19 ekim günü bi boşluk vardı içimde sabah kalktım saatlerce oturup düşündüm, sonra kalkıp alışverişe gittim, bişeylerden uzaklaşmak istiyodum, eve hiç gelmek istemedim, tanıdığım kimseyi görmek istemiyodum, ama yine geldim eve. o gün gece olmadı sanki bana, sebepsiz sıkıntı, yok olmak istiyodum sürekli, gençlik işte ve bazı aksilikler 16 yaşında altında kalkamıcağım problemler yanlızlık...
o yıl herşey üst üste geldi, orta okul sınıf birinciliklerim vardı, ama lise birde kaldım. o yaz benim için kabustu, herkesten utanmaya başlamıştım, ailem arkadaş ortamımdan beni uzaklaştırdılar, sonrada beni başka okula aldılar, o okulda sadece bir hafta okuyabildim, dayanamadım, herkes garipsiyomuş gibiydi, kimse konuşmuyodu, öğretmenler bile bana tavır yapıyodu, ama ben yinede kararlıydım eski başarımı elde edicem, çok çalışıcam ve güzel bir üniv. yerleşicem diyodum.
ama ölüm yine aklımın bi köşesinde vardı, ya yok olmak yada zirveye ulaşmak. çocukluk ya tabi sadece okul ve arkadaş problemim de yoktu, ailevi maddi manevi herşey üst üste geldi, o yıl sigaraya da başlamıştım
.. o akşam tam yatıcakken bizimkilerin yanına gittim, herkes pür dikkat tv izliyo içeri girdiğimin bile farkına varmadılar, ne var varmasınlar çok mühim bişeymi, deği,l ama benim psikolojim öle bozukmuş ki gördüğüm yaşadığım iyi yada kötü herşey sanki bir tokat gibi geliyodu. neyse o gece çok sigara içtiğimi hatırlıyorum.
sonra bi baktım çatıdayım. telefonumu çıkardım cebimden baktım saat 11,56, yerden 4 kat yüksekteydim, düşünmeye gerek yok diyip kendimi aşağıya bıraktım, elektrik telleri boynuma dolandı ve benim hızımla teller koptu. büyük bir patlama oldu, ağzımdan ateşin çıktığını gördüm, yani elektrikte çarpmadı.
sonra annemin çığlıklar, komşular, babam herkes başımdaydı. konuşamadım, annem ölme diye yalvarıyodu hepsini duyuyodum, ama cevap veremedim. beni kucakladıkları gibi hastaneye götürdüler, onlar sadece yaşamam için uğraştılar, o an biyerime daha fazla zarar görmesin diye değil. belki de doğru yaptılar, bu şekilde olmak benim için belki daha hayırlıdır.
o sabah ameliyata girdim, girmeden önce herkes tek tek yanıma geldi, konuşmak istedim yine olmadı. en son babam geldi, iyi olucaksın dedi. ben o anda baba bacaklarım evin önünde kaldı dedim, göz yaşları içinde olduğu yere yığıldı ve bir daha kimse o bacaklarımı getirmedi ordan.
olay böle nereye gidersem gideyim intihar ettiğimi sölemiyorum, çünkü çok uatanıyorum, hastanede bile dosyam yastığımın altında oluyo hep, kimse açıp okumasın diye. şimdi çok iim, 4 tekerleğime alıştım, hiç ağlamadım, hep güldüm, içim kan ağlasa da güldüm. gülmek zorunda olduğum için hiç isyan etmedim çünkü yüzüm yok. anneme yaslanıp ağlayamadım, çünkü yüzüm yok, bu istiyorum diyemedim çünkü yüzüm yok.
bazen kendimi kandırıyorum trafik kazasıda insan hatasından değil midir diye, benimki de 16 yaşımda yapmış olduğum hatanın cezasını çekiyorum ömür boyuda çekicem...
çok pasif mutsuz bi insan değilim, artık çalışıyorum beni oyalıcak güzel bi işim var, açık liseden liseyi bitirdim, seneye de öss ye giricem. ailemi çok üzdüm, onlarım mutlu olması için benim de mutlu görünmem gerekiyo ve artık bunu başarıyorum, gözlerim ıslanmadan ağlayabiliyorum...
hııı bu arada bi erkek arkadaşım da vardı, onunla da çok ii değildi aramız, ama ben biraz sevgili konusunda sorumsuzdum, onun için kendimden fedakarlık etmezdim, sanırım o yıllar biraz güzeldim ona da güveniyodum galiba... neyse o da boş çıktı, olaydan 4 ay sonra sahilde bi daha yürüyemiceğimizi ve gelinlik giyemiceğimi söyleyip, çekti gitti. şimdi sanırım başkasıyla evlilik hazırlığı yapıyo. allah herkesi mesut etsin, ne diyeyim kendim ettim kendim çekiyorum işte, hepsini hak ettim..
umarım benimde ailemin de yaşadığı en büyük üzüntü bu olur. allah kimseye bunları yaşatmasın, çok zor birilerine muhtaç olma,k çok zor yaşlılara yer verememek, birilerinin kucağında bi yerlere gitmek yada gidememek, bişeyleri ömür boyu yapamıcağını bilmek çok zor. allah hepimizin yardımcısı olsun arkadaşlar...
o yıl herşey üst üste geldi, orta okul sınıf birinciliklerim vardı, ama lise birde kaldım. o yaz benim için kabustu, herkesten utanmaya başlamıştım, ailem arkadaş ortamımdan beni uzaklaştırdılar, sonrada beni başka okula aldılar, o okulda sadece bir hafta okuyabildim, dayanamadım, herkes garipsiyomuş gibiydi, kimse konuşmuyodu, öğretmenler bile bana tavır yapıyodu, ama ben yinede kararlıydım eski başarımı elde edicem, çok çalışıcam ve güzel bir üniv. yerleşicem diyodum.
ama ölüm yine aklımın bi köşesinde vardı, ya yok olmak yada zirveye ulaşmak. çocukluk ya tabi sadece okul ve arkadaş problemim de yoktu, ailevi maddi manevi herşey üst üste geldi, o yıl sigaraya da başlamıştım
.. o akşam tam yatıcakken bizimkilerin yanına gittim, herkes pür dikkat tv izliyo içeri girdiğimin bile farkına varmadılar, ne var varmasınlar çok mühim bişeymi, deği,l ama benim psikolojim öle bozukmuş ki gördüğüm yaşadığım iyi yada kötü herşey sanki bir tokat gibi geliyodu. neyse o gece çok sigara içtiğimi hatırlıyorum.
sonra bi baktım çatıdayım. telefonumu çıkardım cebimden baktım saat 11,56, yerden 4 kat yüksekteydim, düşünmeye gerek yok diyip kendimi aşağıya bıraktım, elektrik telleri boynuma dolandı ve benim hızımla teller koptu. büyük bir patlama oldu, ağzımdan ateşin çıktığını gördüm, yani elektrikte çarpmadı.
sonra annemin çığlıklar, komşular, babam herkes başımdaydı. konuşamadım, annem ölme diye yalvarıyodu hepsini duyuyodum, ama cevap veremedim. beni kucakladıkları gibi hastaneye götürdüler, onlar sadece yaşamam için uğraştılar, o an biyerime daha fazla zarar görmesin diye değil. belki de doğru yaptılar, bu şekilde olmak benim için belki daha hayırlıdır.
o sabah ameliyata girdim, girmeden önce herkes tek tek yanıma geldi, konuşmak istedim yine olmadı. en son babam geldi, iyi olucaksın dedi. ben o anda baba bacaklarım evin önünde kaldı dedim, göz yaşları içinde olduğu yere yığıldı ve bir daha kimse o bacaklarımı getirmedi ordan.
olay böle nereye gidersem gideyim intihar ettiğimi sölemiyorum, çünkü çok uatanıyorum, hastanede bile dosyam yastığımın altında oluyo hep, kimse açıp okumasın diye. şimdi çok iim, 4 tekerleğime alıştım, hiç ağlamadım, hep güldüm, içim kan ağlasa da güldüm. gülmek zorunda olduğum için hiç isyan etmedim çünkü yüzüm yok. anneme yaslanıp ağlayamadım, çünkü yüzüm yok, bu istiyorum diyemedim çünkü yüzüm yok.
bazen kendimi kandırıyorum trafik kazasıda insan hatasından değil midir diye, benimki de 16 yaşımda yapmış olduğum hatanın cezasını çekiyorum ömür boyuda çekicem...
çok pasif mutsuz bi insan değilim, artık çalışıyorum beni oyalıcak güzel bi işim var, açık liseden liseyi bitirdim, seneye de öss ye giricem. ailemi çok üzdüm, onlarım mutlu olması için benim de mutlu görünmem gerekiyo ve artık bunu başarıyorum, gözlerim ıslanmadan ağlayabiliyorum...
hııı bu arada bi erkek arkadaşım da vardı, onunla da çok ii değildi aramız, ama ben biraz sevgili konusunda sorumsuzdum, onun için kendimden fedakarlık etmezdim, sanırım o yıllar biraz güzeldim ona da güveniyodum galiba... neyse o da boş çıktı, olaydan 4 ay sonra sahilde bi daha yürüyemiceğimizi ve gelinlik giyemiceğimi söyleyip, çekti gitti. şimdi sanırım başkasıyla evlilik hazırlığı yapıyo. allah herkesi mesut etsin, ne diyeyim kendim ettim kendim çekiyorum işte, hepsini hak ettim..
umarım benimde ailemin de yaşadığı en büyük üzüntü bu olur. allah kimseye bunları yaşatmasın, çok zor birilerine muhtaç olma,k çok zor yaşlılara yer verememek, birilerinin kucağında bi yerlere gitmek yada gidememek, bişeyleri ömür boyu yapamıcağını bilmek çok zor. allah hepimizin yardımcısı olsun arkadaşlar...