12 eylülde kabul edilen anayasanın bir maddesinde engelliler ,kadınlar ,yaşlılar ve çocukların hakları devlet tarafından korunacaktır gibi bir ifade var.
O madde zaten vardı. Seçim propagandası olsun diye siyasi malzeme oldu!
Anayasa da zaten eşitlik ilkesi gereği devlet bizi-sizi eşitlemek zorundadır.
Yani yolsa yol, kaldırımsa kaldırımı sakatla, sakat olmayanı e ş i t l e m e k zorundadır.
Zor bir şeyde değil. Ekstra masrafıda yok aslında. Ama yaparken düşünmüyor. Mürekkep yalamış mühendisler, mimarlar, siyasetçiler.
Sanki ailelerinde hiç engelli/sakat yokmuş gibi görmemezlikten geliyorlar.
Sonra AB anlaşma gereği önlerine madde koyulunca akıllarına geliveriyor.
Halbuki buna gerekmi var. Bir kaldırım yapılırken bütün nüfusun ihtiyaçlarına göre dizayn edilir.
Uğraşıcak zamanın paran varsa... Sonuç alırsın. Burdan alamazsan Avrupa İnsan Hakları bi güzel ceza döşeyiverir.
Sorumsuz yetkililer sebebiyle devlet kasasına...
Bana kalsa AİH mahkemesinden ne kadar ceza yenmişse / kimin yüzünde ceza yenmişse idam derdim. (Hem ülkeyi rezil ediyor. Hem vatandaşı devlete düşman ediyor. Bu işgüzar memurlar!.)
Hatta Osmanlı zamanında bu böyleymiş zaten.
Kimki vatandaşın önemli bir hakkına tecavüz eder zulm ederse kellesi vurula!
Çözüm katı, caydırıcı, işe ciddiyet katıcı, yaptırımcı ağır kanunlardır. İdam cezası acilen getirilmeli!..