susmak... içinde haykıran sessiz çığlıklara rağmen susmak. Belki de hayata verilecek en güzel cevaptır. Gerekli olan belki.de yüreğinde dağlanan acıları nasır tutmuş acıları susmak denilen o sesiz perdeyle örtüp etrafa güneş gibi doğmak, yarına içinde derin sessizlerle yüreğine acının en acı yerinden saplanan acılarla kahrolup çığlık çığlığa bağıran yüreğini susturmak ve hayata senden korkmuyorum gülücükleri savurmak.. Bazen acıları yenmek için bazen karşıya en güzel verilecek cevap için susarız yada bazen nedenini biz bile bilmeyiz yürektendir gelen sessizlik kalbi saran kalbi kavuran...Evet susuyorum hayata kendimce bir rest çekip kendimce cevap veriyorum ve susuyorum biliyorum kısa sürecek bu suskunluğum hayata yeniden döneceğim ama o en kısa belki ama en acı suskunluk olacak, yürek yakan yüreği dağlayan belki de hayatımdaki sonbaharlardan biri hazan mevsimi gibi. Sonbaharlarda hep sessizdir ama sonbahar olmasaydı ilkbaharın kıymetini nerden bilirdik dökülen yapraklar olmasaydı yeni açmış tomurcukların güzelliğini nasıl anlardık. Şuan mevsimlerden susmaktayım dökülen yapraklarımla ilkbaharı bekliyorum yeniden açmak yeniden doğmak için. Belki beni bir el kurtaracak bu mevsimden belki de öyle biri yok ki dediğim bir insan, belki de yine düşe düşe kalkmayı öğrendiğim hayata yine tek merhaba diyeceğim ama şu bir gerçek ki susma mevsimi de geçecek susmakla verdiğim cevap sona erecek ve susmama sebep olan şeyleri çevremde yine susmakla kovarak döneceğim ilk baharıma...........