Arkadaşlar, yukarıda yazdım aslında ve tekarar olacak ama, yine yazayım: Yaralanmanın ardından ilk 2 (hadi bilemediniz 3) sene fizik tedavi (daha doğrusu eklemelerin aktif/pasif hareketi) ve kişinin kendi başına kullanabildiği kaslarını maksimum kullanması ile gelişme kaydedilmesi olasıdır.
İşte, örneğin Besalti20 arkadaşımız... Yaralanma nispeten düşük bir hasara yol açmış ve 16. ayında bazı kazanımları söz konusu. Ayağa kalkabiliyor, belki adım atabiliyor vs. vs. Böyle bir çok arkadaşımız da var. Bu kişilerin hiç hiç hiç bir tedaviye, ürüne veya ameliyatına ihtiyacı yok. Kendi kaslarını kullanabildikleri kadar kullanarak his/hareket açısından geri kazanılabilecek her ne varsa onları geri kazanacaklar. Bu kadar basit (Bu şekilde, zaten kendi başına geri kazanım söz konusu olacak kişiler bu dönemde birilerinin ağına düşmüşlerse, kazanımların da o ağına düştükleri kişiler tarafından gerçekleştirildiğini sanıyorlar çoğu zaman ve o ağ atanların reklamını yapıyorlar. Ama farkında değiller ki o geri kazanımlar zaten kendi başına çalışarak elde edilecekti. O ağ atan kişiye para kaptırmanın hiç bir anlamı yoktu
)
Hasılı, omurilik felçliler kendi başlarına geri kazanamayacakları hiç bir hareketi-hissi başka hiç hiç hiç hiç bir yöntemle (kendi başlarına veya aileden birinin yardımıyla yapabilecekleri aktif/pasif fizik tedavi hareketleri hariç) kazanamazlar. Efendim kök hücre, yok ameliyat, yok refleksoloji, yok biyoenerji, yok bilimum R ikiler üçler beşler, yok azim, yok inanç, yok gaz, yok meditasyon vs.vs.vs her şey yalan. Tıp açısından bu yazdıklarımın tersine bugüne dek tek bir bilimsel yayın bulunmamaktadır. "Gel ben seni iyi ederim" diyen profösör de olsa, derin-hoca da olsa, Çinli de olsa, Azeri de olsa, Alman da olsa, Amerikalı da olsa fark etmez, kesinlikle paranıza göz dikmiş biridir. Arkanıza bakmadan kaçın!
Efendim şurda biri varmış da ayağa kalkmış... Yok öyle bir şey. Hepsi efsane. Milyon tane omurilik felçli getirin yan yana, hepsinin yaralanması ve bedenleri üstündeki etkisi farklıdır. Kimse kimseye emsal olmaz. Ve yukarıda yazdığım gibi, his-hareket açısından geri kazanımı olan kişilerde zaten o kazanımlar olacaktır. Çünkü yaralanmanın yarattığı hasar buna izin vermiştir. Onun dışındaki her sözün içi boştur; ya hiç bir şey olmayacğını bile bile sizi etkilemeye çalışıyordur, paranızda gözü vardır; ya da kendini şifacı sanan bir meczupun ağına düşmüşsünüz demektir. Kaçın!
Bir zamanlar bu konuda birkaç anımı yazmıştım:
http://www.engelliler.biz/forum/yas...e-duygularimiz/1350-kilitlenmis-bedenler.html