Engelliler siyaseti bukadar dar bir parlementoya sığdırılmamalı zihinlerde, çünkü siyaset sadece parlementoyla sınırlı değil. siyaset devlete kurumlarına yasalara bağlı olmadanda yapılabilen bir pratik alan. illaki sviltoplum örgütlerine vakıflara federasyonlara derneklere hareketlere partilere bağlıolarakda yapılabilen bir pratik değil. sen siz biz ben o öteki beriki şurdaki itilen ezilen engelli bireysel olarak haksızlık ve yanlış olarak gördüğü yaşadığı birşeyi protesto ederek aktif biçimde sürekli eylem gerçekleştirebilir ve bu eyleminin siyasi savunmasını teorisini edebiyatını yapabilir. yazılı basında yada görsel basındada siyasetini yapabilir. siyasal yaptırım gücü sadece yasaları araçları kamuyu gücü ekonomiyi ellerinde tutan zümrelerin tekelinde değil. bu tarihlerde iletişim çağı yaşanıyor , siyasi fikirlerinizi eylemlerinizi yayıp paylaşıp sizin seningibi düşünenlerle biraraya gelerek örgütlenip kritik bir sorun üzerinden kkamuoyu oluşturup gündemde kalabiliyorsun, o sorunun konuşulup tartışılıp çözülmesine yolaçabiliyorsun. bunun gibi birçok yol yordam yöntem biçim var siyasetini yapmak için. etkili eylem biçimleriyle parlementoda vekil olup önerge vermedende tüm parlementoda kendi siyasetini çözümünü oylatmaya, genelgeleştirmeye vardırabiliyorsun. ki eğer gerçekten sözkonusu engellilerin sakatların siyasetiyse , aiyleleleriyle, gönüllü destekçileriyle büyük bir kitle gücü engellenenler. kamuoyu medyada yeredecek kadar geniş bir çevreye sahip.
engellinin siyasetçinin sorunları çözmek için ünvanı illaki vekil bakan olmak zorunda ? belediye başkanı kaymakam muhtar sanatçı sağlıkçı işçi engellide sorunları çözebilir gündem oluşturabilir ülkede. baktığımızda sağlam bakanlar başbakanlar vekiller dünyada parlemento aracını kullanarak toplum sorununu sınıflar çelişkisini çözemiyor. engelliler parlementoyla sorunlarını çözebilirlermi hayır. sorunları çözmek için yasaları devlet erkini elindebulundurmak yetmiyor. dünyayla dünya ekonomisiyle bağlantılı olgu, sorunların kaynağını ekonomi oluşturuyor. 30 bin engelliyi kamuya aldığınızda bütçe daralıyor borsaya hisseye vs yansıyor. engelli maaşlarına zam yine yansıyor. kapitalist sistem ekonomisi kontrolederken kara dayalı düzenliyor herşeyi, sattığı üründen senin emeğinin işgücünün kira saatinden nekadar kesip kara geçiririm muhasebesini yaparak hesap yapıyor kesiyor. bunu yapmassa sosyal sosyalist ekonomiye önverirse sistemi çöker krize girer. bu genel toplumun herkesimi için geçerli. senin sosyal yaşamını rahatlatmak için fazla para verirse , çalışma saatini düşürürse , haklarını geçişletirse, herşeyin nerdeyse bedava gelirse karedemez, karedemeyince siyasetinide yürütemez siyasi ekonomik kriz yaşar. buyüzden kapitalist toplumda sorunlar çok olur, çözüm noktasındada yaşlılar, sakatlar yetim öksüzlerin sorunlarının çözümleri engeriye atılır. sınıfsal çözümsüzlük siyasi buhran rehavet yaratır sürekli seninle uğraşmak istemez başından savar.
siyasi sorunumuza bakarken diyalektik bağlantıları gözardı ediyoruz. türkiyede siyaset ekonomi hazır paket dosyalarıyla uygulanıyor, ekonomik paket dosyaları, siyasi dosyalar amerikadan geliyor. sen iradi olarak kararalamıyorsun. dosyalardardaki yönergeler parlementoda onaylanıp yürürlüğe sokuluyor. bağımsız değilsin bağımsız kararalamıyorsun ekonomin siyasetin bağımlı. dünya ölçeğinde aldığın karar diğer ülkeleride etkiliyor. sen böyle bir işleyişte engelli siyaseti yapabilirmisin parlementoda ? 30 vekil olsan engelli yasasına onayvermesen diğervekiller mecburen onaylıyor. çünkü sen sağlıksal grupsun getirin az götürün çok kapitalizm seni sırtındaki noterdamın kamburuolarak görüyor. kamuda sokakta yolda ulaşımda toplumda aiylede ayakbağı olarak görüyor senin sorunlarını çözmek istemiyor çözmüyor. bugünlerde gezi parkına uygun birsözün yeri aslında karl marx - kapitalitalizm kölgesini satamatığı ağacı keser. iste o ğaç birazda biziz ne gölgemizi satabiliyor nede nede bizden kar eldeedebiliyor. siyasi ekonomik sosyal yaşam sorunlarımızla bizi başbaşa bırakıp bize yardımetmeyip bizi engelleyip kesiyor.
engelli siyaseti kapitalizm koşullarında çok zor bedeller ödemeniz gerekiyor. eylem protestolarda basın açıklamalarındada engelleniyorsunuz. engellerini aşmak çok zor. tekel medyaları tvleri gazeteleri sizin sorunlarınızı haber değeri olarak görmüyor yayınlamıyor magazin yayınlıyor. emliyet savcılık devlet çıkarına tersse basınaçıklaması için izinistemeye gittiğinizde izni vermiyor., izinsiz gösteri eylem protesto yaptığınızda ya saldırıyor yada engelliyor. derneklerle sivil toplum örgütleriyle birşey yapmayaçalışşsanız ki bu kurumlar örgütler zaten devlet tarafından kurdurulmuş sizi yıldırmak pasifleştirmek asalaklaştırmak dilendirmek yalvartmak pesettirmek için tuzaklar.
sol sosyalist hareketler partiler sendikalar hakarama mücadelesinde uzmanlar ancak bu tarihde engellileri özürlüleri sakatları örgütleyip harekete geçirebilecekkadar güçlü ideolojik altyapıya sınıf desteğine sahipdeğiller. sağ patilere örgütlere gelince zaten kapitalizm taraftarılar onlar sadace 1 veya 6 kişilik medyada göstermek için halkımıza sempatik şirin vicdanlı gözükmek için eli yüzü düzgün modeller arıyorlar.
engellilerin sorunlarını göstermelik olarak çok sıkmadan tepki büyümemesi için sürekli çözümlerini az az enjekte ediyor nabza göre sınırdatutuyor sürekli böyle götürüyor ne doyuruyor nede öldürüyor süründürüyor kapitalizm. işte gerçekçi nesnel durum budurumun sosyo ekonomik siyasalı bu bizimtaratan bizim cepheden bakınca.
umarım sosyal devlet değilde sosyalist bir devlet sistem için sınıf bilincine ulaşıp sosyalizmde sorunlarımızın tam çözümü olduğunu görürüz ve sosyalizm için mücadele ederiz devrimi isteriz.