abalı' Alıntı:[size=4] 1- TRAFİKTE SAKAT (ENGELLİ) SÜRÜCÜLERE DİĞER NORMAL KİŞİLERİN DAVRANIŞ VE BAKIŞ ACILARI
2-BİZLERİ ARAÇ SÜRMEMİZİ KABULLENİYORLARMI (TOPLUM)
3-TİCARİ TAKSİ VE MİNÜBÜS SÜRÜCÜLERİN BİZLERLE KARŞILAŞTIĞI ZAMAN HAL VE HAREKETLERİ
4-KAZA VE HATA ORANLARI DİĞER SÜRÜCÜLERE GÖRE YÜZDE ORANI
5- DİKKATLİMİ VEYA DİKKATSİZMİ ARAÇ KULLANMA DURUMLARI DİĞER SÜRÜÇÜLERE GÖRE
6-KURALLARA UYMA DURUMLARI DİĞER SÜRÜÇÜLERE GÖRE DURUMLARI
7-SAKAT KİŞİLERİN ARAÇ KULLANIMI VEYA KULLANDIRMADA SUİSTİMAL EDİYORLARMI
NOT BU SÖYLEDİKLERİM SAKAT(ENGELLİ)AKTİF SÜRÜCÜLER İÇİN AMA DİĞER GÖRÜŞLERDE VE DÜŞÜNCELERDE ÖNEMLİ
ABALI[/size]
Önemli bir konu olduğu kanısındayım. Gördüm ki birçoğumuz trafik de yer almaktayız.
Otomobillerimiz bizim bir nevi tekerlekli sandalyemiz.
1. Seyir halindeyken plakadaki özürlü işaretine çok kişinin dikkat etmediğini düşünüyorum. Dikkat edenler de genelde sollayacaklar ise selektör yapıp kornaya basarlar. Takip mesafesini olması gerekenin 2–3 katına çıkarabilirler. Aracımız park halindeyken yaya olarak yanından geçenler duraksayıp aracı incelemeye başlarlar. “Ağabey bu araba sizin mi? Otomatik vites mi bu? Sen bunu nasıl kullanıyorsun. Ehliyet veriyorlar mı size?” Henüz ülkemizde H sınıf ehliyetini iş makinesi kullanma ehliyeti sanan polislerimiz varken, normal vatandaşın bu tür soruları sormasını doğal karşılamak gerekir.
2. Engelimizle ilgili olmayan en ufak hatamızda “Size ehliyet verende kabahat.”, “Sen daha düz yolda yürümeyi beceremiyorsun, arabayı nasıl kullanacaksın?”
3. Yaya olarak taksi ve minibüs sürücüleri ile çok mecbur kalmadıkça pek muhatap olamıyorum. Aracımla seyir halinde iken, genel anlamda onlar ekmek paralarını kazandıklarından zaten sadece engellileri değil hiç kimseyi görmüyorlar. Onlar için trafik denen bir şey yok. Bir müşteri daha fazla kapmanın peşindeler.
4. Kendi düşüncem çok düşüktür. Sağlam insanlara göre ise şoför koltuğuna oturduğumuz andan itibaren hata yapmaya başlamışızdır bile.
5. Bu durumun engelli olmakla alakası yoktur. Engelli ya da engelsiz herkes trafiğe çıktığı andan itibaren dikkatli olmak zorundadır.
6. Genel anlamda özürlüler olarak kurallara uyduğumuz kanaatindeyim.
Diğer bir konu da B sınıfı ehliyete sahip kişiler 50 promil alkollü olarak araç kullanabilirler. Oysa H sınıfı ehliyete sahip bir engelli 0 alkol olmak zorundadır. Neden? Çünkü bizler özürlüyüz ya o yüzden bizler daha kolay sarhoş oluruz. Alkol bize daha çok etki eder.
Kredi kartlarının yoğun olarak kullanıldığı günümüzde, biz engelliler kredi kartımızla akaryakıt alacaksak ne yapıyoruz? Aracımızdan inmemiz olanaksız ya da çok zor. Post cihazı ise yakında değil. Bu durumda mecburen kartımızı hiç tanımadığımız kişilere teslim edip güvenmek durumundayız ki bu durum sakıncalı. Oysa şifreli kart kullanımına geçildiğinden itibaren işletmeler kablosuz post cihazı kullanmak durumundalar. Ben şuana kadar hiç rastlamadım kablosuz post cihazına.
Bu anlamda sizlerin yaşadığı sorunlar nelerdir? Benim aklıma gelmeyen birçok konu olabilir ve görüşlerinizi de merak ediyorum.