İNSAN ENGELDEN NEFRET ETMELİMİ? (KENDİNDEN DEĞİL ENGELDEN)
İnsanı üç duygu ayakta tutar. Bunlardan biri -diğerleri olmasa da- insanı ayakta tutmaya yeter: Sevgi, Umut ve Nefret...
Aslında bunların yanında bir de eküri koşar: Libido denilen yaşam enerjisi..
Hangisi yüklenmişse arabayı, o da yanıbaşında onu delirtir.. Kesinlikle yardım etmez.. Delirtir..
Sevgi insanı yaşama bağlar.. Sevmek yada sevilmek, farketmez..
Umut İnsanı yaşama bağlar.. Aslında insanın kendine yapıp yapabileceği en büyük kötülük umut beslemektir.. Bu gün, yarın için umutlu olursun.. Yarın öbürgün için, umutlu olursun.. Bu sürer gider.. Ölürken de öte tarafın umudu vardır içinde.. Yani bir nevi uyuşturur insanı.. Zararı kadar da teskin faydası vardır sadece o kadar.. Ancak dayanılmazı, dayanılır yaptığı için insanı uyuşturduğu için, genelde kişinin kendine zararı olur..
Oysa isyan doğru hedefe yönlenirse çok şeye katar insana..
Nefrete gelince.. İnsanı ayakta tutan en güçlü unsurlardan birsidir nefret..
Zamanın da bi içim su olan bizler.. İçine hangi çiçeğin konulacağına bile karar verilemeyen temiz sular gibi olan bizler.. Küheylan gibi, rüzgarda uçuşan çoşkusuyla, sırtına alacağı prensesi seçemeyen bizler... Öpmelere kıyılamayan bizler... Bir şekilde eve gelen, içimize hiç sinmeyen pis, sası kokulu, sevimsiz bir olayla dost olmamız istenir..Onu sevmemiz istenir.. Değişmediğimiz anlatılır.. Narsist duygularla biz; Temiz bir depo içine damlatılan mürekkepin lekesini taşımaktayız oysa.. Eksilmişlik duygusu..
Üstelikte yeni halimizi sevmemiz istenir.. Engelimizle barışmamız istenir.. Ona alışmamız istenir...
Yok be dostlar.. Kandırmayın kendinizi.. Ondan nefret edin.. Ondan öldüresiye nefret edin ki ayakta kalasınız..
Ne dersiniz?
İnsanı üç duygu ayakta tutar. Bunlardan biri -diğerleri olmasa da- insanı ayakta tutmaya yeter: Sevgi, Umut ve Nefret...
Aslında bunların yanında bir de eküri koşar: Libido denilen yaşam enerjisi..
Hangisi yüklenmişse arabayı, o da yanıbaşında onu delirtir.. Kesinlikle yardım etmez.. Delirtir..
Sevgi insanı yaşama bağlar.. Sevmek yada sevilmek, farketmez..
Umut İnsanı yaşama bağlar.. Aslında insanın kendine yapıp yapabileceği en büyük kötülük umut beslemektir.. Bu gün, yarın için umutlu olursun.. Yarın öbürgün için, umutlu olursun.. Bu sürer gider.. Ölürken de öte tarafın umudu vardır içinde.. Yani bir nevi uyuşturur insanı.. Zararı kadar da teskin faydası vardır sadece o kadar.. Ancak dayanılmazı, dayanılır yaptığı için insanı uyuşturduğu için, genelde kişinin kendine zararı olur..
Oysa isyan doğru hedefe yönlenirse çok şeye katar insana..
Nefrete gelince.. İnsanı ayakta tutan en güçlü unsurlardan birsidir nefret..
Zamanın da bi içim su olan bizler.. İçine hangi çiçeğin konulacağına bile karar verilemeyen temiz sular gibi olan bizler.. Küheylan gibi, rüzgarda uçuşan çoşkusuyla, sırtına alacağı prensesi seçemeyen bizler... Öpmelere kıyılamayan bizler... Bir şekilde eve gelen, içimize hiç sinmeyen pis, sası kokulu, sevimsiz bir olayla dost olmamız istenir..Onu sevmemiz istenir.. Değişmediğimiz anlatılır.. Narsist duygularla biz; Temiz bir depo içine damlatılan mürekkepin lekesini taşımaktayız oysa.. Eksilmişlik duygusu..
Üstelikte yeni halimizi sevmemiz istenir.. Engelimizle barışmamız istenir.. Ona alışmamız istenir...
Yok be dostlar.. Kandırmayın kendinizi.. Ondan nefret edin.. Ondan öldüresiye nefret edin ki ayakta kalasınız..
Ne dersiniz?