1981, Urfa -Suruç doğumlu. 2003 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Bilkent Üniversitesinde Türk Edebiyatı yüksek lisans programında okudu. Şiir ve yazıları E, Son Kişot , Düzyazı Defteri ve Yom Sanat gibi dergilerde yayımlandı. Şiirleri çeşitli dillere çevrilerek bazı uluslararası seçkilerde yer aldı. Tasarım üzerine çalışmalarıyla da bilinen yazarın iki kitabı bulunuyor: Esmer Tenli Irmak Düşleri (2002), Sular Divanı(2005)
Dumanı Taştan / Bükülü Ev
nârin bir kelebek ölüsüdür sevgilim
yüzümün düşüp düşüp kırıldığı yerde
sokak fenerlerine asılı ömrümde
soylu suların biriktiği havuz delinmiştir
tülden geriye sara ve köpük
kalbimde çalan zorlu bir kış vakti olur:
kır dilimi, eksik bir vedâdır artık/kalbim,
seyrek bir duâ vakti düşüyor / suskun melekler evinde.
bu balk / onları ancak tutuşturmak gerekir
in yüzlerime: sabrını bil su!yun
o gerilmiş çarşaflar içinde:
nice ki sevişme gizlidir
karıncalanan göğsünde / acı çeken atlar için âmîn
gözler ime isabet etmelidir bilinmeyen ne varsa
(değişmedi yüzüm nereye baksam
bağışla beni! bütün yüzünler siyah
ama kalbimi soluklayan beceriksiz taksim
çelem çiçekleri kadar siyah.)
(Sular Divanından)
Herhangi Bir Kadın İçin Gül Baladı
bay Rainer Maria Rilke için
ölüm hepimize bir sevgili ile güldü
rüzgardan gebe kalan kadın
bak üşüdü ellerim
kesildi paslı bir neşterden emdiğim süt
kucakladı beni düşürdüğüm her yıldız
küllenecek bir ateşim yok şimdi
her yanım kan her yanım gül
nişânesiyim ölüm kusan ömrünün
ateş ve tuz kaldı geriye elifba akşamlardan
kül ve ayna oldu her sabah
dokundukça kırılan babam
beni kısraklar getirsin bir kadının titrek göğüslerini öptüğümde
ve belki kısır barbarlar doğursun beni
aksayan yanlarımda kalsın kesik elleri suyun
ki
kusmalar vaktidir şimdi
bense bildim kanayan bıçaklarda gülümseyen sûretini kadının
gül ey saf çelişki!
(Sular Divanından)
----------
EYES OF ETERNİTY / ÖZLEM MEZARLARI
lâle ve hançer kesiyor yatağımın altındaki kum nehirlerini
ey kalbimi acıtan su, bir daha râm!
kibrimin ehlileştiği meydan bölündü sokaklara
avlularda kendine ayna tutan kuyuya çöl desem
ürkecek dizlerimin avuttuğu an-
ne’den geceler
sızan dudaklarımdan her kavim için bana göç
susmak istemedim. Su!
İçimde ayaklanıyor bir daha fetret!
Dumanı Taştan / Bükülü Ev
nârin bir kelebek ölüsüdür sevgilim
yüzümün düşüp düşüp kırıldığı yerde
sokak fenerlerine asılı ömrümde
soylu suların biriktiği havuz delinmiştir
tülden geriye sara ve köpük
kalbimde çalan zorlu bir kış vakti olur:
kır dilimi, eksik bir vedâdır artık/kalbim,
seyrek bir duâ vakti düşüyor / suskun melekler evinde.
bu balk / onları ancak tutuşturmak gerekir
in yüzlerime: sabrını bil su!yun
o gerilmiş çarşaflar içinde:
nice ki sevişme gizlidir
karıncalanan göğsünde / acı çeken atlar için âmîn
gözler ime isabet etmelidir bilinmeyen ne varsa
(değişmedi yüzüm nereye baksam
bağışla beni! bütün yüzünler siyah
ama kalbimi soluklayan beceriksiz taksim
çelem çiçekleri kadar siyah.)
(Sular Divanından)
Herhangi Bir Kadın İçin Gül Baladı
bay Rainer Maria Rilke için
ölüm hepimize bir sevgili ile güldü
rüzgardan gebe kalan kadın
bak üşüdü ellerim
kesildi paslı bir neşterden emdiğim süt
kucakladı beni düşürdüğüm her yıldız
küllenecek bir ateşim yok şimdi
her yanım kan her yanım gül
nişânesiyim ölüm kusan ömrünün
ateş ve tuz kaldı geriye elifba akşamlardan
kül ve ayna oldu her sabah
dokundukça kırılan babam
beni kısraklar getirsin bir kadının titrek göğüslerini öptüğümde
ve belki kısır barbarlar doğursun beni
aksayan yanlarımda kalsın kesik elleri suyun
ki
kusmalar vaktidir şimdi
bense bildim kanayan bıçaklarda gülümseyen sûretini kadının
gül ey saf çelişki!
(Sular Divanından)
----------
EYES OF ETERNİTY / ÖZLEM MEZARLARI
lâle ve hançer kesiyor yatağımın altındaki kum nehirlerini
ey kalbimi acıtan su, bir daha râm!
kibrimin ehlileştiği meydan bölündü sokaklara
avlularda kendine ayna tutan kuyuya çöl desem
ürkecek dizlerimin avuttuğu an-
ne’den geceler
sızan dudaklarımdan her kavim için bana göç
susmak istemedim. Su!
İçimde ayaklanıyor bir daha fetret!