bacaklarını kullanamasa da hiç bir rahatsızlığı olmayan neşe ve hayat dolu idi.Tüm yaz boyunca onunla mutlu yaşadık.
Ağustos ayında yaz tatiline bebeğimizle gittik.Orada bebeğimizi serin ve iyi saatlerde fizik tedavi amaçlı havuza da koyuyorduk.Onun için çok iyi oluyordu.Rahatlıyordu çünki su içinde rahat haraket edebiliyordu.Ama bir gün bebeğimiz aniden solunumsuz kaldı onu çabucak aldık havluya sardık nefes alamıyor ve morarmıştı.2-3 dakika müdahaleden sonra iyi olmuştu.Bu başımıza ilk kez gelmişti.
Eve döndüğümüz kısa bir süre sonra yine ayni olay ve hastaneye gittik.Bebek yoğun bakıma alındı.Solunum cihazına bğlandı ve 1 hafta mücadele verdi.
Ama dayanamadı bebeğim artık mücadeleye.Her an yanına girmemize izin veriyorlardı eşime de banada.Son gece onun yanına gittik ve babası elini almış oğlumuzun öpüp alnına koydu bende aynisini yaptım veda gibi ve eve döndük.Gece yarısı telefonla kötü haberi aldık ve bebeğimizi kaybettiğimizi öğrendik.
Defnedilmesi ve kabul edememem hala zor yaşlar yaslar onsuzluk çok zor.
Allaha hiç isyan etmedik.Bizi bir meleğin anne ve babası etti.Çok şey öğrendik oğlumdan bebeğimiz bize çok şey yaşattı ve gitti.Unutamayacağımız 6 ay 6 ömür yaşamışız gibi...
Hep dua eder oldum allahım kimseye bu acıyı vermesin.
Ve ben dünyaya yeniden gelsem ve yeniden bu acıları yaşayacağımı bilsemde yaşamayı isterdim doğurmayı yine isterdim bebeğimi.
Şİmdi eşimde bende onun adına iyi şeyler yapma çabasındayız.Kayın pederim kıbrıs'ta tiyatro sanatcısı ve tiyatrosu vardı.ANDAŞ TİYATROSU.
Eşimin de illüzyonist ve anşmasyon ekibi var.Eşim oğlumuzun adını da alarak onun adına İBRAHİM ANDAŞ TİYATROSU VE ANİMASYON grubunu kurarak çocuklara ve ebeveynlere yönelik etkinliklerle bir çok çocuğu mutlu ediyor.Çoğu etkinliğe de illüzyonla hiç bir ücret talep etmeden çocuklar için çıkıyor.
Benimde amacım bebeğim adına bir kitap yazmak ve hastalığı da konu alarak bu kitapla kas hastası bebeklerin vakfı için kitabımı çıkartıp bebeğimin adını yaşatmak ve bu kitap aracılığı ile pek çok hasta bebeğe bakım sağlamak.Umarım benimde bebeğim için olan hayalim ve amacım gerçekleşir.
Hepinize saygılar ve sağlık dolu günler dilerim...
SEN HEP YAŞAYACAKSIN BEBEĞİM SÖZÜMDE VE KALBİMDE...
ADIN HEP KALACAK İYİDE...
29 mart 2007 yılında yani çok zaman olmadan önceki hayatıma gitmek istiyorum o anlara...
9 ay geçirmiş olduğum hamilelik sonrasında herşey normal ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirecektim.Doğum anının başlaması için heyecan ve sabırla bekliyordum.
Anne olacaktım ve bebeğime kavuşacaktım.Bebeğimi sonsuz bir yaşamda nefes aldığım tüm anlarda hep yanımda sevecek ve koruyacak olmanın mutluluğu verdı yüreğimde.Evimizde artık 3 kişi olarak yaşayacaktık.
Doğumdan önce son iki gün kalarak doktoruma gittim:bebeğin kalp atışlarıda normal ama daha fazla bekleyemeyeceğimizi söyledi doktor.
Eve döndük eşimle hazırlıkları tamamladık.Ben sancımın gelmesi ve normal bir doğum yapmam için elimden geldiğpince dua ediyordum.Ama sancım nitekim gelmedi.Ertesi gün de ayni.
29 mart...
Israrla doktorum dan suni sancı almayı istedim doğumuma yardımcı olması ve sancımın gelmesi için.Çok heyecanlıydım.3-4 saat geçmişti yine sancım gelmemişti.Artık karar anı geldi ve epidural sezeryanla bebeğime kavuşmak için ameliyathane odasına gitmeye hazırlandım.
Eşim ve ben ailemiz o kadar heyecenlı idik ki ameliyathaneye girmeden önce ağlamıştım mutluluktan.
Belden uyuşturdular ve doğum anında bebeğim çıkar çıkmaz onu göğsüme dayadılar.Çok mutluydum.Onun merak ettiğim yüzü yanımdaydı artık bedeni kokusu...
İlk söylediğim şey ;
bebeğim neden ağlamıyor???
Sonra kısık sesle sonrada zolanarak ağladığını farkettim doktor kontrol etti giydirip bebeği odamıza ailemizin yanına aldılar.
1 saatten az süre sonra ameliyatım da başarı ile tamamlanmıştı.Çok mutluydum acım bile yoktu.
O akşam uyumadan sürekli ona bakıyordum.Tanrıma binlerce kez şükrediyordum.Bebeğimi bize eşime ve ailemize sağlıklı bir şekilde görmeyi nasip ettiği için.Ve durmadan bu kadar zamandır bu güzellik bu küçük minik bebek olmadan nasıl mutlu oldum gerçek mutluluk bu olsa gerek dedim.
Günler haftalar geçti....
Özel hastanede doğum yaptığım için doktorumuzda bebeğe müdahale eden oradaki hastahanedeki doktor olmuştu.Çocuğumuzu kontrollerine götürdüğümüz zaman kafama takılı olan şu soru vardı hep.
Bebeğimiz neden rahat ağlayamıyor????
Doktor bu durumun normal olduğunu söyledi iki seferinde de.Haraketleri yavaş ve güçsüzdü.
Dayanamıyordum artık.Eşimle bebeğimizi başka bir doktora baktırmak istedik.Ki baktıracağımız doktor halamızın oğlu idi.
Bebeğimizin aşı defteri de yanımızda tuttuk yolu.Kontrol bittikten sonra doktor;
''bebeğin hipotonik bebek olduğunu hareketlerinin yavaş olduğunu ve bunun nedeninin de kas hastalığı olabileceğini bunun araştırmasını erken bir zamanda yapmamız gerektiğini'' söyledi.Ardından da ne olur sa olsun güçlü olmamız gerektiğini ekledi sözlerine.
Olabilirmiyim?
Olabilecekmiyim??
Eve geldim kendimi odama attım.Ağladım....durmadan.
Bebeğim gerçekten de emmekte zorluk yaşıyor ve ayaklarını kaldıramıyordu.Eşimle karak verdik ve İzmir 'e hastaneye gitmeye hazırlandık erken bir zamanda.Ama bu zaman sürecinde allahıma hep dedim ve dua ettim.
''allahım ne olur sa olsun evladım belkide ayaklarını hiç kullanamayacak bir rahatsızlığı ve bedensel engelli olsa dahi ona bakacağım hep onu hep seveceğim..''
İzmir'e gittik.Ne zorluklar yaşadık hastanede.Allahım 2 gün bebeğimle gün boyunca koridorlarda bekledik.Eşimle bebeğimle.Artık dayanamadık bizi oyalamalarına yer yok yatak yok diyordu hemşire ve doktorlar.Hastahaneye kurul tarafından yollandığımız için Kıbrıs elçisini aradık.Bize yardımcı oldular.Ve bebeğime teşhis kan testi ve tahlillerle 2 günde belli oldu.
Doktor bizi odaya çağırdı.Bebeğimi oda arkadaşımın yanına bırakıp gittim eşimle.
O an....
Bebeğiniz sma tip-1 kas hastası ve tedavisi yok....
Odadan attım kendimi koridorlarda düşüp kaldım apar topar kendime gelince bebeği de alıp ayni gün kıbrıs'a döndük.İnanamadık...
İnanmak istemedik.
1 hafta sonra rum kesimine başka bir hastaneye gidip verilen teşhis doğrultusunda bebeğe genetik tahlil yaptırdık ve hastalık ve konan teşhis doğru çıktı.
Artık iinternette sürekli hastalığı araştırdım.
SMA TİP_1;
Spinal Muskuler Atrofi (SMA) nedir ?
Spinal muskuler atrofi (SMA), bir grup kalıtsal nöromüsküler (sinir-kası tutan) hastalığa verilen addır. Vücutta istemli kasların kuvvetsizliğine ve erimesine yol açarlar. Bu hastalığın tüm tiplerinde ön boynuz denilen bir bölgedeki hücreler etkilenir.
Vücudumuzdaki istemli kaslar, ancak omurilikteki ön boynuz hücrelerinden bir sinir yolu ile mesajı aldıklarında kasılabilir. Spinal muskuler atrofide, ön boynuz hücreleri anormal olduğundan bu mesaj kasa gelemez. Bunun sonucunda ise istemli kaslarda kuvvetsizlik ve erime (atrofi) görülür.
Mesane ve bağırsak fonksiyonları gibi istemsiz durumlarla ilgili kaslar bu hastalıklarda etkilenmez. Görme ve işitme duyuları sağlamdır. Zeka, normal veya normalin üzerindedir. Yapılan araştırmalar SMA’lı hastaların çok yüksek zekaları olabildiğini göstermiştir.
Bu hastalığın değişik tipleri ve genel özellikleri nelerdir ?
Yenidoğan dönemi (infantil) SMA (tip 1), ara tip SMA (tip 2), çocukluk çağı (juvenil) SMA (tip 3), erişkin çağı SMA (tip 4).
Bu tipler hastalığın başlangıç yaşı, şiddeti, ilerleyişi ve etkilenen kaslar yönlerinden farklıdır. En ağır olan tip, yeni doğan dönemi(tip 1) spinal muskuler atrofisidir. Hastalık hayatın ilk 6 aylık döneminde başlar. Ara tip spinal muskuler atrofi (tip 2), 7-8 aylık dönemde başlar. Daha öncesinde bebeğin gelişimi normaldir. Tip 1 deki hızlı kötüleşme burada görülmez.
Yeter dedim kendime ve eşimle ne olur sa olsun bu zaman içinde bebeğimize gözyaşları içinde değil gülen yüzlerle bakmaya devam edecektik.Çünki bebek boyun kaslarını bacaklarını kullanamasa da hiç bir rahatsızlığı olmayan neşe ve hayat dolu idi.Tüm yaz boyunca onunla mutlu yaşadık.
Ağustos ayında yaz tatiline bebeğimizle gittik.Orada bebeğimizi serin ve iyi saatlerde fizik tedavi amaçlı havuza da koyuyorduk.Onun için çok iyi oluyordu.Rahatlıyordu çünki su içinde rahat haraket edebiliyordu.Ama bir gün bebeğimiz aniden solunumsuz kaldı onu çabucak aldık havluya sardık nefes alamıyor ve morarmıştı.2-3 dakika müdahaleden sonra iyi olmuştu.Bu başımıza ilk kez gelmişti.
Eve döndüğümüz kısa bir süre sonra yine ayni olay ve hastaneye gittik.Bebek yoğun bakıma alındı.Solunum cihazına bğlandı ve 1 hafta mücadele verdi.
Ama dayanamadı bebeğim artık mücadeleye.Her an yanına girmemize izin veriyorlardı eşime de banada.Son gece onun yanına gittik ve babası elini almış oğlumuzun öpüp alnına koydu bende aynisini yaptım veda gibi ve eve döndük.Gece yarısı telefonla kötü haberi aldık ve bebeğimizi kaybettiğimizi öğrendik.
Defnedilmesi ve kabul edememem hala zor yaşlar yaslar onsuzluk çok zor.
Allaha hiç isyan etmedik.Bizi bir meleğin anne ve babası etti.Çok şey öğrendik oğlumdan bebeğimiz bize çok şey yaşattı ve gitti.Unutamayacağımız 6 ay 6 ömür yaşamışız gibi...
Hep dua eder oldum allahım kimseye bu acıyı vermesin.
Ve ben dünyaya yeniden gelsem ve yeniden bu acıları yaşayacağımı bilsemde yaşamayı isterdim doğurmayı yine isterdim bebeğimi.
Şİmdi eşimde bende onun adına iyi şeyler yapma çabasındayız.Kayın pederim kıbrıs'ta tiyatro sanatcısı ve tiyatrosu vardı.ANDAŞ TİYATROSU.
Eşimin de illüzyonist ve anşmasyon ekibi var.Eşim oğlumuzun adını da alarak onun adına İBRAHİM ANDAŞ TİYATROSU VE ANİMASYON grubunu kurarak çocuklara ve ebeveynlere yönelik etkinliklerle bir çok çocuğu mutlu ediyor.Çoğu etkinliğe de illüzyonla hiç bir ücret talep etmeden çocuklar için çıkıyor.
Benimde amacım bebeğim adına bir kitap yazmak ve hastalığı da konu alarak bu kitapla kas hastası bebeklerin vakfı için kitabımı çıkartıp bebeğimin adını yaşatmak ve bu kitap aracılığı ile pek çok hasta bebeğe bakım sağlamak.Umarım benimde bebeğim için olan hayalim ve amacım gerçekleşir.
Hepinize saygılar ve sağlık dolu günler dilerim...
SEN HEP YAŞAYACAKSIN BEBEĞİM SÖZÜMDE VE KALBİMDE...
ADIN HEP KALACAK İYİDE...