..Kızıl saçılıymış Piraye.
Kendimi, keşke ben de kızıl saçlı olsaydım, diye hayıflanırken yakaladım kaç kez...
Okudukça, dizelerin arasına dalıp kendimden geçtikçe, tehlikeli bir biçimde özdeşleşiyordum Piraye'yle.
Tiyatro sahnemde, bundan sonraki rolüm belliydi artık. Nazım Hikmet'in Piraye'si rolünü oynamak...
Peki bana eşlik edecek oyuncu kim olacaktı?
Bunu düşünmek bile anlamsızdı; karşımda Nazım vardı ya...
Not: Tatilde okuduğum 4. Kitabımdır kendisi..
İnanılmaz akıcı bir dili var öncelikle Canan Tan'ın bunun dışında diyarbakırlı bir aşiret ağasına duyduğu aşk ve uyuşmayan çevreye inat yapılan evlilik ve ailelerin evlilik bağındaki üstünlüğü...Kısacası bambaşka bir boyutta günümüz ikili ilişkilerine derinlemesine bakan bir hikaye..