Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sakatlar için 2009 yılı değerlendirmesi [Tartışma]

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
678
Mesajlar
58,799
Reaksiyonlar
1,361
Sakatlar için 2009 yılı değerlendirmesi

Bülent Küçükaslan


Önce Güzel Şeyler:

1- Birleşmiş Milletler Engellilerin Hakları Sözleşmesi'ne ilişkin Türkiye'nin onay belgesi Eylül ayında BM'ye sunuldu ve sözleşmenin İhtiyari Protokolü imzalandı. Bu, Türkiye'de sakatlar için bugüne dek elde edilen en üst düzey hukuki kazanımdır. Artık çok daha güçlü şekilde evrensel düzeyde hak savunuculuğu yapılabilecek.

2- Birkaç bakanın ardından başbakan da kamuda yıllardır doldurulmayan 38 bin sakat statüsündeki kadronun 2010 yılında doldurulacağını beyan etti. Bugüne dek bu konuda çok boş laf duyduk, ama sanki bu sefer sahiden bu rezalet bir düzeyde de olsa ortadan kaldırılacak gibi. Zira ilk kez bir bütçede -2010 bütçesinde- bu kadroların doldurulması önündeki engeller ortadan kaldırıldı. Bu kadroların ÖSYM tarafından gerçekleştirilecek tek bir sınavla (sözlü mülakattan uzak durup adam kayırmacılık yapmaksızın) doldurulmasını umutla bekliyoruz. Ve böylesi bir beklenti yaratıp gereğini yerine getirmemek seçim sath-ı mailine girilecek 2010 yılında politik açıdan kendi topuğuna kurşun sıkmak olur.

3- Bakıma muhtaç kişilerin bakımı için SHÇEK eliyle Evde Bakım Hizmeti (aylık 496 tl tutarında ödeme) veriliyor. 2008 yılında 120 bin kişi bu hizmetten yararlanmışken, 2009 yılı sonu itibarı ile bu sayı 200 bine ulaşmış durumda. Evet, bu hizmetin sunumunda çok büyük aksaklıklar ve yanlışlar var, ama yine de bu rakamlar oldukça kıymetlidir.

4- Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu, eğitim kurumlarının fiziki şartlarının herkes için erişilebilir olması için genelge yayınladı Aralık ayında. Bu da başka bir şehir efsanesidir... Dilerim bu gerçekleşir ve/fakat aynı zamanda sakat öğrencilere karşı ayrımcı tutum içinde olan yönetici ve öğretmenlerin eğitimi de ihmal edilmez. Zira onlar eğitilmeden bütün merdivenler yok olsa bir anlamı olmaz.

Ve yıllardır düzeltilmeyip canımızdan bezdiren sorunlar:

1- Her işlem için kurumlar yeni sağlık raporu talep etmeyi sürdürüyor. Sakatların ömrü sakat olduklarını belgelemekle geçiyor desek yeridir! İşe girilecek yeni rapor, defterdarlık kaydı olacak yeni rapor, kamu sınavına girilecek, emekli olunacak, ehliyet alınacak, otomobil tescil ettirilecek, 2022'den yararlanılacak, evde bakım hizmeti alınacak, medikal ürün temin edilecek, özel eğitimden yararlanılacak, üniversite sınavına girilecek, kimlik kartı-indirim kartı alınacak hep hep hep yeni rapor! Belgeleye belgeleye devlete "tamam sakatsın" dedirtemedik!

2- 2006 yılında çıkartılan yeni cetvelle hangi sakatlığın/hastalığın hangi oranda işgücü kaybına neden olduğuna dair yeni bir düzenleme yapıldı. O güne dek sakatlığından dolayı %40 ve üzeri rapora sahip binlerce kişi bu yeni cetvelle sakat statüsünün dışına çıkartıldı. Akıl almaz hak kayıplarına neden olan bu uygulama yıllardır düzeltilmiyor... Hey gidi hey, "Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" diyerek hayalini kurduğu sistemin tanımını yapan dönemin maarif-i umumiye nazırı Emrullah Efendi bu hayalinin gerçekleştirildiğini bilse nasıl da sevinirdi!

3- Avrupa ve Amerika'da iki kolu olmayan kişiler bırakın otomobil, tır kullanabiliyor, pilot dahi olabiliyorken, bizde binlerce sakatın araç kullanması saçma sapan yönetmelik ve tercihlerle engelleniyor. Yıllardır bas bas bağırıyoruz, ama yok, kimse sesimizi duymuyor. Bu kadar mı zor AB-ABD standartlarında düzenlemeler yapmak! Dünyanın en dangalak insanı olsan sürücü belgesi alabilir, trafiğin altını üstüne getirebilirsin, ama sakatsan, tövbe, değil sürücü olmak, mümkünse tekerlekli sandalye bile kullanma!

4- Evde bakım hizmeti, 2022 aylığı veya kaymakamlıklar bünyesindeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı eliyle sunulan hizmetlerde neredeyse hiçbir norm birliği yok. Herkes kafasına göre mevzuat yorumluyor ve inanılmaz şekilde sakatların aleyhine hareket ediyor bürokratlar. Sanki tek amaçları sakatların haklarını kısmak veya hiç hak vermemek! Şimdi bir de bu işi kurumsal hale getirmek için SOYBİS ismiyle bir sistem yürürlüğe konuldu, oh, artık sakatların hakkı diye bir şey tövbe mümkün değil. Bakıldığında norm birliği için yürürlüğe konmuş gibi gösterilen bu sistemle artık devlet ümüğünü sıkacak sakatların! Diyelim hiçbir gelirin ve sosyal güvencen olmadığı için ayda 180 TL tutarındaki 2022 aylığını alıyorsun. Tamaaam! Sana artık tekerlekli sandalye de, kateter sonda da, kömür yardımı da, hasta alt bezi yardımı da yok; çünkü zenginsin! Zenginsin ve en çok iki yılda hurdaya dönen tekerlekli sandalyen için 1000 TL, aylık sonda ihtiyacın için 250 TL, bez ihtiyacın için 50 TL'yi 2022 aylığından bozdur bozdur öde! Artanıyla da kömür al tabii. Nasıl, şahane bir norm birliği değil mi? Artık kimse devletten hem 2022 aylığı alıp hem de ölmemek için ihtiyaç duyduğu sondayı ya da tekerlekli sandalyeyi alamayacak. Yakaladı devlet hırsız sakatları!

5- Eski adlarıyla Bağkur başta olmak üzere SSK ve Emekli Sandığı sakatların emeklilik işlemleri için kelimenin tam anlamıyla ceberutluk yapmaya devam ediyor. Süründürüyor emekli olmak isteyenleri diyeyim, gerisini siz anlayın; gereksiz yere uzamasın yazı!

Hatta, bayağı da uzadı. Bana bıraksanız hiç durmadan onlarca sorunu ardı ardına sıralamaya devam edebilirim. Zira sahiden çok büyük sıkıntılarımız var. Hatta yazıyı okuyan sakatların "hani şu konu" diye veryansın edeceğinden kuşkum yok; ben de yarın okurken aynı eksikliği hissederim... Ama sakatlar söz konusu olduğunda işi vah-vah-yazık-yardım-edelimcilere bırakan entelijansiyamız ve hak savunucularımız için bu iki sayfalık yazı bile uzunken, daha da uzatıp yazıyı en baştan ölüme mahkum etmeyelim.


Not: Bu yazı devletin sakatlarla ilişkisi temelinde yazılmıştır. Yoksa sakatların ve sakat hareketinin gerçek sorunlarının -bunlardan tümden farklı olmasa da- bunlar olmadığını biliyoruz.
 
Ağzına sağlık bülent bey.umarım 2010 yılı bizler için hayırlı olur.doğru düzgün kanun ve uygulamalar olur temennisindeyim...
 
karakas69;
Aynen katılıyorum ve ekliyorum dilerim bu kanun ve uygulamalara hız verirler vede engelliler aleyhine değilde, lehine kararlar çıkar,ve özelliklede her iş için ayrı ayrı rapor istemezler.2010 engel yılı değilde engellerin olmadığı bir yıl olur inşallah.Çabalarınız için sizede teşekkürler, Bülent bey.
 
- Birleşmişler milletler engelli hakları sözleşmesine imza atılması zorunlu hale gelmişti.. Medeni bir ülke olduğumuzun göstergeleri olmalıydı.. Umarım göstermelik olmaz.. Ancak bu tür sözleşmelere imza atan devletler uluslar arası mahkemelerde hesap vermek zorunda kalabilir.. Bence çok önemli bir gelişme..
- 2010 yılında vaat edilen kadrolar umarım dolar.. Bir kötü koku var uygulamada.. İşe girerken işçi bulma kurumundan alınan basit rapor yetiyor.. Yani herkese engelli diyebilen doktor raporlarıyla.. Ancak iş asıl raporlamaya (vergi indirimi ve erken emeklilik için) gelince başka şeyler çıkıyor ortaya.. Yani engelli alımı adı altında neredeyse sağlam sayılacak insanlar doldurmuş oluyor kadroları.. Asıl olan İşçi bulmadan alınan eski raporlar olduğu için vergi iadesinden yararlanmasa bile engelli kontenjanı dolmuş oluyor. Kendi yandaşı için bulunmaz bir siyasi koz ayrıca.. Parti bürolarından geçecek olsada yinede dolmasını çok isterim o kadroların hak sahiplerince..
- Bu bakıma yardım olayı yeniden sorgulanması gereken bir olay.. Bu hizmet aslında sosyal devlet ilkesinin zedelenmesi bence.. Bakımı fiilen devrediyor ufak bir para karşılığı omuzlarından Devlet baba.. Tamam iyileştirilerek devam etsin ancak devlet kendi de hazırlansın bunlara kucak açmaya.. Özellikle ağır engelli ailelerinin omuzlarından almak lazım bu yükü.. Onlar tüm aile olarak ağır engelli durumuna düşüyorlar..
- Yayınlanan genelgeleri hiç ciddiye almam ben.. Her konuda binlerce iyileştirme genelgesi çıktı bu güne kadar.. Fakat durum ortada..
- Türk aklı şöyle çalışır; Türk dediğin vesikalık fotoğrafı, ikametgah ve hüviyet kağıdı ve sabıka kaydı ile doğar ve dolaşır.. Bunlar her an istenebilir ve istemek genlere geçmiştir.
- Asıl olay ufak ufak sakat sayılanların sakat sayılmamaya başlanmasıdır.. Bu hak gaspıdır.. Devletin bakış açısı şöyle formüle edilmeye başlandı bence..
Sakat sayısı azalsın.. Onlara verdiklerimizle yani iş, vergi indirimi ve erken emeklilik gaspından kazançlarımızla ağır sakatların bakımını da ailelere az bi bedelle yükledik mi
Engelli sorununu çözmüş oluruz.. Hiçbir ek masraf ödemeden bu olayın çözümü budur..
Çok fazla sorun çıkarsa da 2022 var işte kardeşim.. Başımızın gözümüzün sadakası olsun..
Devlet 2009 da zararsız ve karsız kapatmıştır engelli hanesini.. Üstelik ileriyi de kurtarmıştır..

-Fakat bir de şöyle bakın insanlık adına.. Haaaaa erken emeklilik adına alınacak üç kuruş, haaaa 2022 gelecek 4 kuruş haaaaaa normal emeklilikten gelecek 3-5 kuruş.. Toplum hiçbir dönemde böyle dibe vurmamıştı.. Kime dokunsan bin ahhhh.. En kötüsü sanki bir şey isterken ve tepkini dile getirirken onun önündekine, onun hakkına saldırıyor durumunda düşünülmek..
Kahreden bu.. Siz istiyorsunuz ama biz ne alıyoruz ki lafını duymak..
 
tebrik

bulentcim,
agzina saglik, yuregine saglik demekten baska bir sey diyemiyorum.
sevgiler.
 
Milli Eğitim Bakanının yayınladığı genelge Aralık 2009 tarihli.Umarım önümüzdeki dönemde tüm eğitim kurumlarında dikkate alınır.Ama herşeyden önemlisi yasalar ve genelgeler kadar bakış açılarının da değişmesi.İnsana insan olduğu için değer verilmesi.Benin CPli kızım Alara Aydında Özel Başak İlköğretim Okulu 5.Sınıf öğrencisi.Okulun tekerlekli sandalyeli tek öğrencisi.
"Bir insanın mutluluğu ve rahatı her şeyden önemlidir.Alara da sandalyesiyle okulun her köşesine rahatlıkla gidecek"diyerek verdiği sözü tutan okul kurucusu Bülent Ayaydın,bu yıl henüz okul açılmadan önce okulun diğer ihtiyaçlarını bir yana bırakarak Alara için okula bir asansör yaptırdı.Alara okulda artık daha özgür,daha aktif ve daha mutlu.Her okula Bülent Bey gibi duyarlı kurucu ve yöneticiler gerek.Genelgelerin hukuki olarak yasalar kadar yaptırımı olmadığı,düzenleyici işlemler olduğu dikkate alındığında duyarlılığa ne kadar ihtiyacımız olduğu bir kez daha farkedilecek diye düşünüyorum
 
duyarlılık

fatmacım,
alara'yı türkiye'nin nadir şanslı kişilerinden biri olarak görüyorum, sizin varlığınız bir yana, çevresi, okulu, vs. sizden hep çok güzel haberler alıyorum. maalesef bu örnekler o kadar az ki. alara'nın yaşadıklarının herkese örnek olması dileği ile...

sevgiler.
 
Engelli Açılımı İstiyoruz!!

2003 yılında yapılan en son araştırmaya göre Türkiye'de 8.5 milyon engelli var.. Toplam nüfusun yüzde 12.29'unu oluşturan engellilerin yüzde 80'i ise ya okuma-yazma bilmiyor, ya da sadece okuyup yazabiliyor.. (Yani okula gidememiş ve eğitim alamamış..) İlköğretim mezunu engellilerin sayısı ise çok az..

Türkiye'deki engelli insanların yüzde 70'i çalışıp para kazanabilecek durumda.. Ama herhangi bir eğitim alamadıkları için ne çalışabiliyor, ne de sosyal hayatın içinde yer alabiliyorlar...

Fakat bununla da kalmıyor; yollardaki ve/veya binalardaki bazı mimari engeller de engellilerin eğitim, istihdam ve sosyal hayatlarını olumsuz yönde etkiliyor..

İşte bu yüzden; son zamanlarda Kürt açılımı, Alevi açılımı, Ermeni açılımı gibi adımları gündeme getiren hükümetten bir Engelli Açılımı istiyoruz..
 
hanı soyle bı soz vardır ya; bana damdan duşenı getırın ancak o anlar beni diye....evet onlarda bızım gıbı olamadıkları ıcın hıcbır zman bızım sorunlarımızı anlayamazlar anlayamayacaklarda...yardım ettıklerını,bırseylerı duzelttıklerını sanarak daha fazla hayatımızı zorlastıryorlar bırakın onlar bırsey yapmasın
 
bu ülkede 3-4 şehirde sakat yok

burasi türkiye 81 il mevcut...bazi illerde eneglliye belediye ulaşimlarinda üçretsiz faydalanma hakki veriliyor isatnbul,izmir,bursa v.s gibi sanki tüm engelliler bu şehirde yaşiyor türkiyein her tarafinda engelli/sakat insan var bi hak veriyorsan ya herkezin faydanlanmasini sağla yada hiç verme aslinda istese hükümet bir oylama ile 10dakka içinde yasa çiakrtir 65+üstü yaşli vatandaşlarimiz gibi tüm engelliler her şehirde üçretsiz kamu araçlarina üçretsiz binme hakki verilir.

bide şu araç aliminda sağlanan %38 ötv avanatjina + k.d.v eklemesi lazim yani ötv den muaf tutuluyoruz k.d.v den de muaf tutulmaliyiz.
 
gözümüze baka baka hakllarımızı infaz ettiller

2009 bizlere haksızlık vede haksızlıklara boyun eyen dernekleri vede yandaşlarını daha iyi tanımamıza. kimsenin de kılını bile kıpırdadmadıgı yıl olarak hafızalarımıza kazındıgı yıl olarak kayıtlara geçmiştir tarih affetmeyecek buyan lışlıklarla geçen yılı sizlerde gereken cevapları arkadaşlar yazın konuyu buradan sürdürelim özürlü ölçütü hakkında bilgisahibi olan duyan vs
 
Reyhan hanım birden ortalıktan kayboldu:) baktı papuç pahallı.Arkadaşım sorunun temeli ne? PARA PARA PARA devlettede öyle bi para yok anlican neyapacak nekadarını safdışı ederse kar kendince gerisi hikayeeeeeeeee Bu devlet 10 yıl sonra normal emeklinin parasını ödüyemiyecek bilmem anlatabildimmi.
 
bizim devleti söyle tanımlıyorum (cebinde akrep olan devlet) ben hic ümitli deyilim ne 2010 dan ne 2015 den.yalandan bi köprüye 2 rampa yaparlar 2 kanun getiriler asla uygulanmıyan alın size koskoca rampa yaptık kurtuldunuz derler bide övülmeyi beklerler cocuk gibi kandırılıyoruz yıllardır cocuklar bile inanmaz ben artık resmen acıklanan yeni kanunlara bile inanmıyorum cünki uygulanmıyor.:mad:
 
Yeni engelli yasası ile kazananlar..

memnun olduğum 2 konu vardır. ilk defa engelliler bu kadar ciddiye alınıp sorunları dinlenmiştir.
2.si Engelli bakım aylığı ilk defa bu kadar yüksek rakamlara çıkmıştır
 
Kazanılan hak varsa bile bu yanlışlık kısa sürede düzeltilecek ve geri alınacaktır bu haklar.
Vurun kahpeye...ya da özürlüye...artık hangisi denk gelirse...
 
Bence verilenler çok az. Engellilerin yaşam standardı daha yüksek olmalı. Bakım aylığı degilde engelli arkdaşlara iş verilirse daha güzel ve olumlu olur. Madem ki 8,5 milyon nufüsumuz var bir de meclis te bir bakanlık olmalı. AMA BU HAKLARI ALACAGIZ İNŞALLAH. MUCADELEYE DEVAM.
 
Yeni engelli yasası ile kaybenler

Arkadaşlar yeni engelli yasanın yürülüğe girmesi ile engellilerin bazı haklarını kaybetmesi ve kaybedecek olması gibi mağduriyeti olan arkadaşlar burada toplanıp mücadele verelim.Bu başlığın altında sadece memnun olmadığmız konuları siyasi bir ortamda tartışıp yazalım.Yeni yasadan memnun olan arkadaşlar ise memnuniyetlerini Yeni engelli yasası ile kazananlar başlığı altında toplanıp memnuniyetlerini dile getirsin ama memnun olmayan arkadaşların başlığına girip mücadelelerine yorum yapıp tökez olmasınlar.Memnun olan arkadaşlar memnuniyetlerini belirtip siyasilere başarıların devamını dileyen bir mail atabilirler.Memnun olmayan arkadaşlar kendi başlıkları altında başlık altında toplanıp sorunları tartışıp sorunları madde madde özetleyip gerekli makamlara e-mail atabilirler..En azından bunu yapmalıyız.Yoksa bir yere varamayız bu kafayla burada sadece birbirimize sorun anlatmaktan artık birhal olduk

.İlk önce benim bu yasa ile kaybettiğm haklarımdan bahsedeceğim.Yeni yasa ile özürlük oranları cetveli beni mağdur etti.2004 de aldığım raporu %46 oranlı raporu tekrar alamıyorum dolayısıyla artık hiç bir haktan faydalanamıyorum.Benim gibi mağdur olan insanda çok forumlarda görüyoruz MEB için yeni rapor çıkartmaya korkuyor millet artık yılan hikayesine döndü lafın kısası devlet artık bizi özürlü olarak görmüyor.
Bu oran cetveli eski haline dönmeli engellilerin mağduriyeti giderilmelidir.Yeni engelli yasası bana göre şişme balondur.Uçan balon diye bize yutturmasınlar.Lütfen mağduriyeti olan diğer arkadaşlar da yazsın bunları maddeleştirip hep mirlikte mail atalım.Bu sırada memnum olduğum konularıda öteki başlığa yazacağım.ama lütfen yasadan memnun olan arkadaşlar bu başlığa girip girip keyifsiz yorum yapmasınlar ama destek verecekse o başka....
 
1999 YILINDAN BERİ %40 RAPORUMLA BU ZAMANLARA KADAR GELDİM.AMA BUNDAN SONRA YOK.2 SENEM VARDI EMEKLİLİĞE NE YAZIKKİ ÖZÜRLÜ DEĞİLMİŞİM ARTIK ÇÜNKÜ RAPOR ORANIM %16 imiş ne deyim ben 10 sene öncede aynı gözlüğü takıyorumdum şimdide aynı gözlüğü takıyorum.
daha ne diyim....
 
mücadele etmeliyiz birlik olup mail atalım kurumlara en azından boyle yapalım kazanılmış hakları elinden giden engelli çok birlik olmalıyız

zaten burda amaç özürlü sayısı yarı yarıya indirmek başka bişey değildir.

Burada yeni sistemi uygulamaktaki amaç 8.5 milyon özürlü sayısını aşağı çekmektir.Ağır özürlü sayısı zaten az onada iyi bir engelli aylığı bağlayıp hem biz çok işler yaptık havalarına giriyorlar.Milyonlarca özürlü bu yüzden haklarından oldu.Bu sistem resmen bizi salak yerine koyup yüzümüze sırıtıyor.
 
Valla bülent bey konuyu çok iyi toparladınız teşekkür ederim bir çırpıda en önemli sorunları dile getirdiniz.yalnız benim istediğim bir araya gelip toplu halde mail atarak kurumlara baskı yapmaktı.bir mail adres listesi hazırlayıp bunlara hepimizin mail atmasını sağlamalıyız.bu kurumlar gerek hükümet gerek siyasi yada dernekler gibi nerede etkili olabileceksek oraya hepbirlikte mail atabiliriz.bir tık bize çok değil bence ayrıca tedaş doğalgaz telekom toki indirim yapması için onlarada mail ile baskı kurabiliriz.bir yerden biryerden başlayalım yoksa böyle derdimiz bizi gerecek bu sıcaklarda
 
AKP hükümetleri döneminde engellilerin kazanımları , kayıpları.?

Engelliler olarak AKP dönneminde kazanımlarımız kayıplarımız nelerdir?
Varsa olan kazanımlar nelerdir ,yeni mağduriyetler verilen kazanımlar içinmi oluştu?
Fikirlerinizi bekliyorum mod arkadaştan ricam bunu ankate cevirebilirmi?
 
İsyan etme şükret :D

Unutmaki ülkemizi müstehAK parti yönetiyor :D

ben halimden memnunum engelli kimliğim olmasına rağmen devletimde sağlam statüsünde görünüyorum :D

tekrar diyorum ki,

İsyan etme ŞÜKRET..!! :D:D
 
Üst Alt