Bizim hikayemiz dedim çünki o anı eşim ve çocuklarımla birlikte yaşadım. Trafik canavırı bizi ailece gittiğimiz bir piknik dönüşü büyük ihtimalle uyuyan veya alkollü bir kamyo sürücüsü sayesinde yakaladı.
Yokuşlu bir yoldu ve yokuşu çıktığımızda bizim şeridimizi kullanarak üzerimize gelen bir kamyonla karşılaştık, yapılacak çokta bişi yoktu. o an bütün hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti, yada ben öyle zannettim. Sonrasında hatırladıklarım bize yardım için duran bir taksi plakalı araç, çocuklarımın çığlıkları anne kurtar beni diye bağırıyodu her ikiside! benimse yapabilecek hiç birşeyim yoktu, çünki bacağım diz üstünden ve diz altından kemikler dışarı çıkacak şekilde kırılmıştı. Eşimin de sol bacağı diz üzerinden kırılmıştı, ama o ya daha soğuk kanlı olduğu için yada erkek olduğu için sağ tarafında sürünerek çocukları kurtardı.
Bize yardım için duran taksici arkadaşın cep telefonu ile yardım çağırdı. Bense o an yolun kenarında çocuklar ile oturuyodum yanımızda duran araçların yanan farları ile çocuklarımın o kan içindeki yüzlerini gördükçe kahroluyodum. anlayamadığım tek nokta bacağımın acısını hissetmedim yada şok geçiriyodum. Ambulans geldi ve biz hastaneye sevk edildik eşim ve çocuklarda çok ciddi kırıklar yokmuş, bir ay içerisinde tedavileri bitti ve taburcu edildiler. Benim çilem dolmak bilmedi bir yıl kaldım hastanede. Ardı arkası kesilmeyen ameliyatlar kemikler kaynamıyo, platinleri kabul etmiyodu enfeksiyonlar oluştu, iç kanamalar oluştu.
Bir yılın sonunda kaslar zayıfladı ve ben yürüyemez oldum. On beş ameliyattan sonra daha kemikler kaynamadı. 5 yıldır mücadele ediyorum o günlerde doktorlar bir daha yürüyemiycek demiş aileme. Buna çok üzülmüştüm, ama onların dediği gibi olmıycak, ben iki çocuğum için bunu başarmalıyım dedim ve başardım da. ilk bir yılım yatağa bağımlı geçti, ikinci yıl değneklerle, üçüncü yıl cihazlarla yürüdüm. şu an cihazda kullanmıyorum ama kemiklerim kaynamadı daha, sürekli platin değiştiriyolar. sol bacağım 6 santim kısaldı bu yüzden.
Herşeye rağmen hayat devam ediyo, çocuklarım ve eşim hayattaki en büyük dayanağım. Ama bu olaylar ailece psikolojimizi ciddi boyutta etkiledi. kaza anında iki yaşında olan küçük oğlum olayı saniye saniye anlatabiliyo, bunu onun hafızasından silmeyi ne pedegoklar ne de biz başaramadık. Kazada 8\8 suçlu sayılan kamyon bizi öylece bırakıp kaçtı, tüm aramalara rağmen de bulunamadı.
Yokuşlu bir yoldu ve yokuşu çıktığımızda bizim şeridimizi kullanarak üzerimize gelen bir kamyonla karşılaştık, yapılacak çokta bişi yoktu. o an bütün hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti, yada ben öyle zannettim. Sonrasında hatırladıklarım bize yardım için duran bir taksi plakalı araç, çocuklarımın çığlıkları anne kurtar beni diye bağırıyodu her ikiside! benimse yapabilecek hiç birşeyim yoktu, çünki bacağım diz üstünden ve diz altından kemikler dışarı çıkacak şekilde kırılmıştı. Eşimin de sol bacağı diz üzerinden kırılmıştı, ama o ya daha soğuk kanlı olduğu için yada erkek olduğu için sağ tarafında sürünerek çocukları kurtardı.
Bize yardım için duran taksici arkadaşın cep telefonu ile yardım çağırdı. Bense o an yolun kenarında çocuklar ile oturuyodum yanımızda duran araçların yanan farları ile çocuklarımın o kan içindeki yüzlerini gördükçe kahroluyodum. anlayamadığım tek nokta bacağımın acısını hissetmedim yada şok geçiriyodum. Ambulans geldi ve biz hastaneye sevk edildik eşim ve çocuklarda çok ciddi kırıklar yokmuş, bir ay içerisinde tedavileri bitti ve taburcu edildiler. Benim çilem dolmak bilmedi bir yıl kaldım hastanede. Ardı arkası kesilmeyen ameliyatlar kemikler kaynamıyo, platinleri kabul etmiyodu enfeksiyonlar oluştu, iç kanamalar oluştu.
Bir yılın sonunda kaslar zayıfladı ve ben yürüyemez oldum. On beş ameliyattan sonra daha kemikler kaynamadı. 5 yıldır mücadele ediyorum o günlerde doktorlar bir daha yürüyemiycek demiş aileme. Buna çok üzülmüştüm, ama onların dediği gibi olmıycak, ben iki çocuğum için bunu başarmalıyım dedim ve başardım da. ilk bir yılım yatağa bağımlı geçti, ikinci yıl değneklerle, üçüncü yıl cihazlarla yürüdüm. şu an cihazda kullanmıyorum ama kemiklerim kaynamadı daha, sürekli platin değiştiriyolar. sol bacağım 6 santim kısaldı bu yüzden.
Herşeye rağmen hayat devam ediyo, çocuklarım ve eşim hayattaki en büyük dayanağım. Ama bu olaylar ailece psikolojimizi ciddi boyutta etkiledi. kaza anında iki yaşında olan küçük oğlum olayı saniye saniye anlatabiliyo, bunu onun hafızasından silmeyi ne pedegoklar ne de biz başaramadık. Kazada 8\8 suçlu sayılan kamyon bizi öylece bırakıp kaçtı, tüm aramalara rağmen de bulunamadı.