Bosch marka çamaşır makinem garanti süresinin bitiminden 10 gün sonra arızalandı. Tamir için gelen servis elemanı benim işitme engelli olduğumu anlayınca cep telefonu hesap ekranına 2400 yazıp gösterdi. Soru soruyorum, bana değil eşime konuşuyor. Kardeşim sağır değilim, az çok duyuyorum bana konuş dediysek de dinletemedik. Bizi BOSCH destek birimine yönlendirdi.
Destek biriminin sayfasından derdimi anlattım. İşitme engelli olduğumu söyledim ve cevaplarının yazılı verilmesini rica ettim. Cevabi e-postada telefon numaramı istediler ve yazılı cevap vereceklerini söylediler. Buraya kadar her şey normal.
Makinenin ne arızası olduğunu eşimden öğrenmeye çalıştım. Kazan rulmanı bilya dağıtmış, kazanı komple değişecekmiş servis.
Boschun bana cevap vermesini üç gün bekledikten sonra bir hatırlatma maili gönderdim. Yine cevap yok. Üçüncü e postayla yine hatırlatma yaptım, işitme engellilere cevap verip adamdan saymaz mısınız siz? Diye sordum.
Hala cevap yok. Servise gelen eleman kişisel cep telefonundan aramış 2100 liraya fiyatı indirdiğini söylemiş.
Gelgelelim hala adam yerine konulmuyorum, BOSCH hala cevap vermiyor.
Şikayet var sitesine yazmaya karar verdim. Şikayetimin başlığı Bosch firmasının işitme engelli vatandaş aymazlığı! şeklindeydi. Şikayetvar sitesi ne yaptı biliyor musunuz? Benden habersiz başlığı değiştirdi, sorunu çözmemesi gibi bir şey yazmışlar kendilerince. Maksatları nedir anlayamadım. Şikayet sonrası BOSCH cevap vermiş filan numarayı ara ya da destek kısmına yaz sizinle irtibat kuralım diye. Ya kardeşim ben zaten destek kısmına yazmışım, zaten işitme engelli olduğum için telefonla arayarak büyük embesillik yapmışsınız. Her neyse.
Artık tamamen makineden vaz geçtim, insan yerine konulmayıp, cevap bile verilmeyen bir yaratık olarak görülmenin acı ve ezici duygularıyla evden kaçarcasına çıkıp palandöken dağlarının eteğinde ıssız bir yere gidip dakikalarca ağladım.
Bundan sonra beni iki kez yine telefonla aradılar! Nutkum tutuldu, öfkeden çıldırdım. Tansiyonum yükseldi. Bu duruma siz ne ad verirsiniz?
Diyelim ki kimsesi olmayan, yalnız yaşayan işitme engelli vatandaşım. Toplumun hiçbir kesimince muhatap alınmayacaksın, adam yerine konulmayacaksın, toplum sana nefes almayı bile çok görecek, bir köşede geberip gitmeyi bekleyeceksin
Bir araya gelmek, birlik olmak, o kadar zor, o kadar imkansız bir şey ki
Destek biriminin sayfasından derdimi anlattım. İşitme engelli olduğumu söyledim ve cevaplarının yazılı verilmesini rica ettim. Cevabi e-postada telefon numaramı istediler ve yazılı cevap vereceklerini söylediler. Buraya kadar her şey normal.
Makinenin ne arızası olduğunu eşimden öğrenmeye çalıştım. Kazan rulmanı bilya dağıtmış, kazanı komple değişecekmiş servis.
Boschun bana cevap vermesini üç gün bekledikten sonra bir hatırlatma maili gönderdim. Yine cevap yok. Üçüncü e postayla yine hatırlatma yaptım, işitme engellilere cevap verip adamdan saymaz mısınız siz? Diye sordum.
Hala cevap yok. Servise gelen eleman kişisel cep telefonundan aramış 2100 liraya fiyatı indirdiğini söylemiş.
Gelgelelim hala adam yerine konulmuyorum, BOSCH hala cevap vermiyor.
Şikayet var sitesine yazmaya karar verdim. Şikayetimin başlığı Bosch firmasının işitme engelli vatandaş aymazlığı! şeklindeydi. Şikayetvar sitesi ne yaptı biliyor musunuz? Benden habersiz başlığı değiştirdi, sorunu çözmemesi gibi bir şey yazmışlar kendilerince. Maksatları nedir anlayamadım. Şikayet sonrası BOSCH cevap vermiş filan numarayı ara ya da destek kısmına yaz sizinle irtibat kuralım diye. Ya kardeşim ben zaten destek kısmına yazmışım, zaten işitme engelli olduğum için telefonla arayarak büyük embesillik yapmışsınız. Her neyse.
Artık tamamen makineden vaz geçtim, insan yerine konulmayıp, cevap bile verilmeyen bir yaratık olarak görülmenin acı ve ezici duygularıyla evden kaçarcasına çıkıp palandöken dağlarının eteğinde ıssız bir yere gidip dakikalarca ağladım.
Bundan sonra beni iki kez yine telefonla aradılar! Nutkum tutuldu, öfkeden çıldırdım. Tansiyonum yükseldi. Bu duruma siz ne ad verirsiniz?
Diyelim ki kimsesi olmayan, yalnız yaşayan işitme engelli vatandaşım. Toplumun hiçbir kesimince muhatap alınmayacaksın, adam yerine konulmayacaksın, toplum sana nefes almayı bile çok görecek, bir köşede geberip gitmeyi bekleyeceksin
Bir araya gelmek, birlik olmak, o kadar zor, o kadar imkansız bir şey ki