Kuyucak arkadaş ve umut arkadaşla bir İstanbul macerası.
Kuyucak abimiz istanbula gelmiş bana özel mesajlarla ve tellerle bir birimize ulaşıp güzel bir ist keyfi yaptık.
Çarşamba akşamından Kıbrıs ta iş seyahtaleri dolayısı ile sürekli Kıbrıs a giden umut arkadaş deli İstanbul da seninle buluşalım uçağım şu saatte hava alanına iniyor dedi ve sözleştik. Ben onu saat akşam 20:30 da hava alanından alacaktım. Perşembe sabahı Kuyucak abinin mesajını görünce aradım ve saat öğlen 14:00 da taksim çiçekcilerinin orda buluştuk. Onunla bir boğaz turu yaptık karadan ve kireç burnuna boğaza karşı arabayı çekip midye bira yuvarladık mideye. Tabi konuşmalar hayat vs vs ve bana deneyimlerini anlatması ben de ona yaşamımla ilgili bilgi alışverişi yaptık. Ordan avcılara geçtik yine sahile ordada birer bira yuvarladık. Karşımızda deniz üstünde martılar oturmuşlar kendi aralarında sanki bize hoş geldiniz dergibi bir kalabalık martı topluluğunu selamladık. Kuyucak denizin rengi belli değil bu gün dedi. Karar verdik birkaç gün ormanda yaşayacağız, tabi o araba ile gelecek ve arabada yatacak bende arabanın yanına çadırımı kuracağım ve balık tutup süt yiyeceğiz.
Neyse avcılardan ayrıldık, küçük ev diye çekmece gölü kenarında bir mekana gittik. Kuyucak ın arkadaşları ile orda sözleşmişti. Bende onunla oraya gittim ve umutt arkadaşın hava alanına iniş saatini bekledim. Ve beklerken bir dublede süt içtim. Sonra hava alanına gittim umut arkadaşı beklemeye başladım. Birileri çıkıyor her çıkanda bir engellilik bekliyorum öyle tanuıyacağım çünkü ilk karşılaşmamız.biri çıktı bana işaret etti ama ben miyim diye kendimi gösterdim ve gitti. Bende kime işaret etti diye sağıma soluma bakyorum. Ve ben hala kapıda umut un inmesini bekliyorum aradan beş dakika geçti yanıma biri geldi ben umut dedi az önce bana işaret eden arkadaş. Dedim ben engelli birini bekliyordum ama sen hafif aksıyorsun ordan tanıyamadım seni derken hoş beş sohbet. Sonra umutla Kuyucak ın yanına gittik. Sohbete kaldığımız yerden devam ettik gece belli bir saatte ayrıldık. Biz umutla benim eve geçtik. Deli ve huninin mekanı yeni taşındım stüdyo bir oda kendi kendime düzeltmeye çalışıyorum daha doğrusu bir mabed gibi yapmaya çaılışıyorum evimi. Umut etrafa bakıyor evde bir çekyat. Bir koldtuk tv vs vs .umut iki kişi nerde yatacağız diye kafasından geçiriyor. Henüz eşyalarımın tamamını taşımamıştım. Ama benim gibi ormalrda yaşamış insanını her daim bir alternafi vardır. Portatif yatağım var şişmeli on u çıkardım serdim yere ve sabahı ettik. Kahvaltımızı yaptık ve umutu 12:30 civarı yolcu ettim.
Benim için güzel bir gün oldu. Yine sınırlarımı aşıp insanlarla buluştum ve inanılmaz keyif aldım. Onları tanıdığıma çok sevindim.ve ben yine kendi mabedime kutu gibi evimde ilk misafirimi ağırlamaktan ve o evde bir şeyleri paylaşmaktan son dere memnun oldum.
Kuyucak abimiz istanbula gelmiş bana özel mesajlarla ve tellerle bir birimize ulaşıp güzel bir ist keyfi yaptık.
Çarşamba akşamından Kıbrıs ta iş seyahtaleri dolayısı ile sürekli Kıbrıs a giden umut arkadaş deli İstanbul da seninle buluşalım uçağım şu saatte hava alanına iniyor dedi ve sözleştik. Ben onu saat akşam 20:30 da hava alanından alacaktım. Perşembe sabahı Kuyucak abinin mesajını görünce aradım ve saat öğlen 14:00 da taksim çiçekcilerinin orda buluştuk. Onunla bir boğaz turu yaptık karadan ve kireç burnuna boğaza karşı arabayı çekip midye bira yuvarladık mideye. Tabi konuşmalar hayat vs vs ve bana deneyimlerini anlatması ben de ona yaşamımla ilgili bilgi alışverişi yaptık. Ordan avcılara geçtik yine sahile ordada birer bira yuvarladık. Karşımızda deniz üstünde martılar oturmuşlar kendi aralarında sanki bize hoş geldiniz dergibi bir kalabalık martı topluluğunu selamladık. Kuyucak denizin rengi belli değil bu gün dedi. Karar verdik birkaç gün ormanda yaşayacağız, tabi o araba ile gelecek ve arabada yatacak bende arabanın yanına çadırımı kuracağım ve balık tutup süt yiyeceğiz.
Neyse avcılardan ayrıldık, küçük ev diye çekmece gölü kenarında bir mekana gittik. Kuyucak ın arkadaşları ile orda sözleşmişti. Bende onunla oraya gittim ve umutt arkadaşın hava alanına iniş saatini bekledim. Ve beklerken bir dublede süt içtim. Sonra hava alanına gittim umut arkadaşı beklemeye başladım. Birileri çıkıyor her çıkanda bir engellilik bekliyorum öyle tanuıyacağım çünkü ilk karşılaşmamız.biri çıktı bana işaret etti ama ben miyim diye kendimi gösterdim ve gitti. Bende kime işaret etti diye sağıma soluma bakyorum. Ve ben hala kapıda umut un inmesini bekliyorum aradan beş dakika geçti yanıma biri geldi ben umut dedi az önce bana işaret eden arkadaş. Dedim ben engelli birini bekliyordum ama sen hafif aksıyorsun ordan tanıyamadım seni derken hoş beş sohbet. Sonra umutla Kuyucak ın yanına gittik. Sohbete kaldığımız yerden devam ettik gece belli bir saatte ayrıldık. Biz umutla benim eve geçtik. Deli ve huninin mekanı yeni taşındım stüdyo bir oda kendi kendime düzeltmeye çalışıyorum daha doğrusu bir mabed gibi yapmaya çaılışıyorum evimi. Umut etrafa bakıyor evde bir çekyat. Bir koldtuk tv vs vs .umut iki kişi nerde yatacağız diye kafasından geçiriyor. Henüz eşyalarımın tamamını taşımamıştım. Ama benim gibi ormalrda yaşamış insanını her daim bir alternafi vardır. Portatif yatağım var şişmeli on u çıkardım serdim yere ve sabahı ettik. Kahvaltımızı yaptık ve umutu 12:30 civarı yolcu ettim.
Benim için güzel bir gün oldu. Yine sınırlarımı aşıp insanlarla buluştum ve inanılmaz keyif aldım. Onları tanıdığıma çok sevindim.ve ben yine kendi mabedime kutu gibi evimde ilk misafirimi ağırlamaktan ve o evde bir şeyleri paylaşmaktan son dere memnun oldum.