Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz. Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Zeynep Nilgün Gökçeöz

BARBiEBARBiE

Aktif Üye
Üyelik
19 Ağu 2005
Konular
71
Mesajlar
1,693
Reaksiyonlar
1
KÜÇÜK BİR EV

Küçük bir ev,
Nohut oda
Bakla sofa misali,
Yürürken
Gıcırdayan tahtalar,
Belki
Tozlu bir tavan arası,
Kilidi kırılmış
Eski bir sandık.
İpek örtülere bürünmüş
Gibi duran koltuklar,
Tozların altında
Silinmiş resimler,
Bizden öncekilerin giydiği
Renklerini kaybeden giysiler,
Hiç yaşanılmamış gibi
Ölü bir sessizlik.
Küçük bir ev,
İçeriye sızan güneşin
Kırılmış ışıkları,
Eski halının üstündeki
Kaybolmamış ayak izleri,
Kasvetli müzeler misali
Sıralanmış lambalar,
Konsol üstündeki
Sırları dökülmüş ayna,
Tedirgin ruhların bıraktığı
Ölü bir zaman,
Yas tutulmuş evden artakalan
Yok edilmiş hazin bir yaşam.

Zeynep Nilgün GÖKÇEÖZ
 
KENDİMİ ARIYORUM

Kendimi arıyorum
Pulsuz bir mektubun adresi bilinmeyen rüzgarlarında,
Bazen kimliği bulunmamış düşlerin yolculuğunda.

Kırık bir şarkı gibiyim kararsız
Dört mevsimin sokak aralarında.
Kimisi yüzünü güneşe dönmüş
Kimi kapalı perdelerin ardında.
Ama…hepsi saklanmış aynı şarkının nakaratında.

Kendimi arıyorum
Buğulanmış albümlerin katmer katmer dökülen yapraklarında,
Biraz mahcup, toprakların yağmur kokan kırılganlıklarında.

Gülüşünde yaralar saklayan
Yazgımı düşlüyorum sararmış gecelerde.
Ne Leylası olabiliyorum sevdaların
Nede çöllerde hasretin damlası.
Yeminliyim sanki susuzluktan ölmeye.

Kendimi arıyorum
Bayramlığını giymiş çocukluğumun adımlarında,
İçinden nice güneşler doğacak sihirli kutularda.

Tüm gayretim bir çocuğun saçlarına dokunabilmek.
Martı ürkekliğinde ki hayallerini
Deniz suyuyla yıkayabilmek,
Ve güneşe sormak
Yalınayak karanlıklarda koşabilirmiyim diye…

Başka bir adı varmıdır
Gözlerine menekşe yerleştirilmiş hüzünlerin.
Kim anlatabilr geceye sığmayan düşlerin göğsünde uyumayı.
Bir çocuktan başka kim başarabilir
Tebessümleri paylaşmayı.

Kendimi arıyorum
Sessiz bir ıslığın gökyüzüne sürgünlüğünde.
Avuçlarımdan doğan güneş dans ederken okyanuslarla.
Ruhuma süzülüyor şimdi gümüşi şafaklar,
Zümrüt-ü anka kuşunun kanatlarında
Yeniden doğuyorum her şafağın aydınlığında.

Zeynep Nilgün GÖKÇEÖZ
 
Üst Alt