merhaba arkadaşlar, öncelikle hikayeleriniz o kadar etkileyici ki en ıyı edebı yazarlar bile bunu başaramaz. çünkü bunların hepsi yaşanmış hikayeler.
benim hikayemde farksız degil altı çocuklu bır ailenın en kuçuk ogluydum fazlasıyla duygusal yaşıma göre çok olgun ve çalışkan bır çocuklugum vardı.tum ailemı sevıyor sımsıkı baglıydım ama en çok ablamı severdım.ona sevgımı göstermek ıçın ayaklarına kadar öperdim.8 yaşında ilkokul üçe başlamıştım,birinci dönem bitip ikinci dönem başlamıştı.birgün okuldan gelirken çantamın bana agır geldigini hissetmiştim.taşıyamıyordum dizlerim çok uzun yoldan gelmişçesine yorgundu ve bükülüyordu.ogün çantamı arkadaşım mustafa taşımıştı.eve geldigimde anneme söyledim oralı olmadı.birşeyler olacagını hissetmiştim.akşam mendil taş oynuyorduk arkadaşlarla zıplayamadıgımı hıssettım.anneme söyledim oralı olmadı.ve akşam sol kulagım ciger gibi kızarmıştı anneme söyledim lafını ediyorlardır çocugum dedı ne alaka.yattım ogece okadar uzun geldiki bana sabah olmayı bilmedi ateşler içinde yanıyordum .annemse gece boyunca üzerimi örtmüş.sabah annemin çamaşır günüydü.hadi oglum kalk çarşafları degiştirecem diye uyandırdılar beni ablamla,kalktım kalkmasınada ayaga kalkmamla yere düşmem bir oldu.annem hayırdır inşallah dedi.birdaha kaldırdılar birdaha düştüm.kramp sandılar masaj vs....yok çaresizdi.annem beni sırtladı devlet hastanesine götürdü,hastahaneye gittigimizde hala duvardan tutunarak yuruyebılıyordum.başhekım geldi sözde annem tanıyordu,halbukı sadece bır merhabası var dı.ona güveniyordu,hoş doktor bir igne vurdu amelıyata gidiyorum çıkana kadar bekleyin dedi.bu arada duyan akrabalar aile dostları hastahaneye geliyordu.cahide teyzenin ayaklarımın altını kaşıdıgını gördüm hissedip hissetmedigimi kontrol ediyordu yalandan gülümsedim halbuki nerde............hiç birşey hissetmiyordum artık.saat ögleyi geçmişti artık doktor hala gelmemişti.bu arada ben yavaş yavaş gücümün çekildigini hissediyordum.anneme dedımsede beklıyelım doktoru dedı.açık olan küçücüğk ellerim yavaş yavaş kapandı açamıyordum artık sadece kafamı oynatabiliyordum.gelen misafirlere gülücükler veriyordum.hatır sorularına iyilik cevapları veriyordum.ve doktor geldi,görür görmez bunu sinir doktoruna götürün dedi.tavsiye ettigi doktora gittik hemen .o doktorunda cenazesi varmış ogün çok üzgün ve sinirliydi.iki parmagını uzattı bana elimi sık dedi.elimi açamıyordumki sıkayım.benim duyacagım şekilde anneme götür bunu yarım saate kalmaz ölür.dedi.bu arada diger doktor telefon etti .onun ricası üzerine her ihtimale karşı ilaç yazdı.eve geldik annemle evimiz iki odalı bir gece konduvari bir evdi.odanın girişinde ınsanlar toplanmış ortaya yatak serilmişti.yatagın yanında bir bıçak hazırda bekletiliyordu.beni yatırdılar yataga beyaz çarşafı yarıma kadar çektiler hiç bir şey yiyip içemiyordum.ailemin üzülmesine çok üzülüyordum.bir anda kalabalık kendi kendilerine konuşurken daldım uyumadım hayal ettim.ben ölmiyecegim.okuyacagım meslek sahibi olacagım evlenip yuva kuracagım çocuklarım olacak işim olacak evim olacak...........................................vsshayal kurdum.ve şükrettim tanrıya.ogün ölmedim güneşin doguşuna birkez daha şahit oldum.babam adanaya getirecekti çukurova üniversitesine,bindigimiz taksi şöförü yapmayın abi götürmeyin oraya dedi
.çok iyi bir sinir doktoru tanıyorum dedi.ismini yazacagım melit tibet allah rahmet eylesin.bir çok sıra olmasına ragmen benı hemen aldı içeriye muane etti.bir sürü karışımı enjekte etti bana yanaklarımı okşadı sevdi sohbet etti benimle .üç gün sonra gelin dedi.üç güne kadar ölürsem ölecegim kalırsam yaşayacagım anlamına geliyordu bu.otobüs garajına vardıgımızda iki gundur bışey yememiştim açlıgımı hıssettım bırden.baba ben acıktım dedım.babam sevinçle bir dürüm yaptırdı.hepsini yedim biirdim.belliki bu iyileşmemin başlangıcıydı.ogün köyde kaldık.ve ben iki büyük evliyayı rüyamda gördüm tüm yaşayacaklarımı gösterdiler bana.neyse çok uzun oldu.üç gün geçti.beşgün geçti.biray geçti ölmedim.hergün hayata biraz daha sarılıyordum.bir bebek misali tekrar emeklemeyi,tay durmayı ögrendim.ve ilk adımımı attıgım gun dunyalar benım olmuştu.ve sonra yavaş yavaş ikinci,üçüncü adımlar derken yürümeye başladım tekrar.bütün bunlar bir sene içinde oldu bundan sonrası yavaş yavaş iyileşme süreci bu süreçte çok sıkıntılar yaşadım elbette.zorluklar vsss....hayatımın her karesini hatırlıyorum ve yaşadıgım her anın farkındaydım .çok uzattım sanırım anlatmaya kalksam bitmez.şimdi o ölüm döşeginde kurdugum tüm hayalleri gerçekleştirdim.ögretmen oldum evlendim çocuklarım var.kariyerim var.ha bunlara kolaymı sahip oldum asla
çok mutlu süren bir yaşantım var.şuan ayak parmaklarım güçsüz dizden aşagı kaslarımdada erime kaldı onun dışında çok ıyıyım kendıbaşıma yurup her ışımı yapıyorum.bunu yaşamak kolay degıldı elbette.hiç kimse kolay yetişmiyor fakat bizim toplumumuzda insanlar çok kolay harcanıyorlar.tüm dünya insanlarını sevgiyle kucaklıyorum.umarım bir gün insanların beynindeki engeller halolur.
benim hikayemde farksız degil altı çocuklu bır ailenın en kuçuk ogluydum fazlasıyla duygusal yaşıma göre çok olgun ve çalışkan bır çocuklugum vardı.tum ailemı sevıyor sımsıkı baglıydım ama en çok ablamı severdım.ona sevgımı göstermek ıçın ayaklarına kadar öperdim.8 yaşında ilkokul üçe başlamıştım,birinci dönem bitip ikinci dönem başlamıştı.birgün okuldan gelirken çantamın bana agır geldigini hissetmiştim.taşıyamıyordum dizlerim çok uzun yoldan gelmişçesine yorgundu ve bükülüyordu.ogün çantamı arkadaşım mustafa taşımıştı.eve geldigimde anneme söyledim oralı olmadı.birşeyler olacagını hissetmiştim.akşam mendil taş oynuyorduk arkadaşlarla zıplayamadıgımı hıssettım.anneme söyledim oralı olmadı.ve akşam sol kulagım ciger gibi kızarmıştı anneme söyledim lafını ediyorlardır çocugum dedı ne alaka.yattım ogece okadar uzun geldiki bana sabah olmayı bilmedi ateşler içinde yanıyordum .annemse gece boyunca üzerimi örtmüş.sabah annemin çamaşır günüydü.hadi oglum kalk çarşafları degiştirecem diye uyandırdılar beni ablamla,kalktım kalkmasınada ayaga kalkmamla yere düşmem bir oldu.annem hayırdır inşallah dedi.birdaha kaldırdılar birdaha düştüm.kramp sandılar masaj vs....yok çaresizdi.annem beni sırtladı devlet hastanesine götürdü,hastahaneye gittigimizde hala duvardan tutunarak yuruyebılıyordum.başhekım geldi sözde annem tanıyordu,halbukı sadece bır merhabası var dı.ona güveniyordu,hoş doktor bir igne vurdu amelıyata gidiyorum çıkana kadar bekleyin dedi.bu arada duyan akrabalar aile dostları hastahaneye geliyordu.cahide teyzenin ayaklarımın altını kaşıdıgını gördüm hissedip hissetmedigimi kontrol ediyordu yalandan gülümsedim halbuki nerde............hiç birşey hissetmiyordum artık.saat ögleyi geçmişti artık doktor hala gelmemişti.bu arada ben yavaş yavaş gücümün çekildigini hissediyordum.anneme dedımsede beklıyelım doktoru dedı.açık olan küçücüğk ellerim yavaş yavaş kapandı açamıyordum artık sadece kafamı oynatabiliyordum.gelen misafirlere gülücükler veriyordum.hatır sorularına iyilik cevapları veriyordum.ve doktor geldi,görür görmez bunu sinir doktoruna götürün dedi.tavsiye ettigi doktora gittik hemen .o doktorunda cenazesi varmış ogün çok üzgün ve sinirliydi.iki parmagını uzattı bana elimi sık dedi.elimi açamıyordumki sıkayım.benim duyacagım şekilde anneme götür bunu yarım saate kalmaz ölür.dedi.bu arada diger doktor telefon etti .onun ricası üzerine her ihtimale karşı ilaç yazdı.eve geldik annemle evimiz iki odalı bir gece konduvari bir evdi.odanın girişinde ınsanlar toplanmış ortaya yatak serilmişti.yatagın yanında bir bıçak hazırda bekletiliyordu.beni yatırdılar yataga beyaz çarşafı yarıma kadar çektiler hiç bir şey yiyip içemiyordum.ailemin üzülmesine çok üzülüyordum.bir anda kalabalık kendi kendilerine konuşurken daldım uyumadım hayal ettim.ben ölmiyecegim.okuyacagım meslek sahibi olacagım evlenip yuva kuracagım çocuklarım olacak işim olacak evim olacak...........................................vsshayal kurdum.ve şükrettim tanrıya.ogün ölmedim güneşin doguşuna birkez daha şahit oldum.babam adanaya getirecekti çukurova üniversitesine,bindigimiz taksi şöförü yapmayın abi götürmeyin oraya dedi
.çok iyi bir sinir doktoru tanıyorum dedi.ismini yazacagım melit tibet allah rahmet eylesin.bir çok sıra olmasına ragmen benı hemen aldı içeriye muane etti.bir sürü karışımı enjekte etti bana yanaklarımı okşadı sevdi sohbet etti benimle .üç gün sonra gelin dedi.üç güne kadar ölürsem ölecegim kalırsam yaşayacagım anlamına geliyordu bu.otobüs garajına vardıgımızda iki gundur bışey yememiştim açlıgımı hıssettım bırden.baba ben acıktım dedım.babam sevinçle bir dürüm yaptırdı.hepsini yedim biirdim.belliki bu iyileşmemin başlangıcıydı.ogün köyde kaldık.ve ben iki büyük evliyayı rüyamda gördüm tüm yaşayacaklarımı gösterdiler bana.neyse çok uzun oldu.üç gün geçti.beşgün geçti.biray geçti ölmedim.hergün hayata biraz daha sarılıyordum.bir bebek misali tekrar emeklemeyi,tay durmayı ögrendim.ve ilk adımımı attıgım gun dunyalar benım olmuştu.ve sonra yavaş yavaş ikinci,üçüncü adımlar derken yürümeye başladım tekrar.bütün bunlar bir sene içinde oldu bundan sonrası yavaş yavaş iyileşme süreci bu süreçte çok sıkıntılar yaşadım elbette.zorluklar vsss....hayatımın her karesini hatırlıyorum ve yaşadıgım her anın farkındaydım .çok uzattım sanırım anlatmaya kalksam bitmez.şimdi o ölüm döşeginde kurdugum tüm hayalleri gerçekleştirdim.ögretmen oldum evlendim çocuklarım var.kariyerim var.ha bunlara kolaymı sahip oldum asla
çok mutlu süren bir yaşantım var.şuan ayak parmaklarım güçsüz dizden aşagı kaslarımdada erime kaldı onun dışında çok ıyıyım kendıbaşıma yurup her ışımı yapıyorum.bunu yaşamak kolay degıldı elbette.hiç kimse kolay yetişmiyor fakat bizim toplumumuzda insanlar çok kolay harcanıyorlar.tüm dünya insanlarını sevgiyle kucaklıyorum.umarım bir gün insanların beynindeki engeller halolur.