Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz.
[h=2]Psikoz Nedir ?[/h][FONT=Nunito]
Psikoz nedir ?Çevreden kolaylıkla fark edilebilecek anormal davranışlar ve kişinin anormal olduğunu kabullenemeyişi durumu psikoz âu akıllara getirmektedir. Psikoz durumu nevroz vakalarından daha tehlikeli ve zor süreçtir denilebilir. Bundaki en önemli sebep ise kişinin hastalığını kabul etmemesi ve iyileşme yolunda her hangi bir çabaya ihtiyaç duymamasıdır. Gittikçe daha ağır seyreden bu ruhsal hastalık bu gün bile gizemli yanını korumaya devam ettirmektedir.
[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito]Psikoz genellikle travmatik sarsıntılardan kaynak alan ve genetik yatkınlık durumundan da bahsedilebilen her türlü akıl ve ruh sağlığı bozukluğudur. Psikozun vücudu istila edişi ve meydana geliş sebebi hakkında pek çok araştırma yapılmış; genetik yatkınlık, yaşanılan ağır olaylar ya da kafa travmaları gibi pek çok hazırlayıcı sebep ortaya sunulmuşsa bile psikozun net bir çizgisi bulunmamaktadır. Her bir Psikoz vakasında bambaşka gerçeklikler ortaya çıkabilmektedir.[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[h=2]Psikoz Çeşitleri Nelerdir ?[/h][FONT=Nunito]Psikozu 3 ana başlık altında toplamak mümkündür;[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito]
[FONT=Nunito][/FONT]
Şizofrenik bozukluklar nelerdir ?[FONT=Nunito]Şizofrenik bozukluk kendisini ilk başta ufak davranış bozuklukları ile belli etmektedir. Sosyal çevrede pek hoş karşılanmamaktadır. Sosyal çevre tarafından kabul görmediği gibi, şizofrenik hastanın kendisi de sosyal ortamı reddetme ve uzaklaşma eğilimine girmektedir. Şizofrenik bozukluğun ilk aşamadaki belirtileri şunlardır:[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
Aktif devredeki belirtiler nelerdir
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Şizofreni Tipleri Nelerdir ?[/h]
Şizofreni tipleri nelerdir ?
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Paranoid Bozukluklar Nelerdir ?[/h]
Paranoid bozukluklar nelerdir ?[FONT=Nunito]Şizofrenide olduğu gibi paranoid bozukluk da kendi içinde kategorize edilmiştir ve 4 tip mevcuttur:
[/FONT]
Paranoid psikozu şizofreniden ayıran özellikler
[h=2]Paylaşılmış Psikotik Bozukluk:[/h]
Paylaşılmış psikotik bozukluk nedir ?[FONT=Nunito]âGölge paranoid kişilikâ de denen bu durum, adından da anlaşılacağı gibi paranoid hastaların gölge gibi peşinden giden ve onun hezeyanına ortak olan kişileri tanımlamaktadır. Yani âhükmedici-emredici paranoid hastaâ ile ona tâbi olan her hezeyanda onunla birlikte hareket eden âbağımlı paranoid hastaâ vardır.[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[h=2]Paranoid Bozukluk Teşhis ve Tedavisi[/h][FONT=Nunito]Paranoid bozukluk bir akıl hastalığı değildir. Aşırı zeki insanlar bile yaşadıkları olayların etkisiyle paranoid bozukluk yaşayabilmektedir. Alanında uzman bir psikiyatrist tarafından yapılan bir takım testler ile paylaşılmış paranoid bozukluk teşhisi konulmaktadır. Paylaşılmış paranoid bozukluğu olan kişiler sabit paranoid bozukluğu olanlardan bir şekilde uzaklaştırıldığı zaman çeşitli telkinler ve ikna yöntemleri ile iyileştirilebilmektedir.[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
Diğer psikotik bozukluk çeşitleri nelerdir ?[FONT=Nunito]Paranoid bozukluk ya da şizofreni gibi net tanılar konulamayan ilginç ve genellikle geçici psikoz çeşitleri de vardır:[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
Şizofreni ve Bipolar duygulanım bozukluğu benzer rahatsızlıklar mı?
- Konbuyu başlatan Aydoga
- Başlangıç tarihi
Bu soruyu sormamin nedeni Ben şizofreni hastasıyim üç yıldır şizofreni teşhisi ile tedavi görüyorum.Gecenlerde beni toplum ruh sağlığı merkezinden aradılar.Gelip kayıt yaptırın dediler.Bende gittim Toplum ruh sağlığındaki Dr bana teşhisimin ne olduğunu teşhisimin sordu.Bende şizofreni dedim.İlerleyen günlerde e nabizdan baktığımda toplum ruh sağlığındaki Dr benim teshisime Bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını gördüm.Bu duruma çok şaşırdım.Cunku hiç muayene etmedi beni.Aramizda geçen tek konuşma teşhisimin ne olduğunu sorması oldu.Neden bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını anlayamadım ��
Bu soruyu sormamin nedeni Ben şizofreni hastasıyim üç yıldır şizofreni teşhisi ile tedavi görüyorum.Gecenlerde beni toplum ruh sağlığı merkezinden aradılar.Gelip kayıt yaptırın dediler.Bende gittim Toplum ruh sağlığındaki Dr bana teşhisimin ne olduğunu teşhisimin sordu.Bende şizofreni dedim.İlerleyen günlerde e nabizdan baktığımda toplum ruh sağlığındaki Dr benim teshisime Bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını gördüm.Bu duruma çok şaşırdım.Cunku hiç muayene etmedi beni.Aramizda geçen tek konuşma teşhisimin ne olduğunu sorması oldu.Neden bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını anlayamadım
Arkadaşlar engelli raporu çıkartılırken psikiyatride farklı teşhisle rapor almamı zora sokarmi bilen varmı?
Bu soruyu sormamin nedeni Ben şizofreni hastasıyim üç yıldır şizofreni teşhisi ile tedavi görüyorum.Gecenlerde beni toplum ruh sağlığı merkezinden aradılar.Gelip kayıt yaptırın dediler.Bende gittim Toplum ruh sağlığındaki Dr bana teşhisimin ne olduğunu teşhisimin sordu.Bende şizofreni dedim.İlerleyen günlerde e nabizdan baktığımda toplum ruh sağlığındaki Dr benim teshisime Bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını gördüm.Bu duruma çok şaşırdım.Cunku hiç muayene etmedi beni.Aramizda geçen tek konuşma teşhisimin ne olduğunu sorması oldu.Neden bipolar duygulanım bozukluğu yazdığını anlayamadım
Arkadaşlar engelli raporu çıkartılırken psikiyatride farklı teşhisle rapor almamı zora sokarmi bilen varmı?
Bipolar daha lanet bir hastalıktır. Ben de şizofreni hastasıyım. Tabi eskisine göre daha iyiyim artık, ama sanrılarım hala var, ve sanırım hayatımın sonuna kadar da var olacaklar. Bipolar biraz daha farklı. Yani mani ve depresyon süreçleri var.
Manik dönemlerde bu insanlar yaratıcı olurlar, daha çok heycanlı ve verimli, aynı zamanda normal insanlara göre daha çok aktif olurlar. Bunu dengelemeleri, ve kendilerini kontrol etmeleri çok önemli. Çünkü manik sonrası genelde depresyona düşüyorlar. Bu sefer yaşadığı duyguların %100 tersini yaşıyorlar. Yani bir iyi, bir kötü psikoloji muhabbeti kısacası.
Ama şizofreni öyle bir şey değil. İşitsel ve görsel olarak sanrılar yaşanabilir bu hastalığı yaşayan kişi. Ve bunların boyutları var. Mesela ben hastalığımın ilk gününden beri işitsel olarak halünisasyonlar duyuyorum. Bunlara alıştım. Ama ilk başlarda ne olduğunu anlayamadığım için kendi kendime yorumluyordum. Yani kısacası ikiside psikolojik türünde hastalıklar ama birbirlerinden farklılar.
Belki ufak tefek benzerlikleri olabilir ama temelinde farklılar. Senin doktorun neden öyle yazdığını ben de anlamayadım. Devlet doktorları bu konuda zaten seni hiç dinlemiyorlar. Terapi uygulaması zaten 0. Ancak paran varsa özel doktor seni dinleyebilir, ya da şanslı isen devlet doktorun iyi çıkabilir. Benim şu an ki doktorum her defasında beni 15 20 dk dinliyor.
Manik dönemlerde bu insanlar yaratıcı olurlar, daha çok heycanlı ve verimli, aynı zamanda normal insanlara göre daha çok aktif olurlar. Bunu dengelemeleri, ve kendilerini kontrol etmeleri çok önemli. Çünkü manik sonrası genelde depresyona düşüyorlar. Bu sefer yaşadığı duyguların %100 tersini yaşıyorlar. Yani bir iyi, bir kötü psikoloji muhabbeti kısacası.
Ama şizofreni öyle bir şey değil. İşitsel ve görsel olarak sanrılar yaşanabilir bu hastalığı yaşayan kişi. Ve bunların boyutları var. Mesela ben hastalığımın ilk gününden beri işitsel olarak halünisasyonlar duyuyorum. Bunlara alıştım. Ama ilk başlarda ne olduğunu anlayamadığım için kendi kendime yorumluyordum. Yani kısacası ikiside psikolojik türünde hastalıklar ama birbirlerinden farklılar.
Belki ufak tefek benzerlikleri olabilir ama temelinde farklılar. Senin doktorun neden öyle yazdığını ben de anlamayadım. Devlet doktorları bu konuda zaten seni hiç dinlemiyorlar. Terapi uygulaması zaten 0. Ancak paran varsa özel doktor seni dinleyebilir, ya da şanslı isen devlet doktorun iyi çıkabilir. Benim şu an ki doktorum her defasında beni 15 20 dk dinliyor.
Eğer arada bir depresyona giriyorsanız bipolar olabilirsiniz, şizofrenler genellikle depresyona hiç girmezler daha çok öfke nöbetleri veya hezeyanlarla uğraşırlar.
Bipolar ve şizofreni arasında dağlar kadar fark var.Ben bipolarim.Bipolarda tamamen duzelebilirsiniz daha doğrusu hastalığı düzenli ilaç kullanarak kontrol altına alabilirsiniz.Mesela ben hastalik zamaninda hiç halusinasyon görmedim ama bu sizofreninin en büyük ipucusu.tabi ki her hastalığı hafif ya da ağır yaşayan vardır. Ama bildiğim ve okuduğum kadarıyla şizofreni daha ağır bi hastalık
Sonuç ...O doktor bir şizofreni hastasını hiç kontrol etmeden bipolar yazıyor. Ya yanlış anlama var ya da olay epey ilginç
Sonuç ...O doktor bir şizofreni hastasını hiç kontrol etmeden bipolar yazıyor. Ya yanlış anlama var ya da olay epey ilginç
G
geçmişim bedeli
deluzyonel bozukluk yazılmıştı bana ama aynı zamanda bir bipolar olduğumu öğrendim şuan 
ve çok keskin biçimde yaşıyorum bunu. iyi olduğum zaman enerji basıyor perdede boks çalışıyorum ve kafamda film hikayeleri yazıyorum ve hep yaratıcı fikirler üretmeye çalışıyorum. kötü olduğumda ise sadece beynimle savaşıyorum vesveselerle uğraşıyorum uyumak istiyorum . benim normal bipolar arkadaşlardan farkım sanırım bunun cinler vasıtasıyla kontrollü şekilde yapılması. ve öfkemin cinlere karşı olması. iyi olduğum zaman ise onlara sizi seviyorum dediğim oluyor.
ve çok keskin biçimde yaşıyorum bunu. iyi olduğum zaman enerji basıyor perdede boks çalışıyorum ve kafamda film hikayeleri yazıyorum ve hep yaratıcı fikirler üretmeye çalışıyorum. kötü olduğumda ise sadece beynimle savaşıyorum vesveselerle uğraşıyorum uyumak istiyorum . benim normal bipolar arkadaşlardan farkım sanırım bunun cinler vasıtasıyla kontrollü şekilde yapılması. ve öfkemin cinlere karşı olması. iyi olduğum zaman ise onlara sizi seviyorum dediğim oluyor.Bipoların doğru düzgün tedavisi bile yok, lityum tuzu denilen bir element içiyorlar ve bu element tuz olduğu için böbrekleri bitiriyor siz daha ne diyorsunuz?
pipolar psikoz degildir pipolar duygudurum bozuklugudur psikoz şizofreni ve delüzyonel bozukluk diger psikotik bozukluklar şizoaffektif v.s dir
[h=2]Psikoz Nedir ?[/h][FONT=Nunito]
[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito]Psikoz genellikle travmatik sarsıntılardan kaynak alan ve genetik yatkınlık durumundan da bahsedilebilen her türlü akıl ve ruh sağlığı bozukluğudur. Psikozun vücudu istila edişi ve meydana geliş sebebi hakkında pek çok araştırma yapılmış; genetik yatkınlık, yaşanılan ağır olaylar ya da kafa travmaları gibi pek çok hazırlayıcı sebep ortaya sunulmuşsa bile psikozun net bir çizgisi bulunmamaktadır. Her bir Psikoz vakasında bambaşka gerçeklikler ortaya çıkabilmektedir.[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[h=2]Psikoz Çeşitleri Nelerdir ?[/h][FONT=Nunito]Psikozu 3 ana başlık altında toplamak mümkündür;[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito]
- Şizofrenik Bozukluklar
- Paranoid Bozukluklar
- Diğer Psikotik Bozukluklar
[FONT=Nunito][/FONT]
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Şizofrenik Bozukluklar Nelerdir ?[/h][/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
- Şahsi temizliğine dikkat etmez.
- Giyim kuşamı uyumsuzdur ya da kirlidir.
- Toplumdaki rolünü belirleyemez, bu da kişinin sosyal ortamdan uzaklaşmasına ya da o ortamdan dışlanmasına sebep olur.
[FONT=Nunito][/FONT]
- Halüsinasyon (varsanı)
- Saçma sapan anlamsız konuşmalar (hezeyanlar)
- Yozlaşma (özünden ayrılma)
- İdrak ve algılama bozuklukları
- Apati (Hislerde donukluk)
- Depersonalizasyon (kendine yabancılaşma)
- İçe kapanıklık
- Mantıktan ve fiziksel kurallardan kopma
- Kendine göre bir dünya oluşturma (fantezi)
- Negativizm (Başkalarının istek ya da düşüncelerine inatlaşarak karşı gelme)
- Katatoni (Kişinin bir balmumu ya da oyun hamuru gibi belirlenen pozisyonda öylece kalması durumudur. Dokunulmadığı takdirde saatlerce o şekilde kalabilmektedir.)
- Dış çevreden kopukluk, ilgisizlik ve bilinçsizlik durumları
- Mizaç bozukluğu (gereksiz ve gürültülü kahkaha, öfke patlamaları, sürekli el yıkamak vs gibi takıntı halleri, depresyon)
- Öne arkaya sallanma, yukarıya-aşağıya, sağa-sola yürüme
- Şaşkınlık ve panik halleri
- Kendisi ile alakası olmayan konuları üzerine alınma, kendisinden bahsedildiğini ve dünya için çok önemli bir şahsiyet olduğunu sanma (Kendini Peygamber ya da Mehdi ilan etmek gibi)
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Şizofreni Tipleri Nelerdir ?[/h]
- Rezidüel Tip: Hezeyan ya da halüsinasyonların görülmediği; sadece sosyal bozukluk ve negatif psikolojik durumların etken olduğu tipte bir şizofrenidir.
- Farklılaşmamış Tip: Ayırt edilememiş ve net bir sınıflandırmaya konulamamış tipteki şizofreniler bu gruba girer.
- Katatonik Tip: Aşırı negativizm (hareket etmeye şiddetli direnç) ve motor hareketsizlik durumları bu tipteki hastalarda gözlenmektedir.
- Dezorganize Tip: Konuşma ve davranış bozukluğu mevcuttur. Hareketler ve konuşmalar ölçüsüz, dağınık ve yersizdir.
- Paranoid Şizofreni: Hezeyan durumları, görmeli ve işitmeli halüsinasyonlar mevcuttur.
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Paranoid Bozukluklar Nelerdir ?[/h]
- Kıskançlık Tip: Evlilik döneminde eşlerden birinin diğerini sadakati konusunda tenkit etmesiyle başlayan bir süreçtir. Ufaktan tenkitlerle başlayan bu durum, açıkça ihanetle suçlamaya ve ağır ithamlara kadar varmaktadır. Kıskançlık hezeyanları hüküm sürer.
- Erotik Hezeyanlı Paranoid: Bu tipteki paranoid hastaları; çevrede ekonomik açıdan oldukça güçlü, ünlü ya da çokça tanınmış olarak bilinen kişilerin kendilerine âşık olduklarını; ancak itibarlarını ve toplumdaki yerlerini kaybetmemeleri adına aşklarını itiraf edemediklerini düşünmektedir. Bu durumdaki hastalar kendilerine âşık olduğunu düşündükleri kişilerle bir şekilde iletişim sağlamaya ve aşklarını itiraf ettirmeye çalışırlar. Kimi hastalar bilinçaltına işlemiş değer yargılarını göz önünde bulundurarak iletişimden vazgeçebilmekte, kimileri ise skandallara kadar varan girişimlerde bulunabilmektedir.
- İcat Hezeyanlı Paranoid: Bu duruma genellikle zekâ seviyeleri oldukça yüksek olan insanlar düşmektedir. İhtisas alanlarına girmeyen konularda büyük icatlar başardıklarına inanırlar ve çevrelerini de buna inandırmaya çalışırlar. Bu yeteneklerini kullanarak toplumu değiştirme ya da kurtarma işini Allah katından gelen bir görev olarak görürler ve gönüllü bir şekilde gece gündüz hiç durmadan çalışıp çabalarlar.
- Düşmanlık (perseküsyon) Hezeyanlı Paranoid: Bu tip vakalar çevrelerindeki insanların kendilerini pek çok açıdan kıskandıklarını ve bu kıskançlıkları yüzünden kötü muameleye uğradıklarını düşünmektedirler. Zekâ ve kabiliyetlerine güvenleri tamdır. Başarısız olduklarında bunun bir sabotaj olduğunu, başarılarının kendilerini kıskanan kişiler tarafından örtbas edildiğini ve tuzağa düşürüldüğünü savunur, haklarını ararlar. Ortaya mantıkla bağdaşan pek çok delil sunar ve etraflarındaki insanları inandırmaya çalışırlar. Bunu sadece sözlerle değil yasal yollarla da yaparlar. Deliller ile gerekli kurumlara müracaat etmekten çekinmezler.
[/FONT]
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Paranoid psikozu şizofreniden ayıran özellikler nelerdir ?[/h][/FONT]
- Şizofrenide 45 yaş altı sınırı varken paranoid bozukluğun her yaştan, her kuşaktan, her tabakadan, her cinsiyetten ve her durumdan insanda görülmesi muhtemel geniş bir çerçevesi vardır.
- Perseküsyon (düşmanlık) ve celusi (kıskançlık) hezeyanları ağırlıklı olarak görülür.
- Şizofrenide görülen idrak bozukluğu (halüsinasyon) paranoid bozuklukta görülmemektedir.
- Paranoid bozuklukta düşünce ve mantık bozukluğu görülmez; çünkü kişiler hezeyanlı hallerine büyük bir inanç ve özgüven ile bağlıdırlar ve akıllarından kurdukları olaylara uygun kanıtlar getirirler.
- Zekâları ve kabiliyetleri konusunda kendilerine güvenleri hat safhada olduğundan paranoid bozukluk yaşayan hastalarda ruhsal bunalım durumları görülmemektedir. (depresyon, anksiyete)
[h=2]Paylaşılmış Psikotik Bozukluk:[/h]
[FONT=Nunito][/FONT]
[h=2]Paranoid Bozukluk Teşhis ve Tedavisi[/h][FONT=Nunito]Paranoid bozukluk bir akıl hastalığı değildir. Aşırı zeki insanlar bile yaşadıkları olayların etkisiyle paranoid bozukluk yaşayabilmektedir. Alanında uzman bir psikiyatrist tarafından yapılan bir takım testler ile paylaşılmış paranoid bozukluk teşhisi konulmaktadır. Paylaşılmış paranoid bozukluğu olan kişiler sabit paranoid bozukluğu olanlardan bir şekilde uzaklaştırıldığı zaman çeşitli telkinler ve ikna yöntemleri ile iyileştirilebilmektedir.[/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
- Ağırlaştırılmış hapis cezaları, esaret, sürgün, kimsenin bilmediği herhangi bir yerde uzun süre mahsur kalma durumu geçici (akut) paranoid bozukluk yapabilmektedir. Yaşanılan durumun değişmesi kısa süre içerisinde paranoyaların son bulmasını sağlayacaktır.
- Daimi (kronik) paranoid vakalarının çoğu tedavi devam ederken toplumda yer edinebilmekte, görev ve sorumluluk bilincinde hayatını devam ettirebilmektedir. Çevrelerindeki insanların sevgisi, toleransı ve anlayışı bu konuda çok önemlidir.
[FONT=Nunito]
[/FONT]
[h=2]Diğer Psikotik Bozukluk Çeşitleri[/h][/FONT]
[FONT=Nunito][/FONT]
- Kısa Reaktif Psikoz: En fazla iki hafta en az birkaç saat devam eden ve o süre geçtiği anda kişinin normal mizacına geri dönmesiyle sonlanan kısa süreli bir psikozdur.
- Şizofreniform Bozukluk: Belirtiler şizofreniyi işaret etmektedir; ancak bir anda başladığı ve 6-7 ayı geçmeden de sonlandığından dolayı bu vakalar şizofreniden ayrı değerlendirilmektedir.
- Şizoaffektif Bozukluk: Hem manik depresif hem de şizofrenik hezeyanlı belirtilerin bir kaçını aynı anda gösteren psikoz vakalarıdır. Bu vakalarda intihar teşebbüsleri ya da düşünceleri yaygındır. Bazen nöbetler şeklinde gelebilmekte bazen de tam zamanlı devam edebilmektedir.
- Atipik Psikoz: Sınırları belli olmayan ve diğer psikoz gruplarına dâhil edilemeyen vakalardır. Kadınların aybaşlarındaki ya da lohusa dönemindeki geçici psikoz belirtileri âatipik psikozâ kapsamına girebilmektedir.
Yaklaşık olarak 10 yıl önce gitmiş olduğum bir doçent doktor,paranoid şizofreni teşhisim olmasına rağmen,teşhisi bipolar olarak değiştirmek istemişti.o gün bana bipolar tedavisi için abilify ilacını yazdı.ancak eczaneye ilacı almaya gittiğimizde,eczacı bize,abilify bipolar ilacı değil,gidin ve teşhisi şizofreni olarak yazdırın dedi.bizde doktora gidip söyledik ve teşhisi şizofreni olarak yazmak zorunda kaldı.anlaşılan o ki.bipolar ve şizofreni bazen karıştırılıyor.bu olay sonrasında bende netten araştırdım ve şiddetli bipolar vakalarında,halüsünasyon görüldüğü bilgisine ulaştım.2 hastalık arasında benzer pek çok belirti var.
Bana da hem şizofreni hem bipolar teşhisi kondu üstüne bir de şizoaffektif teşhisi kondu tam ortaya karışık nedir rahatsızlığım ben bile şaşırdım .Benzer yönlerinden çok farkları ne acaba bu hastalıkların Neyse ya psikolojim bozuk işte fazla kafa yormaya gerek yok belki de.
Neyse ya psikolojim bozuk işte fazla kafa yormaya gerek yok belki de.En son doktoruma şöyle bir soru sordum: Bipolar mı daha hafif bir rahatsızlık yoksa şizoaffektif mi? Bana şöyle bir cevap verdi: Hastalığın adına göre değil hastanın durumuna göre değişir.
Şizofreni ve bipolar arasındaki farkı doktorlar bile tam olarak çözememiş anladığım kadarıyla.bu yüzden biri sen şizofrensin derken,bir diğeri bipolarsın diyor.benim bu durumdan çıkardığım sonuç,öncelikle ikisinin arasında ince farklar olması.edindiğim bilgilere göre,bipoların paranoya gibi bir belirtisi yok,sadece muhakemede bozulma oluyor.saplantı düzeyinde takıntılarda bipolarda olmuyor sanırım.bipolarda,manik dönemde görülen,aşırı iyimserlik,hızlı konuşma,hiperaktivite,coşku gibi belirtiler ise şizofrenide görülen belirtiler değil diye düşünüyorum.bana en son ayrışmamış şizofreni tanısı koyuldu.
Arkadaşım ben dedim zaten doktora,ben şizofrenim dedim.bu benim 10 yıllık teşhisim dedim.fakat hasta olan benim sonuçta,ne desem nafile.koskoca doçent hastanın sözünü dinler mi sence.yazdığım gibi eczane bizi geri çevirince,doktorda teşhisi şizofreni olarak değiştirdi.yoksa hiçbir doktor,hastanın ben şizofrenim demesine bakıpta,tanı koymaz.belirtileri sorar ve ne anladıysa artık,ona göre tanı koyar.
Şizofreninin adı çıkmış, herkes her şizofrenin hayaller-halüsünasyonlar gördüğünü sanıyor. Bipoların ise adı millete hoş geliyor sadece arada bir dengeden şaşan aklı yerinde gibi düşünülüyor. Aslında halüsünasyon göre bipolar olduğu gibi görmeyen şizofren de var ama biz toplum olarak gerçeğin peşinden koşmaktansa kulaktan dolma bilgilerle konuşmaya bayılıyoruz.
zaferim34
Maliyenin verdiği vergi indirimi raporu ile engelli olmaktan çıkmazsın sadece erken emekli olamazsın.
zaferim34
Maliyenin verdiği vergi indirimi raporu ile engelli olmaktan çıkmazsın sadece erken emekli olamazsın.
ekonomist79
O kadar insan yazdı giden raporların oranı düşürülüyor diye yalanmı yazmışlar..
O kadar insan yazdı giden raporların oranı düşürülüyor diye yalanmı yazmışlar..
Hepsi farklı arkadaşlar...Ekmek gibi düşünün...Beyaz ekmeği var kepeklisi var tam buğdayı var karakılçığı var karışık tahıllısı var...var oğlu var...Duruma göre benzer özellikler okbde de bipolarda da şizofrenide de tssbde de panik atakta da vs vs vs görülebilir...Bizim internetten araştırıp hastalıkları birbirine karıştırmamız ne kadar doğal ise doktorların da hastalıkları tam olarak saptayamamaları o kadar doğal...Çünkü vizitler kamu hastanelerinde 5 dakikayla sınırlı maalesef...Neyin ayırdına varacak ki doktorlar...Doktorların işlerini en çok kolaylaştıran alevlenme dönemleri...Ak koyun kara koyun ortaya çıkıyor üç aşağı beş yukarı...Ama özellikle bipolar ve şizofreni ayrımı yine tam olarak yapılamıyor...Bipolarda paranoid özellik olmaz dense de ben paranoyanın bipolar olarak kralını yaşadım halüsinasyon da gördüm ses de duydum...Bana göre özellik miktarından çok hastalığın seyri ve karşı tarafa görünüş hissettiriş biçimi önemli...Bipolar ara dönemlerde kendini kolay kolay hissettirmiyor ve insanların çoğu buna doktorlar da dahil ara dönemde hastaların bipolar olduğuna inanamıyor...Kendimden biliyorum birkaç doktora bipolar olduğumu ben kanıtladım onları ben ikna ettim
Bazı net sitelerinde,paranoya bipolar da görülen belirtiler arasında yazılmış.bu durumda bipolardaki paranoya konuları ile şizofrenideki paranoya konuları farklılık gösteriyor olabilir bence,örneğin şizofrenide TV den kendisine birşeyler sööylendiğini düşünmek,düşünce sokulması veya düşüncelerinin okunduğunu zannetmek gibi paranoyalar var.sonuçta bipolar ve şizofreniyi birbirinden ayıracak temel farklar olması gerekir.bir sitede,bipolar bir arkadaşın,mani döneminde yapmış olduğu taşkın davranışlar nedeniyle kendisine şantaj yapılacağı gibi bir korkuya kapıldığını okudum az önce.bu düşünce de paranoya olabilir ama gerçek olma ihtimali olan bir düşünce sonuçta.oysa şizofrenide,tamamen akıl ve mantık dışı paranoyalar oluyor gibi düşünüyorum ben.doktorlar kısıtlı muayene süreleri sebebi ile yanlış teşhis yapılabilir tabi ki.ben doktorları suçlayıcı bir ifade kullanmadım zaten ama herkes hastalığının doğru tanılanmasını ister doğal olarak.çünkü tanı yanlış olursa tedavide yanlış olacağından,kişi iyileşme kaydedemez ve hastalığı ilerler.kısacası doktorun ayırt edemediği birşeyi,bizim ayırt etmemiz zor.ben fikirlerimi paylaşarak yardımcı olmak istedim kendimce.
Son düzenleme:
[FONT=LatoTRRegular][h=1]@ASUMAN0 hiç alakası yok şizofreni pipolar çok farklı
Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)[/h][/FONT][FONT=LatoTRRegular][/FONT][FONT=LatoTRRegular]Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluk (bipolar bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır. Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta hemen tamamen normale döner. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalık dönemlerini ele almak gerekirse, mani veya taşkınlık dönemi duygudurumun çok yükseldiği, hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada abartılı önemli düşünceler veya ayağı yere basmayan projeler, kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışmak (çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma) görülen belirtilere örnektir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Diğer yandan depresyon veya çökkünlük dönemi ise yukarıda yazılan durumun tam tersidir. Depresyonda ise hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar ortaya çıkabilir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluk toplumlara arası farklılık göstermemekte ve ortalama olarak %2-3 civarında görülmektedir. Erken kadın oranı eşittir ve ortalama başlangıç yaşı 20â25 arasındadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında genetik etkenler azımsanmayacak orandadır ve ortalama olarak 2/3 oranında genetik nedenler sorumlu tutulmaktadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Nedenlerden bir diğeri ise beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygudurumun düzenlenmesini etkiler.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Stresli veya travmatik olaylar da iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir. Bu kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylardır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birisi ise mevsimsellik göstermesidir. Mevsimsel özellik olarak hastalar ilkbahar â yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar â kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk içinde girerler. Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem gibi görünmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle içinde bulunduğumuz ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Kötüleşme yaşanan bugünlerde hastalarda dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma azımsanmayacak orandadır. Bunların yanı sıra zaman zaman intihar eğilimi, daha doğrusu kendine zarar verme davranışı da görülebilir. İntihar bu dönem için çok yüksek oranlarda olmasa bile, artmış risk yönünden dikkatli olmakta yarar vardır. Hatta bu mevsimde hastaların dikkatleri daha bozuk olur. Sonuç olarak, bu mevsim hastaların hastalanma eşikleri göreceli olarak düşük olmaktadır ve buna bağlı olarak da hem kendisine hem çevresindeki kişilere zarar verme riski taşıyan davranışlar gösterme riski taşırlar.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavileri önem taşımaktadır. Hastalığın ilk on yılında ortalama bir insanda görülen hastalık dönemi sayısı dörttür. İlk on yılın ardından, hastalık dönemleri arasında ortalama süre yaklaşık 1â2 yıldır. Bozukluk tedavi edilmezse, ortalama bir mani dönemi birkaç ay sürebilir. Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydır. Hastalık dönemleri arasında birçok kişi normal duygudurumlarına döner. Kimileri ise çökkün veya durgun bir duygudurum içerisindedir. Birtakım kişilerin hastalık belirtileri arasında hiç ara olmazken, kimilerinde kısa süreli aralar görülebilir. Ama en çok görülen durum hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun belli bir tedavisi yoktur, her hastaya göre doktoruyla ortaklaşa olarak bir tedavi programı hazırlanır. Bu tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol â madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır. İlaç tedavisi olarak tercih edilen ilaçların başında lityum gelirken, ayrıca valproat, karbamazepin gibi antiepileptikler, antipsikotikler kullanılabilmektedir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, hastanın yeniden hastalanmasını engellemek adına koruyucu tedavi de planlanmaktadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalara günlük hayatları için bazı önerilerde bulunmak gerekebilmektedir:[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Arkadaşlarınız, aile bireyleri veya eşinizle (şayet varsa) rahatsızlığınızı paylaşın[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Mümkün olduğunca düzenli uyku uyuyun[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Çok az alkol tüketin veya hiç tüketmeyin. Uyuşturucudan uzak durun.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]â¢ İşte ve evde stresinizi azaltın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Düzenli beslenin.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Düzenli egzersiz yapın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Nefes egzersizleri yapın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Öfke ve depresyon (çökkünlük) gibi duygularla teker teker başa çıkmayı öğrenin.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Günlük rutinlerinizi belirlemenin size mutlaka yararı olacaktır. Bu sayede mani veya depresyon dönemlerini tetikleyen potansiyeli de ortadan kaldırmış olursunuz.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalık dönemi öncesinde uyarıcı belirtileri fark etmek, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. Hastanın arkadaşlarına ve aile bireylerine de bu uyarıcı belirtileri anlatarak, onların da fark etmelerini sağlayabilir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Bu mevsim geçişlerinde hastaya olabildiğince yakın olmakta yarar vardır. Hastanın uyarıcı belirtilerini yakından takip etmelidir. Bu dönemde hastanın alkol ve diğer uyuşturucu maddelerden uzak durması gereklidir. Mutlaka uyku düzenini korumalı, gece uykusuna özen göstermelidir. Günde sekiz saat uyumak kadar bu uykuyu gece almak da gereklidir. Hasta taşkınlaşmaya başladığı takdirde, hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır. Hastalığın tırmanmasını beklemek hastalığın kontrolünü çok zorlaştırır. Erken müdahale tedavi yanıtını arttırır. Ayrıca yine bu mevsimde taşkınlaşma riski nedeniyle kredi kartlarını hastadan uzak tutmak, araba anahtarını kontrollü vermek, ilişki kurduğu arkadaşlarını takip etmek olası zararları engeller.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Bu dönemde uyarıcı belirtiler arasında:[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Az uyuma veya uyumama isteği[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Etrafı rahatsız edecek davranışlarda bulunmak[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Çok sayıda düşüncenin zihinde uçuşması[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Aşırı konuşkanlık[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Kolayca heyecanlanmak veya huzursuz hissetmek[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Pervasızca para harcamak[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Kilonuzda ve iştahınızda aşırı düzeyde değişiklik bulunmaktadır.[/FONT]
Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)[/h][/FONT][FONT=LatoTRRegular][/FONT][FONT=LatoTRRegular]Bipolar Bozukluk (İkiuçlu bozukluk, Manik Depresif Hastalık)[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluk (bipolar bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır. Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise hasta hemen tamamen normale döner. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalık dönemlerini ele almak gerekirse, mani veya taşkınlık dönemi duygudurumun çok yükseldiği, hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada abartılı önemli düşünceler veya ayağı yere basmayan projeler, kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışmak (çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma) görülen belirtilere örnektir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Diğer yandan depresyon veya çökkünlük dönemi ise yukarıda yazılan durumun tam tersidir. Depresyonda ise hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar ortaya çıkabilir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluk toplumlara arası farklılık göstermemekte ve ortalama olarak %2-3 civarında görülmektedir. Erken kadın oranı eşittir ve ortalama başlangıç yaşı 20â25 arasındadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında genetik etkenler azımsanmayacak orandadır ve ortalama olarak 2/3 oranında genetik nedenler sorumlu tutulmaktadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Nedenlerden bir diğeri ise beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygudurumun düzenlenmesini etkiler.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Stresli veya travmatik olaylar da iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir. Bu kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylardır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birisi ise mevsimsellik göstermesidir. Mevsimsel özellik olarak hastalar ilkbahar â yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar â kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk içinde girerler. Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem gibi görünmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle içinde bulunduğumuz ilkbaharın son günleri, yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Kötüleşme yaşanan bugünlerde hastalarda dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma azımsanmayacak orandadır. Bunların yanı sıra zaman zaman intihar eğilimi, daha doğrusu kendine zarar verme davranışı da görülebilir. İntihar bu dönem için çok yüksek oranlarda olmasa bile, artmış risk yönünden dikkatli olmakta yarar vardır. Hatta bu mevsimde hastaların dikkatleri daha bozuk olur. Sonuç olarak, bu mevsim hastaların hastalanma eşikleri göreceli olarak düşük olmaktadır ve buna bağlı olarak da hem kendisine hem çevresindeki kişilere zarar verme riski taşıyan davranışlar gösterme riski taşırlar.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavileri önem taşımaktadır. Hastalığın ilk on yılında ortalama bir insanda görülen hastalık dönemi sayısı dörttür. İlk on yılın ardından, hastalık dönemleri arasında ortalama süre yaklaşık 1â2 yıldır. Bozukluk tedavi edilmezse, ortalama bir mani dönemi birkaç ay sürebilir. Tedavi edilmeyen depresyon döneminin süresi ise en az 6 aydır. Hastalık dönemleri arasında birçok kişi normal duygudurumlarına döner. Kimileri ise çökkün veya durgun bir duygudurum içerisindedir. Birtakım kişilerin hastalık belirtileri arasında hiç ara olmazken, kimilerinde kısa süreli aralar görülebilir. Ama en çok görülen durum hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun belli bir tedavisi yoktur, her hastaya göre doktoruyla ortaklaşa olarak bir tedavi programı hazırlanır. Bu tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol â madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, pozitif düşünme ve davranma becerilerini geliştirme, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır. İlaç tedavisi olarak tercih edilen ilaçların başında lityum gelirken, ayrıca valproat, karbamazepin gibi antiepileptikler, antipsikotikler kullanılabilmektedir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, hastanın yeniden hastalanmasını engellemek adına koruyucu tedavi de planlanmaktadır.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalara günlük hayatları için bazı önerilerde bulunmak gerekebilmektedir:[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Arkadaşlarınız, aile bireyleri veya eşinizle (şayet varsa) rahatsızlığınızı paylaşın[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Mümkün olduğunca düzenli uyku uyuyun[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Çok az alkol tüketin veya hiç tüketmeyin. Uyuşturucudan uzak durun.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]â¢ İşte ve evde stresinizi azaltın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Düzenli beslenin.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Düzenli egzersiz yapın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Nefes egzersizleri yapın.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Öfke ve depresyon (çökkünlük) gibi duygularla teker teker başa çıkmayı öğrenin.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Günlük rutinlerinizi belirlemenin size mutlaka yararı olacaktır. Bu sayede mani veya depresyon dönemlerini tetikleyen potansiyeli de ortadan kaldırmış olursunuz.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Hastalık dönemi öncesinde uyarıcı belirtileri fark etmek, erken müdahale açısından oldukça önemlidir. Hastanın arkadaşlarına ve aile bireylerine de bu uyarıcı belirtileri anlatarak, onların da fark etmelerini sağlayabilir.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Bu mevsim geçişlerinde hastaya olabildiğince yakın olmakta yarar vardır. Hastanın uyarıcı belirtilerini yakından takip etmelidir. Bu dönemde hastanın alkol ve diğer uyuşturucu maddelerden uzak durması gereklidir. Mutlaka uyku düzenini korumalı, gece uykusuna özen göstermelidir. Günde sekiz saat uyumak kadar bu uykuyu gece almak da gereklidir. Hasta taşkınlaşmaya başladığı takdirde, hızla yakınlarına ve doktoruna ulaşmalıdır. Hastalığın tırmanmasını beklemek hastalığın kontrolünü çok zorlaştırır. Erken müdahale tedavi yanıtını arttırır. Ayrıca yine bu mevsimde taşkınlaşma riski nedeniyle kredi kartlarını hastadan uzak tutmak, araba anahtarını kontrollü vermek, ilişki kurduğu arkadaşlarını takip etmek olası zararları engeller.[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]Bu dönemde uyarıcı belirtiler arasında:[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Az uyuma veya uyumama isteği[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Etrafı rahatsız edecek davranışlarda bulunmak[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Çok sayıda düşüncenin zihinde uçuşması[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Aşırı konuşkanlık[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Kolayca heyecanlanmak veya huzursuz hissetmek[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Pervasızca para harcamak[/FONT]
[FONT=LatoTRRegular]⢠Kilonuzda ve iştahınızda aşırı düzeyde değişiklik bulunmaktadır.[/FONT]
Bütünüyle farkındayım arkadaşım.sen bir net sitesinden bipolar ile ilgili yazılmış olan bilgileri,olduğu gibi kopyalayıp yazmışsın.benim yazdığım bilgiler ise birkaç net sitesinden derleyerek yazdığım bilgiler.alakası yok derken hangi yazdığımı kastettin anlamadım.çünkü yazdıklarımın hepsi aynen sitelerde yazan bilgiler.yalnızca şizofrenide tamamen akıl ve mantık dışı paranoyalar görülüyor olabilir yazdım ki bu benim okuduklarımdan yola çıkarak yazdığım bir yorum sadece.bipolar kişilerde daha mantıkla paralel paranoyalar oluyor gibi düşündüm ama yazdığım gibi benim düşüncem.kendimce bipolar ile şizofreni arasındaki farkları saplamaya çalıştım fakat son olarak yazmış olduğum gibi,doktorların tanılarını karıştırdığı bu hastalıkları,bizlerin doğru tanılaması zor.sen ya yazdıklarımın hepsini okumadın ya da yanlış anladın sanırım.
