allahdan ümit kesilmez arkadaşlar.
Merhabalar
Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.
Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.
Dikkat!!! Tema lisans bilgilerinize erişilemiyor, lütfen www.xenforo.gen.tr yönetimi ile iletişime geçiniz.
Kök hücreden kas üretildi / Ankara Üniversitesi
- Konbuyu başlatan cahit gönen
- Başlangıç tarihi
yine aynı son inancımı yitirdim artık 
başlığı"Türk malı mucize fiyasko" olarak değiştirebilir konuyu açan arkadaş. Çin malı olsa bu kadar kısa sürede patlamazdı.
http://www.kasder.org.tr/2011/01/“turk-mali-mucize-kas”-icin-tekzip/
konu hakkında bir tekzip yayınlanmış. Bir tekzip yayınlanması gereken hürriyet gazetesi ama bi önceki mesajda dediğim gibi pul kadar bir yere sıkıştırırlar artık. Çalışmayı yapan insanlarla bile konuşmadan bu haberi yapmışlar. Ben bile oturduğum yerden onlardan daha fazla gazetecilik yaparım.
http://gazete.netgazete.com/ArsivGoster.aspx?code=fMB3xMr+k2IMJ6Y06RUOqUB16wK2yKmGHIDW6E9P9yE=
http://www.kasder.org.tr/2011/01/“turk-mali-mucize-kas”-icin-tekzip/
konu hakkında bir tekzip yayınlanmış. Bir tekzip yayınlanması gereken hürriyet gazetesi ama bi önceki mesajda dediğim gibi pul kadar bir yere sıkıştırırlar artık. Çalışmayı yapan insanlarla bile konuşmadan bu haberi yapmışlar. Ben bile oturduğum yerden onlardan daha fazla gazetecilik yaparım.
http://gazete.netgazete.com/ArsivGoster.aspx?code=fMB3xMr+k2IMJ6Y06RUOqUB16wK2yKmGHIDW6E9P9yE=
yıllardır bu tür haberler çıkıyor ardından yalanlamalar yok kök hücre yok ilaç patenti alındı yok başka bişey ...
umut tacirliğinden başka bişey değil ...
üzerimizde somut bir tedavi görmeden boş ümitlere kapılmam
hayal kurupda ardından haber yalandı denildimi hayal kırıklıkları büyük olur arkadaşlar ...
umut tacirliğinden başka bişey değil ...
üzerimizde somut bir tedavi görmeden boş ümitlere kapılmam
hayal kurupda ardından haber yalandı denildimi hayal kırıklıkları büyük olur arkadaşlar ...
nasıl iş anlamış değilim araştırmayı yapan doçent açıklamayı yapan profösör şimdi bu donçt bişeyler buldu profösör üzerine kondu kendi bulmuş gibi bi kargaşa yarattı doçent profa kaptırmamak için asparagas haber yapıldı iddasındamı bulunuyor noluyor çözemedim basının suçu yok abi kim ne derse desin bi profösör çıkıp ben insan yarattım dese basın yayınlar bunu işleri bu cidden haber asparagas çıkarsa o profösöre yazıklar olsun sağlık bakanlığıda bu olaya bi el atar umarım
Kök hücreden ilk kimyasalsız kas üretildi
abi bu doktor kimse sorumlu budur bence açıklama yapan bu haber haber gerçekte ankara hastanesinde değilde hacettepede üretildi prof.dr.günhan gürman o ekibin içindeydi dışıyda beni bağlamaz birileri tedavi bulsunda kim bulursa bulsun ...
abi bu doktor kimse sorumlu budur bence açıklama yapan bu haber haber gerçekte ankara hastanesinde değilde hacettepede üretildi prof.dr.günhan gürman o ekibin içindeydi dışıyda beni bağlamaz birileri tedavi bulsunda kim bulursa bulsun ...
Prof.Dr. Günhan Gürman ve Prof.Dr.Alp Can’ın açıklamalarına;
“Türk Malı Mucize Kas” haberine ilişkin Sn.Gürman ve S.Can’ın açıklamaları | KASDER-Türkiye Kas Hastalıkları Derneği
Prof.Dr. Coşkun Özdemir’in açıklamalarını ise;
Kök Hücre Umutları ve Medya/ Prof.Dr. Coşkun Özdemir | KASDER-Türkiye Kas Hastalıkları Derneği
adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Hakan
“Türk Malı Mucize Kas” haberine ilişkin Sn.Gürman ve S.Can’ın açıklamaları | KASDER-Türkiye Kas Hastalıkları Derneği
Prof.Dr. Coşkun Özdemir’in açıklamalarını ise;
Kök Hücre Umutları ve Medya/ Prof.Dr. Coşkun Özdemir | KASDER-Türkiye Kas Hastalıkları Derneği
adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Hakan
olay araştırmayı sen yaptın ben yaptıma dönmüş 4.5 milyonluk bi yatırım konusu var yapılacak laboratuarlar Ankara hastanesi bünyesinde değilde Hacettepe hastanesi bünyesinde yapılsın belki bişeyler değişir abi anlamadığım domuz gribi aşısı 3 ayda insanlarda kullanılmaya başlandında bu kök hücre 20 küsür yıldır hala hayvanları aşamadı insanlarda bırakın tedavi için uygulamayı deney olarak bile geçemedi çok para döndüğü için olabilir mi bu işlerde ??? değil 5 yıl 500 yıl sonra bile bişey çıkmaz alın size buraya üç çizgi çekiyorum /// ne zaman yatırımlar kesilir o zaman bişeyler değişmeye başlar üç ayda bütün hastalıkların tedavisi çıkar yoksa kimse beklemesin bişeyler olacak diye en iyisi yasa çıkartılsın tedavisi mümkün olmayan hastalıga yakalananlar imha edilsin ortadan kaldırılsın sürünmeden öldürülsün böylece tedavi bulmak için ne paralar harcanır nede birileri tedavi bulmak için uğraşır
4.5 milyonluk bi yatırım konusu var yapılacak laboratuarlar Ankara hastanesi bünyesinde değilde Hacettepe hastanesi bünyesinde yapılsın belki bişeyler değişir abi anlamadığım domuz gribi aşısı 3 ayda insanlarda kullanılmaya başlandında bu kök hücre 20 küsür yıldır hala hayvanları aşamadı insanlarda bırakın tedavi için uygulamayı deney olarak bile geçemedi çok para döndüğü için olabilir mi bu işlerde ??? değil 5 yıl 500 yıl sonra bile bişey çıkmaz alın size buraya üç çizgi çekiyorum /// ne zaman yatırımlar kesilir o zaman bişeyler değişmeye başlar üç ayda bütün hastalıkların tedavisi çıkar yoksa kimse beklemesin bişeyler olacak diye en iyisi yasa çıkartılsın tedavisi mümkün olmayan hastalıga yakalananlar imha edilsin ortadan kaldırılsın sürünmeden öldürülsün böylece tedavi bulmak için ne paralar harcanır nede birileri tedavi bulmak için uğraşır Ankara Üniversitesi'nden kamuoyunun bilgisine
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
(22 Ocak 2011)
Enstitümüze yapılan yazılı ve sözlü başvurulardan, son günlerde yazılı ve görsel basında yayınlanmış olan “kas hücresi yapılması” haberi ile ilgili olarak halkımıza daha etraflı bilgi verilmesinin gerekli olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu çalışma, çoğunluğu Ankara Üniversitesi mensubu değerli bilim insanlarının, kendilerine ait mütevazi laboratuarlarda gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma ile, Ankara Üniversitesi mensubu Prof.Dr. Alp Can ve ekibi, göbek kordonundan aldıkları kök hücrelere, gen aktarımı yoluyla eksik kas proteinini sentezlettirerek yeni bir kas hücresi yapmayı başardılar. Bu çalışma kök hücre konusundaki en saygın bilimsel dergilerden birisinde Eylül ayında yayınlandı.
Bu başarılı deneysel çalışma, çeşitli kas hastalıklarının tedavisi için umut veren bir yolu başlatmış olsa da, henüz insana uygulanma noktasından çok uzaktadır. Hastalara deva olup olamayacağının anlaşılması ancak çok karışık ve zor bir dizi araştırmanın gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilecektir.
İşte bu önemli buluşun kamuoyu ile paylaşılmasının sebebi de, bu üst düzey araştırmaların gerçekleştirileceği çağa uygun alt yapının, ülkemizin bu konudaki tek enstitüsü olan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü bünyesinde tesisi için imkanların sağlanması amacıyladır.
Halen laboratuarın kurulacağı binanın inşaası son aşamasına gelmiş olup sözü edilen laboratuarın tesisi için hazırlanmış 4.500.000_TL.lık proje Eylül 2010 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne sunulmuştur. Bu laboratuarın hizmete girmesinin, yapılan buluşların hastaların hizmetine sokulma süresini çok kısaltacağı kanısındayız.
Bunun yanı sıra, Devlet Planlama Teşkilatı’na sunmuş olduğumuz “Ulusal Mükemmeliyet Merkezi” projemizi hayata geçirebildiğimiz takdirde, kısıtlı laboratuar imkanları ile böyle büyük başarılara imza atmış değerli Türk Bilim insanlarının daha ileri buluşları gerçekleştirebileceklerine eminiz.
Henüz yapılanma aşamasında olan enstitümüz bünyesinde gerçekleştirilecek olan çalışma ve buluşlar enstitümüzün web sitesinde (http://kokens.ankara.edu.tr/) değerli halkımız ile paylaşılacaktır.
Sağlık dileklerimizle saygılar sunarız.
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE (23 Kasım 2010)
Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü, Ankara Üniversitesi’nde görevli değerli bilim insanlarının, mütevazı laboratuarlarında;
■Kök hücreden kas hücresi üretmiş;
■Kendini yenileme kabiliyeti bulunmayan kıkırdak dokusunu yeniden oluşturmaya muvaffak olmuş;
■Kalp kasının ölmüş kısımlarını kök hücre marifetiyle yeniden oluşturmaya başaracak ilk adımları atmış;
■Damar tıkanıklıklarını kök hücreden yeni damar yaptırarak iyileştirebilmiş;
■Omurilik yaralanması sonucu oluşan felçlerin kök hücre kullanımıyla iyileştirilmesinde önemli adımlar atmış;
■Doku bankacılığında kök hücre marifetiyle yeni bir çığırın yolunu açmış;
■Hasar görmüş retina tabakasını kök hücre marifetiyle yenileme yolunda büyük mesafeler almış;
■Kanser aşısı imali konusunda önemli mesafe almış;
olduklarını 15.10.2010 tarihinde yaptığı Basın Toplantısı’nda kamuoyuna müjdelemiştir.
Ancak, basın toplantısında da açıkça belirtildiği gibi bu çalışmaların çoğu henüz hastaların tedavisinde kullanılacak seviyeye gelmemiştir. Bu tıbbi tedavi usulünde yepyeni bir çığır açacak ve şu hali ile bile bu işe büyük bütçeler tahsis etmiş bulunan Amerika ve Avrupa Üniversiteleri’nden bazı alanlarda ileride olan çalışmalarımızın neticeye bağlanması ve hastalarımızın istifadesine sunulabilmesi için yoğun çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar, projesini hazırlayarak Devlet Planlama Teşkilatı’na sunmuş olduğumuz MÜKEMMELİYET MERKEZİ kurulduğunda ilerletilerek hastaların sağaltılmasında kullanılacak seviyeye gelebilecek ve bu merkez bünyesindeki tatbikat hastanesinde de insanların tedavisinde kullanılabilecektir.
Esasen bahse konu Basın Toplantısını düzenlememizin başlıca sebebi, bu buluşlarımızdan ve mevcut durumdan toplumu haberdar ederek, hayata geçirildiğinde devasız dertlere deva bulunacak Mükemmeliyet Merkezimizin kurulması yolunda bir kamuoyu oluşturmaktı. Kurulacak olan Mükemmeliyet Merkezi, bugün için çaresiz olduğu düşünülen çeşitli hastalıkları iyileştirebilecek yolların bulunmasını sağlayabilecek olmasının yanı sıra, çok kısa bir süre içerisinde yapılan masrafı fazlasıyla çıkartarak milli ekonomiye katkı da sağlayacaktır.
(http://kokens.ankara.edu.tr/)
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
(22 Ocak 2011)
Enstitümüze yapılan yazılı ve sözlü başvurulardan, son günlerde yazılı ve görsel basında yayınlanmış olan “kas hücresi yapılması” haberi ile ilgili olarak halkımıza daha etraflı bilgi verilmesinin gerekli olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu çalışma, çoğunluğu Ankara Üniversitesi mensubu değerli bilim insanlarının, kendilerine ait mütevazi laboratuarlarda gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışma ile, Ankara Üniversitesi mensubu Prof.Dr. Alp Can ve ekibi, göbek kordonundan aldıkları kök hücrelere, gen aktarımı yoluyla eksik kas proteinini sentezlettirerek yeni bir kas hücresi yapmayı başardılar. Bu çalışma kök hücre konusundaki en saygın bilimsel dergilerden birisinde Eylül ayında yayınlandı.
Bu başarılı deneysel çalışma, çeşitli kas hastalıklarının tedavisi için umut veren bir yolu başlatmış olsa da, henüz insana uygulanma noktasından çok uzaktadır. Hastalara deva olup olamayacağının anlaşılması ancak çok karışık ve zor bir dizi araştırmanın gerçekleştirilmesi ile mümkün olabilecektir.
İşte bu önemli buluşun kamuoyu ile paylaşılmasının sebebi de, bu üst düzey araştırmaların gerçekleştirileceği çağa uygun alt yapının, ülkemizin bu konudaki tek enstitüsü olan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü bünyesinde tesisi için imkanların sağlanması amacıyladır.
Halen laboratuarın kurulacağı binanın inşaası son aşamasına gelmiş olup sözü edilen laboratuarın tesisi için hazırlanmış 4.500.000_TL.lık proje Eylül 2010 tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğüne sunulmuştur. Bu laboratuarın hizmete girmesinin, yapılan buluşların hastaların hizmetine sokulma süresini çok kısaltacağı kanısındayız.
Bunun yanı sıra, Devlet Planlama Teşkilatı’na sunmuş olduğumuz “Ulusal Mükemmeliyet Merkezi” projemizi hayata geçirebildiğimiz takdirde, kısıtlı laboratuar imkanları ile böyle büyük başarılara imza atmış değerli Türk Bilim insanlarının daha ileri buluşları gerçekleştirebileceklerine eminiz.
Henüz yapılanma aşamasında olan enstitümüz bünyesinde gerçekleştirilecek olan çalışma ve buluşlar enstitümüzün web sitesinde (http://kokens.ankara.edu.tr/) değerli halkımız ile paylaşılacaktır.
Sağlık dileklerimizle saygılar sunarız.
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE (23 Kasım 2010)
Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü, Ankara Üniversitesi’nde görevli değerli bilim insanlarının, mütevazı laboratuarlarında;
■Kök hücreden kas hücresi üretmiş;
■Kendini yenileme kabiliyeti bulunmayan kıkırdak dokusunu yeniden oluşturmaya muvaffak olmuş;
■Kalp kasının ölmüş kısımlarını kök hücre marifetiyle yeniden oluşturmaya başaracak ilk adımları atmış;
■Damar tıkanıklıklarını kök hücreden yeni damar yaptırarak iyileştirebilmiş;
■Omurilik yaralanması sonucu oluşan felçlerin kök hücre kullanımıyla iyileştirilmesinde önemli adımlar atmış;
■Doku bankacılığında kök hücre marifetiyle yeni bir çığırın yolunu açmış;
■Hasar görmüş retina tabakasını kök hücre marifetiyle yenileme yolunda büyük mesafeler almış;
■Kanser aşısı imali konusunda önemli mesafe almış;
olduklarını 15.10.2010 tarihinde yaptığı Basın Toplantısı’nda kamuoyuna müjdelemiştir.
Ancak, basın toplantısında da açıkça belirtildiği gibi bu çalışmaların çoğu henüz hastaların tedavisinde kullanılacak seviyeye gelmemiştir. Bu tıbbi tedavi usulünde yepyeni bir çığır açacak ve şu hali ile bile bu işe büyük bütçeler tahsis etmiş bulunan Amerika ve Avrupa Üniversiteleri’nden bazı alanlarda ileride olan çalışmalarımızın neticeye bağlanması ve hastalarımızın istifadesine sunulabilmesi için yoğun çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar, projesini hazırlayarak Devlet Planlama Teşkilatı’na sunmuş olduğumuz MÜKEMMELİYET MERKEZİ kurulduğunda ilerletilerek hastaların sağaltılmasında kullanılacak seviyeye gelebilecek ve bu merkez bünyesindeki tatbikat hastanesinde de insanların tedavisinde kullanılabilecektir.
Esasen bahse konu Basın Toplantısını düzenlememizin başlıca sebebi, bu buluşlarımızdan ve mevcut durumdan toplumu haberdar ederek, hayata geçirildiğinde devasız dertlere deva bulunacak Mükemmeliyet Merkezimizin kurulması yolunda bir kamuoyu oluşturmaktı. Kurulacak olan Mükemmeliyet Merkezi, bugün için çaresiz olduğu düşünülen çeşitli hastalıkları iyileştirebilecek yolların bulunmasını sağlayabilecek olmasının yanı sıra, çok kısa bir süre içerisinde yapılan masrafı fazlasıyla çıkartarak milli ekonomiye katkı da sağlayacaktır.
(http://kokens.ankara.edu.tr/)
Arkadaşlar,çalışmanın sahibi olan Hacettepe de görev yapan Doç.Dr.Çetin KOCAEFE'ye maille konuyu sordum kendisinin verdiği yanıtı aktarıyorum
***********
Sayın Musa Karakaya,
1999 senesinden beridir kas hastalıkları konusunda araştırmalar yapan bir bilim insanıyım. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında kas hastalıklarına yönelik araştırmalar yürütmekteyim. Bu yapılan çalışmanın tamamı tarafımdan gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı insan göbek kordonu hücrelerinin kas hasarı tamiri için yeniden programlanmasının denenmesidir. Çalışmanın amacı Duchenne kas distrofisine yönelik yeni tedavi yaklaşımları ortaya koymaktır. Bu nedenle bu çalışma bir kavram geliştirme çalışmasıdır. Söz konusu hücreler gerçek kök hücreler değildir. Bu çalışma ve sonuçları bazı araştırıcılar ve konuyla ilgisi bulunmayan kişilerce çarpıtılarak sansasyon oluşturmak için farklı şekilde yorumlanarak sizlere aktarılmıştır. Bu çalışmanın devamı niteliğindeki hayvan deneylerine 2011 yılı içinde başlanması planlanmaktadır. 3 veya 5 yıl içinde bu çalışmanın bir tedavi haline dönüşmesi mümkün görünmemekte, ancak DMD tedavisine yönelik olarak ekzon atlama çalışmaları çok daha kısa zamanda tedavi girişimi olarak uygulanabilir.
Bu konuda yaptığım açıklamalar doğruyu yansıtmaktadır.
Bu haberleri yapan kişi ve kişiler kas hastalıkları konusunda bilgi ve araştırma tecrübesine sahip olmayan kimselerdir.
Bu nedenle ben sizlerden özür dilerim.
Çeşitli defalar belirttiğim gibi kas hastalıkları konusundaki çalışmalarımı sürdürmeye devam edeceğim.
Bu gibi sansasyon yaratmayı amaçlayan haberler sizlere olduğu gibi bu konuda araştırma çalışmaları yapan çok az sayıda bilim insanına da çok büyük zarar veriyor.
Saygılarımla,
Çetin Kocaefe
***********
Sayın Musa Karakaya,
1999 senesinden beridir kas hastalıkları konusunda araştırmalar yapan bir bilim insanıyım. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında kas hastalıklarına yönelik araştırmalar yürütmekteyim. Bu yapılan çalışmanın tamamı tarafımdan gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı insan göbek kordonu hücrelerinin kas hasarı tamiri için yeniden programlanmasının denenmesidir. Çalışmanın amacı Duchenne kas distrofisine yönelik yeni tedavi yaklaşımları ortaya koymaktır. Bu nedenle bu çalışma bir kavram geliştirme çalışmasıdır. Söz konusu hücreler gerçek kök hücreler değildir. Bu çalışma ve sonuçları bazı araştırıcılar ve konuyla ilgisi bulunmayan kişilerce çarpıtılarak sansasyon oluşturmak için farklı şekilde yorumlanarak sizlere aktarılmıştır. Bu çalışmanın devamı niteliğindeki hayvan deneylerine 2011 yılı içinde başlanması planlanmaktadır. 3 veya 5 yıl içinde bu çalışmanın bir tedavi haline dönüşmesi mümkün görünmemekte, ancak DMD tedavisine yönelik olarak ekzon atlama çalışmaları çok daha kısa zamanda tedavi girişimi olarak uygulanabilir.
Bu konuda yaptığım açıklamalar doğruyu yansıtmaktadır.
Bu haberleri yapan kişi ve kişiler kas hastalıkları konusunda bilgi ve araştırma tecrübesine sahip olmayan kimselerdir.
Bu nedenle ben sizlerden özür dilerim.
Çeşitli defalar belirttiğim gibi kas hastalıkları konusundaki çalışmalarımı sürdürmeye devam edeceğim.
Bu gibi sansasyon yaratmayı amaçlayan haberler sizlere olduğu gibi bu konuda araştırma çalışmaları yapan çok az sayıda bilim insanına da çok büyük zarar veriyor.
Saygılarımla,
Çetin Kocaefe
