Karfur böyle mi yazılıyodu yaa..yazarken her seferinde gıcık olurum zaten.
Geçen seneydi. Karfur'da stantlar arasında benim ferrariyle turluyorum. Cam ve porselenlerin olduğu bölüme demir attım, bi bira bardağı seçmeye çalışıyorum..
Genç bi hanım ,incelediği bardağı yere düşürdü ve tabii bardak kırıldı.. kendisini gören olup olmadığını anlamak için sağa sola bakındı ,bi tek ben görmüştüm.. göz göze geldik. Ayağıyla hemen cam kırıklarını sakladı.
Bi çocuk ağzıyla :
- Gördümm ,gördüüm..karfurcu amcaya söylicem dedim sırıtarak.
Çünkü onun yaptığıda çocukça bi hareketti.
Genç kadının ürkek bakışlarından ve hemen yanımdan kaçmasından beni zeka özürlü sandığını anlayacak kadar zekaya sahibim elhamdülillah
Gerçi bu kanıya kapılması için yeterli malzemeyi ona ben vermiştim ama o ayrı konu..!
Bi müddet sonra o genç hanımla bilgisayarların olduğu bölümde karşılaştık.Yanımdaki yeğenimle teknik bi konuda müthiş bi tartışmaya girmiştim . gigaherzler,terrabaytlar,framreytler felan havada uçuşuyordu.
Hatunun bize doğru yaklaştığını görünce mevzuyu iyice akademik düzeye
yükseltip daha yüksek sesle anlatmaya başladım. Bilinç altı yada bilinç üstü amacım,
ben gerizekalı değilim mesajını adresine iletmekti sanırım.
Ne sanırımı? Eminim
Sonuçta mesaj adresine ulaştı.
Genç hanım yanıma tebessüm ederek geldi ve..
Karfurcu amcaya bardağı kazayla kırdığımı söyledim,hiç kızmadı dedi..
Tabii karşılıklı sırıtıştık.
Sonra bana, almayı düşündüğü dijital fotoğraf makinesi hakkındaki görüşlerimi sordu.Belki de bu bi çeşit af dilemeydi..
Ve bu teknik danışmanlık,onbeş dakika önce yara alan egoma nasıl pansuman etkisi yapmıştı anlatamam
Tekerlekli sandalyede oturanın zekasından da şüphelenmek gibi bi önyargı var toplumumuzda..siz bunu hiç hissettiniz mi? Stephen W. Havking ismini hiç duymamış olan kaç üniversite mezunuyla karşılaştım bi bilseniz.
Geçen seneydi. Karfur'da stantlar arasında benim ferrariyle turluyorum. Cam ve porselenlerin olduğu bölüme demir attım, bi bira bardağı seçmeye çalışıyorum..
Genç bi hanım ,incelediği bardağı yere düşürdü ve tabii bardak kırıldı.. kendisini gören olup olmadığını anlamak için sağa sola bakındı ,bi tek ben görmüştüm.. göz göze geldik. Ayağıyla hemen cam kırıklarını sakladı.
Bi çocuk ağzıyla :
- Gördümm ,gördüüm..karfurcu amcaya söylicem dedim sırıtarak.
Çünkü onun yaptığıda çocukça bi hareketti.
Genç kadının ürkek bakışlarından ve hemen yanımdan kaçmasından beni zeka özürlü sandığını anlayacak kadar zekaya sahibim elhamdülillah
Gerçi bu kanıya kapılması için yeterli malzemeyi ona ben vermiştim ama o ayrı konu..!
Bi müddet sonra o genç hanımla bilgisayarların olduğu bölümde karşılaştık.Yanımdaki yeğenimle teknik bi konuda müthiş bi tartışmaya girmiştim . gigaherzler,terrabaytlar,framreytler felan havada uçuşuyordu.
Hatunun bize doğru yaklaştığını görünce mevzuyu iyice akademik düzeye
yükseltip daha yüksek sesle anlatmaya başladım. Bilinç altı yada bilinç üstü amacım,
ben gerizekalı değilim mesajını adresine iletmekti sanırım.
Ne sanırımı? Eminim
Sonuçta mesaj adresine ulaştı.
Genç hanım yanıma tebessüm ederek geldi ve..
Karfurcu amcaya bardağı kazayla kırdığımı söyledim,hiç kızmadı dedi..
Tabii karşılıklı sırıtıştık.
Sonra bana, almayı düşündüğü dijital fotoğraf makinesi hakkındaki görüşlerimi sordu.Belki de bu bi çeşit af dilemeydi..
Ve bu teknik danışmanlık,onbeş dakika önce yara alan egoma nasıl pansuman etkisi yapmıştı anlatamam
Tekerlekli sandalyede oturanın zekasından da şüphelenmek gibi bi önyargı var toplumumuzda..siz bunu hiç hissettiniz mi? Stephen W. Havking ismini hiç duymamış olan kaç üniversite mezunuyla karşılaştım bi bilseniz.