Çirkin Bey
Kardeş. Sana önerim var; yalnız bu işi, bu işi yapanın yanında çalışıp tecrübe yapmadıktan sonra yapma. Bir işin tecrübesini bilmeden girişirsen batarsın. Bu işin tedarikçisini, toptancısını, en uygun satıcısını, milletin neye en çok ihtiyaç duyduğunu vs. bilmen gerekli. Bunları öğrendikten sonra su gibi gider.
İşlek bir yerde (cadde yanı gibi) 60-65 metrekare bir dükkan kirala. İçi temiz olsun dükkanın. Boyalı, market türü tasarım vs.. olmalı. Yoksa da sen yaptıracaksın. Küçük market gibi özellikle abur cubur olmalı, sayısal makinası işi (bu işin nasıl açıldığını öğrenmen gerek), yazın bol içecek çeşidi (dolap işleri vs.), sigara satışı, uygun olursa kuruyemiş satışı, dükkan önü haşlama mısır, uygun olursa dükkan önü küçük bir masa, dondurma ve tabure olayı işte. Bunlar full müşteri çeker. Bu işi yapanlar da çok güzel kazanıyor.
Sadece işlek bir cadde olmalı. Tabi her şeyden önce dükkanın aylık kirası, dükkan içi donanım, mobilyalar, market türü tasarım, ürünlerin geliş fiyatları, kredi kartlı alışveriş olayı vs.. her şeyi en ince ayrıntısına kadar bir kağıtta hesap etmen lazım. Sermayen olmadan yapamazsın. İşi açtıktan sonra full cana yakın, hoş sohbet kuran, en küçüğe bile sevgili yaklaşıp konuşan biri olacaksın ki, müşterilerin daim olacak. Bunları yaptıktan sonra zaman her şeyi gösterir.
Bir işi aceleye getirip yarım yamalak iş yaparsan, o işten hayır bekleme. Çünkü millet enayi değil. Kalite neredeyse, oradan alışveriş yapılır. Ben yapamam dersen hiç zorlama kendini. Kendine güven olayı önemli. Sabretmek önemli. Yeme içme yeri açma. Dışarıda çok var ve lokanta işi hakkında tecrübe olayı çok geniş. Dedemin lokantası vardı. Oradan biliyorum. Adam çalıştırırım ve maaşlarını veririm dersen orası ayrı; ama işinin ehli adam bulmak zor.
Umarım bir fikir uyanmıştır.
Bu arada bir yerden gelirin varsa hiç uğraşma; çünkü ömür kısa. Hayatını yaşamaya çalış.