Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Paranoid Şizofreni veya Paranoid Kişilik Bozukluğu yaşadıklarını anlatabilirim mi?

Üyelik
22 Ocak 2018
Konular
28
Mesajlar
228
Reaksiyonlar
2
Merhabalar, paranoid kişilik bozukluğu veya Paranoid Şizofreni olanlar yaşadıklarını anlatabilir mi?
 
cin şeytan deccal zannediyorum mehdi askeri zannediyorum
 
Son düzenleme:
doktoruna anlatmalısın.doktorunu randevu alıp gittiğin ,içini döktüğün bir arkadasınmış gibi davranabilirsin. tabii burada hangi doktora gittiğin ,sana uygun kafa dengi bir doktor olup olmadığı da bence önemli yada sanki etkili oluyor.

neticede arkadasım yada dostum dediğin kişiyede çok dürüst davranmak ,randevu verdiğin zaman vaktinde gitmek gerekirse fazladan beklemek zorundasın. faruk ben olsam naparım gibi düşünmeye çalıştığımda belki de üniversite okumazdım. yaşadığımız şu an ki toplum hatta dünya bile uygulaması olmayan bilgilere çok temkinli yaklaşıp , seçici oluyor. bunu söylemek istemezdim ama gerçek dünya nın çok çok üzerinde durduğu ve önemsediği bir nicelik var oda "para".

evet böyle bir realite var. aktif sosyalizmin uygulandığı ülkeler de yaşam nasıl bilmiyorum ancak alen ülkemizde ve yakın çevemizde yada muhattap olduğumuz ülkeler de para çok önemsenmekte.

kendine "uygulaması var olan" seni aktive edecek nitelikler katmak çok daha doğru.

mesela

"dil öğrenmek" (çok konuşulan diller vurgu ile öneriliyor)
"bilgisayar becerisi edinmek" (html öğrenebilrsin mesela,php felan bence çok fazla da matematik bilgisi gerekmiyor bunun için,abartanlar var çünkü)
"tıp ,mühendislik,mimarlık" alanlarında kendini geliştirmek.(sözelcisin biliyorum,diğe arkadaslar için yazdım,bunlar örnek)

(temel bilimler (fen fakültesi ,edebiyat fakültesi , ve uygulaması olmayan diğer bölümlerden uzak durun,mühendisler yabancı dil olarak en az ingilizce bilmiyorsa üstüne birde iyi bir okuldan mezun değilse diplomaları çok iş yapamayabiliyor) bunu söylediğim için üzgünüm ama tecrübe...)

* para kazanmaya çalışmak , bir zanaat ile ilgileniliyorsa/edinilebiliyorsa ne ala.

ayrıca senin ve bazı diğer psikiyatrik hastalık yaşayan arkadasların çok taktığı bir konu var , benim "tanım ,teşhisim nedir?" bundan ziyade sürdürdüğünüz hayatın performansı bence daha önemli.

mutlu bir yaşam dilerim.
 
Mesajın için çok teşekkür ederim. Ben sadece terapiye kabulüm psikiyatristin verdiği ilaçları kullanmak istemiyorum. Birçok nedeni var. Ben bilinçli bir şekilde düşünüyorum sadece yaşadığım şeyleri terapi de anlatınca da rahatlıyorum doktora gerek görmüyorum. Eğer ki öleceksek bilincim dahilinde olacak hastalık ile olmayacak ki. Bunun dışında günlük hayatımda dediğiniz gibi İngilizce çalışıyorum yoğun şekilde kitaplar okuyorum. Bir düzenim var. Mesele hayatım için şartları kendim var ettim. Dil öğrenilecekse hocalarla konuştum hatta yurtdışı için burs bile buldum lakin insanların tavırları, hareketleri benim moralimi bozuyor. Tekrardan teşekkür ederim.

Ben psikolojiyi merak edip okuyorum eğer özel değilse sizde bu inançları destekleyen deliller nedir? Yani neye dayanarak böyle zannediyorsunuz?
 
ne sorduğunuzu tam analamadım ,biraz daha açık yazma şansınız var mıdır aceba?

yani psikoloji bölümüde fena olmaz , klinik psikoloji daha iyi olur.

eğer kendi rahatsılzığımla alakalı sor sorduysanız , ben zaten realitelere çok dikkat ettiğmden veya etmeye çalıştığımdan paranoid değilim, hatta bence şizofren de değilim (beni üç yıl tedavi etmiş dr. sorduğumda yüzüme söyledi), hiç pozitif semptom yaşamadım.

inançla alakalı nasıl bir soru tam olarak anlayamadım ..

yani öğrenci masumiyeti altında her soruyu sorabilirsin bence ancak soracağın bazı sorular uzmanlık gerektirebilir bu açıdan specifize edilmiş soruları uzmanlaşmış kişilere sormanı öneririm.

ayrıca beğendiğin bir doktor olduğunda (sana arkadas gibi davranabilen , (genellikle zamanı yerinde kullanırlar ,beni 3 yıl tedavi etmiş bashettiğim doktor haftada bir gün veya her 2 haftada bir her gittiğimde bana en az yarım saat ayırırdı.bazen 40 dk. veya daha fazla da oluyordu sanırım)

... bu yüzden iyi bir doktor bulursan bırakma.

hımm sanıyorum siz psikoloji derken okuldan değilde psikollojik durumdan bahsettiniz. ya , zor kullanarak bir kişiyi tedavi etmeye çalışmak , yada akılla bağdaşmayan bir tedavi metodunu kullanmak aynı zamanda etikdışı bence.

bana göre kişi istemediği zaman gerekli tedavi yöntemi uygulanmamalı ama ...sanırım bu dediğim çok zayıf ,doğru olsa bile çok zayıf bir bigi. çünkü alan bilimlerinde mesela Kay Tasman Essential of psychiatry kitabını biraz okursanız , mevcut hükümlerin sistematik olarak (yanlış bile olsa!) çok sağlam temellere oturtulduğunu görüyoruz.

dolayısyla her ne kadar bilimde bazı ögeler değişime uğrayabilse de bunlar hep zaman alıcı ve devrim niteliği taşıyan ögeler genelde hemen reddedilir ama uzun zamana yayıldığında tabiiki değişim mümkün. bu son iki paragaf hasta ile psikiyatrist hekimler arasında fikri anlaşmazlık olduğunu gösteriyor fakat yasal olmak ve normal olanı tercih etmek veya genele en uygun yol ile uyum için
mevcut hasta klinik hakları ve bilgilere uyulması tavsiye edilir.

terapinin gerçek amacı zaten kişinin sorduğu sorulara cevap vermek veya onu yönlendirmek değildir. kişiyi rahatlatmaktır bildiğimm kadarıyla.
(bu senin söylediğin şey terapinin senin için faydalı/başarılı olduğunu gösteriyor)
 
Benim amacım paranoid kişilerin paranoya düşüncelerini neye temellendiriyorlar onu merak ediyorum.

Maalesef iyi bir doktor hiçbir zaman denk gelmedi. Artık doktor aramayı düşünmüyorum.
 
vakanüvis_faruk

merhaba,

1) ilk sorun çok karmaşık , bunu bir uzmanın cevaplaması daha doğru olur. (sadece neuron (nöron sistem hakkında bilgi sahibiyim biraz burada da şöyle bir söz kullanmam mümkün , neuron sistem çok karmaşık , sinir hücresinde iletim çok hızlı gerçekleşir ama hücre membranında yani zarında ( mesela ) birsürü madde bulunuyor. bunların konsantrasyonu psikolojiyi etkiler (mesela glikoproteinlerin veya kolesterollerin eksikliği mental problemlere yol açar).tabii birsürü madde var. (gerek moleküler/atomik/iyonik (mikro) gerekse organizma bazında birçok madde var ve sistem sözkonusu) fakat bence benim bu bilgilerim çok kaba henüz siz bir uzmandan görüş alınız.(önerilen)

2) tamamıyla olmasada düşündüğün şey yanlış gibi. merak etme hemen hiç kimsenin istediği şeyler altın tepsiyle sunulmuyor ..

evet evet hiçkimse. doktorların kimbilir nasıl ,hangi türlü şikayetleri vardır. onu geçtim çok zengin hali vakti yerinde olan insanların da bindir türlü dehşetengiz şikayetlerine tanık oluyoruz.

sana henüz umulan tedaviyi gerçekleştirecek bir hekimin denk gelmemiş olması bunun ileridede de olmayacağı yada böyle bir hekimin var olmadığı anlamına gelmez.

yani şu halde söylediğin şeyler ve psikolojin bi nebze anlaşılır durumdadır . hiçbir şeyin malesef garantisi yok. ama diğer taraftan yaşam sürprizlerle dolu iken kendimizi de bir taraftan sürprizlere hazırlıklı tutmak diğer taraftan muhtemel olan olumsuz sürprizlerden zarar görmemek için önlem almamız gerekir.

kimse mükemmel değil.
 
Son düzenleme:
Yaşıyorsun olayları...ama hayalmis hepsi... inanamıyorum aklımdan çıkmıyor hâlâ...
 
Paranoid Bozuklugu olan varmı

Kimler paranoid şizofren tartısalım.
 
ilaç kullanmıyorum şizofrence yaşıyorum:D:D:D:D:D
 
güzel yazmışsın hocam tebrik ederim.matematikte polinomlardayım nickin onu hatırlattı söylemek istedim:)
 
[FONT=Helvetica]PSİKİYATRİNİN ÇOCUKLARI


Dünya’da ortalama her 100 kişiden birinin şizofreni hastalığının pençesinde olduğu bilinmektedir. Bunun, dünya nüfusuna oranı dikkate alındığında 6,5 milyar insanın 65 milyonu bu hastalığın pençesinde yaşam savaşı vermektedir. Ülkemizde ise, 700 bin kayıtlı şizofreni hastası olduğu uzmanlarca belirtilmektedir. Bu oranlara aileler de eklendiğinde, hastalığın etkilerinin çok büyük bir toplum kitlesini etkisi altına aldığı gerçeğiyle karşı karşıya kalınmaktadır. Davranışta belirgin sapmaların ortaya çıkmasından itibaren toplum ve bazen de aileler, hastalığı ilkel ve cahil yaklaşımlarla bilimdışı yorumlarla ele almakta, tedaviyi başka yöntemlerde aramaktadırlar.Son araştırmalar, tıbben kontrol altına alınabilen bu hastalığın tedavisinde, sadece ilaç tedavisinin yeterli olmadığını, psikoterapi ve sosyal destek tedavisinin mutlak gerekli olduğu yönündedir.Şizofreni hastaları, normal yaşama dönmek için verdikleri inanılmaz zorluktaki mücadelelerinin yanında, toplumdaki önyargı, duyarsızlık, acımasızlık, şefkatsizlik ile de mücadele etmektedirler. Hastalığın yanlış ve eksik bilinmesi nedeniyle, bu hastalar toplum ve bazen de aileleri tarafından izole edilmektedirler. Yanlışlarla mücadele edilmesi, doğruların öğrenilmesi için ailelerin ve toplumun bilgilendirilmesi, uğraş tedavileri, sevgi ve anlayış ile şizofreni hastalarının aileleri ve toplum ile barışık bir şekilde yaşadıkları, üreten kişiler haline gelebildikleri, ailelerine dolayısıyla da topluma artı katkıda bulundukları artık bilinmektedir.Şizofreni engelli kişilerin, evlerinin duvarları arasında geçen yalnız yaşamlarından veya sokaklardaki terkedilmişlikten kurtarılması, doğadaki her canlının ihtiyacı olan sevginin, anlayışın onlara da verilmesi için toplumun ve devletin uyanması gerekmektedir. Rehabilitasyon amaçlı merkezlerin oluşturulması ve yaygınlaştırılması, toplum sağlığı açısından hiç de küçümsenmeyecek bir rakam olan 700 bin şizofreni hastasının ve ailelerinin de diğer insanlar gibi yaşayabilmesi için sosyal desteğin verilmesi gerektiğinin artık bizim ülkemizde de bilinmesi gerekmektedir.Sevgi ve anlayış, pozitif yaklaşım onların da hakkı değil mi? Bu hakkı onlara da vermek zor olmasa gerek. [/FONT]
[FONT=Helvetica]
[/FONT]
 
cinler insanlar alemine gelebilir mi gelirlerse yaşayabilirler mi cin zannediyorum kendimi
hergün hayal kuruyorum hergün hayal görüyorum sabah bir şeyler atıştırınca başlıyor hayal kurma ve hayal görme halü çok gerçekçi oluyor
 
Ahmet T

Kur'an'a göre cinler ancak Allah'ın dilediği vakit insanları test etmek için onlara musallat olabilirler. Sen cin olsaydın inan bunu bilirdin ve hiçbir şüphen olmazdı. Senin bir müslüman olduğunu ve Allah'a inandığını düşünerek bunu yazıyorum. Cin dediğin olgu dinsel bir şeydir ve dinde açıklaması budur.

Pozitif bilimlere göre ise cin diye bir şey yoktur. Onları sana hissettiren ve gösteren tamamen kendi beynin. Bu sebeple korkacak bir şey yok. Onlar gerçek değil sadece sen görüyorsun. Etrafında hiç başka bir kimsenin ben de onları görüyorum dediğini duydun mu? Şizofren veya bipolar değilse muhtemelen o göremiyordur onu.
 
ben sadece rüyalarımda cin olduğumu görüyorum bayağı olaylar yaşıyorum sonr abağırarak uyanıyorum uyanıyorum derken annem uyandırmadanda uyanamıyorum sadece bagrınıyorum
 
@Tekprens
farzetki için geçti ve uyudun evde kimse yoksa o zaman ne yapıcaksın doktor ne diyor
 
Üst Alt