Şu an 34 yaşındayım. O anda geçirdiğim tarfik kazasını anlatmak istiyorum.
Çocukluğumda en büyük hayalim bir bisikletim olsun isterdim. Yaz tatilleri, hafta sonları ve okuldan çıkınca çalışıp para biriktiriridim bisiklet alabilmek için. Ailem de maddi sorun yoktu fakat kaza geçirmemden korktukları için bisiklet almıyorlardı. Ben de gizlice çalışıp para biriktirirdim.
Ailem çalıştığımı öğrendi ve bana işi bıraktırdılar. sabaha kadar ağladım. Ailem kıyamadı ve bana bir bisiklet aldılar. O kadar mutluydum ki, bisikletimin rengi kırmızıydı, her zamn silerdim yıkardım parlatırdım. Dünyanın en mesut insanı bendim sabah kalkar ve gece yarılarına kadar bisikletle gezerdim.
Bisikleti aldım bir ay oldu, yine birgün sabahın sekizinde kalktım evdekiler uyuyordu aldım bisikletimi ve yol boylarında gezmeye başladım.
Birden baktım karşıdan bir kum yüklü kamyon geliyor. Ben de bisikletim ile kıyıya yanaşıp durdum. Bekliyorum kamyon geçsin ve ben de yoluma devam edeyim.
Kıyıda beklerke birden gözlerimi açtığımda kamyonun ön ve arka tekerleği arasında ayğım kanlar içinde oturuyorum.
Kamyon şoförü ayağımın üzerinde fren yapmış ve ayağımı parçalamış.
Yaşım 12. ayağım elimde ağlamaya başladım. şoför kaçmayı düşündü ve sonra dayanamadı ve bir şahit ile birlikte beni hastaneye götürdüler.
Ayağım elimde ve parçalanmış şekilde bakarak ağlıyorum. Sözlerim ve üzüntüm artık futbol oynayamayacağım. Şoför de bana yalvarıyor bir taraftan arka tekerlek seni ezdi diye söylersin diye, yalvarıp duruyor.
Hastaneye götürdü ve ayağımı kestiler.
Uyandığımda fazla üzülmemiştim çünkü biliyordum ayağımın kesileceğini. Aradan birkaç ay geçti ve mahkemeye gittik. Babam raporları okumamı istedi. Bir de raporda ne okusam iyidir. Kaza yerinde olan şahit arkadaşın verdiği beyanda beni arka tekerleğin ezdiği yazıyor, yani ben arabanın altına kendimi atmışım.
İnanın arkadaşlar ayağımın kesilme olayı, allahın bir takdiridir diye üzülmedim, şu an bile böyle bir üzüntüm yok. Fakat şahit olan arkadaşın yanlış bir beyan vermesini hala unutamıyorum ve afedemiyorum.
Dünyada yalancılık ve yalancı şahit olmaktan daha kötü ne olabilir.
Çocukluğumda en büyük hayalim bir bisikletim olsun isterdim. Yaz tatilleri, hafta sonları ve okuldan çıkınca çalışıp para biriktiriridim bisiklet alabilmek için. Ailem de maddi sorun yoktu fakat kaza geçirmemden korktukları için bisiklet almıyorlardı. Ben de gizlice çalışıp para biriktirirdim.
Ailem çalıştığımı öğrendi ve bana işi bıraktırdılar. sabaha kadar ağladım. Ailem kıyamadı ve bana bir bisiklet aldılar. O kadar mutluydum ki, bisikletimin rengi kırmızıydı, her zamn silerdim yıkardım parlatırdım. Dünyanın en mesut insanı bendim sabah kalkar ve gece yarılarına kadar bisikletle gezerdim.
Bisikleti aldım bir ay oldu, yine birgün sabahın sekizinde kalktım evdekiler uyuyordu aldım bisikletimi ve yol boylarında gezmeye başladım.
Birden baktım karşıdan bir kum yüklü kamyon geliyor. Ben de bisikletim ile kıyıya yanaşıp durdum. Bekliyorum kamyon geçsin ve ben de yoluma devam edeyim.
Kıyıda beklerke birden gözlerimi açtığımda kamyonun ön ve arka tekerleği arasında ayğım kanlar içinde oturuyorum.
Kamyon şoförü ayağımın üzerinde fren yapmış ve ayağımı parçalamış.
Yaşım 12. ayağım elimde ağlamaya başladım. şoför kaçmayı düşündü ve sonra dayanamadı ve bir şahit ile birlikte beni hastaneye götürdüler.
Ayağım elimde ve parçalanmış şekilde bakarak ağlıyorum. Sözlerim ve üzüntüm artık futbol oynayamayacağım. Şoför de bana yalvarıyor bir taraftan arka tekerlek seni ezdi diye söylersin diye, yalvarıp duruyor.
Hastaneye götürdü ve ayağımı kestiler.
Uyandığımda fazla üzülmemiştim çünkü biliyordum ayağımın kesileceğini. Aradan birkaç ay geçti ve mahkemeye gittik. Babam raporları okumamı istedi. Bir de raporda ne okusam iyidir. Kaza yerinde olan şahit arkadaşın verdiği beyanda beni arka tekerleğin ezdiği yazıyor, yani ben arabanın altına kendimi atmışım.
İnanın arkadaşlar ayağımın kesilme olayı, allahın bir takdiridir diye üzülmedim, şu an bile böyle bir üzüntüm yok. Fakat şahit olan arkadaşın yanlış bir beyan vermesini hala unutamıyorum ve afedemiyorum.
Dünyada yalancılık ve yalancı şahit olmaktan daha kötü ne olabilir.