Değerli arkadaşlar,
Herkesin kişisel kanaatleri ve düşünceleri olması normaldir ama her işin bir de bilimsel, yani bilenler tarafından ortaya konulan yönleri mevcuttur.
Tansiyon hastası olduğunuzda çoğunuz doktorun verdiği ilacı kullanırsınız. Ama kimileri "tansiyon ilacı kullanma, kantaron otu kullan." veya "al benim ilaçtan iç, bu iyi geliyor" diyebilir. Hangisine itibar edileceğine buyrun siz karar verin.
Eğitim de bilimsel içerikli bir konudur ve eğitim uygulamalarına geçmiş deneyimler ve bilgiler ışığında karar verilir.
Bugün gelişmiş ülkelerin kabul ettiği yaklaşım "entegrasyon", "mainstreaming" veya ülkemizdeki adıyla "kaynaştırmadır". Bu yaklaşımın çok olumlu sonuçları görüldüğü için dünya genelinde hızla yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde bu sisteme erken geçen şanslı ülkelerdendir.
Engelli kişilerin toplumdan soyutlanamayacağı, yaşamları boyunca toplum içinde olacakları düşünülerek, onları özel ortamlara tıkmak yerine hayatın içine dahil etmek aynı zamanda insani bir yaklaşımdır.
Bu nedenlerle 573 sayılı KHK ile hem özel eğitim, hem de kaynaştırma uygulamaları konusunda ciddi bir mevzuat düzenlemesi yapılmıştır. Ne çare ki, MEB'in ne öğretmenleri, ne personeli bu konularda hiç bir altyapıya sahip olmadığı ve kendilerini geliştirmek için doğru dürüst çaba harcamadığı için uygulamada ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Cefakar ve işini hakkıyla yapan öğretmenleri bir kenara ayırırsak; klasik bir sınıf öğretmeninin sınıfına dahil edilen bir kaynaştırma öğrencisine yaklaşımı "bunu nereden başıma sardılar... bir de bununla mı uğraşacağım?" şeklindedir. Halbuki bu özel çocuklar için yapılması gereken şeyler sadece doğru düzgün rehberlik hizmetleriyle dahi sağlanabilir.
Tüm bunlara rağmen, 10 yıl önce okul başına 1 engelli çocuk dahi kabul edilmesinde zorluk yaşanırken bugün neredeyse her sınıfa 1 çocuk verilebilecek noktaya gelinmiştir.
Günümüzde "özel eğitim okullarına" sadece normal okula devam edemeyecek ağır düzeyde engelli çocukların devam etmesi fikri geçerli görüştür.
Elbette, engelli bir çocuğu normal bir okulda, normal bir sınıfa, normal bir öğretmene kabul ettirebilmek çok güçtür. Öğrenciler bu konularda çok daha toleranslıdır ve doğru yönlendirmeyle sürece hem dahil olur, hem de yardımcı olurlar. Sınıf öğretmenlerinin de rehberlik servisleri ve çocuğun devam ettiği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi varsa bunlardan destek alması pek çok sorunu çözer.
Bugün, okuma yazma falan bir yana, meslek liselerini başarıyla bitiren down sendromlu çocuklar var. Bunlar hep kaynaştırma uygulamalarıyla mümkün olmuştur.
NOT: Down Sendromu (Trisomy 21 hastalığı veya mongolizm ) DAWN sendromu diye yazılmaz... DOWN şeklinde yazılır, "davn" sendromu olarak okunur.
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için:
http://mina304.blogcu.com/kaynastirma-yoluyla-egitim/2430937