- Şok anında duygular, düşünceler, davranışlar...
* Yaşamınızda büyük bir şok yaşadınız mı?
* O şok anındaki duygu, düşünce ve davranışlarınız nasıldı?
* O anda yaptığınız saçma sapan hareketler ve düşünceler oldu mu?
Doç. Dr. Bahriye Üçok’un kızı Kumru Üçok birkaç ay önce CNNTÜRK’deki Oradaydım programına konuk oldu, Programda, 6 Ekim 1990 tarihinde kendisine gönderilen (bombalı) paketi açarken, meydana gelen patlaması sonucu feci şekilde can veren annesini ve ‘o an’ı anlattı (Programı dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz):
“Muazzam bir patlama ... O anda [annemi] yerde [kolu kopuş ve kanlar içinde] gördüğüm zaman kafamda bir anda çok çeşitli şeyler geçti. Çok büyük bir cenaze töreni olacağını düşündüm. Hepsi böyle saniye saniye geçiyor ama tıkır-tıkır! O anda benim beynim durdu. ‘Sebzeleri toplayayım bari’ dedim... Verasetle intikal beyannamesinin ikinci sayfası gözümün önüne geldi. ‘İşte yalnızlık’ dedim. Yani bunlar böyle son sürat.. Ondan sonra da, annem öldü bari domatesleri kurtarayım diye şeye eğildim. O anda demek ki, şok o anda oluyor. Torbalara eğildim, Muammer de diyor ki, ‘ablacım sen elleme ben taşıyayım’. O da gitti, onun da kafası gitti o an! ... ‘Yaşayacak mı, yaşarsa kolsuz ne yapacak?’ diye düşünüyorum ...”
Bu programı izlerken, kendi yaşadığım şok anı geldi aklıma.
Babam ve ben kurşunların arasında kalmıştık. Babam yanı başımda gözlerimin önünde ölmüş, ben çok sayıda kurşun yarası alarak ağır yaralanmış ve felç olmuştum.
Yerde yatarken gözlerimin önünden geçen film şeridinde babamın ölüm anı, annem ve kardeşlerimin bu olay sonrası yaşayacakları üzüntü geldi-geçti.
Sonraki her gözümü açmamda babamın ölümü değil, geride kalanların yaşamına dair bişeyler gelip-gidiyordu aklımdan. Bu sanırım tam da şok yaşayan insan tepkisi olsa gerek; gideni yoksaymak...
İki gün yoğun bakımda kaldıktan sonra kendime geldiğimde, şunları saçmalıyordum: Bir, araba yan yolda, onu aldınız mı? İçinde paltom vardı, arka koltukta, onu almayı unutmayın; ve iki, son çalıştığım yerden (çok çok çok küçük bir para olan) 50 milyon Lira alacağım vardı, onu almayı sakın unutmayın.
Bu iki düşünceyi neredeyse herkese söylüyordum. Aklım gayet başımdaydı hem de!
Sonra sonra duyduğum türkülerde, ailemi, amcamları gördüğümde, ve babamın anısını, sevdiği/yaptığı şeyleri hatırlatacak olaylar olduğunda küçük küçük ağlıyor ve sanırım o şok anını atlatıyordum...