Mehmet bey, oraya bir daha gidin ve onlara 2009/67 sayılı genelgenin C/5 maddesini okumalarını söyleyin!
Nitekim bu ayrım, aynı genelgenin EK:4 evrağında da karşılık bulmuş ve orada da çok net ayrım yapılmıştır. EK:4'de Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürü'ne, "GENEL SAĞLIK SİGORTASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nden ........ Bağ-No, ........ tahsis numaralı ........ hakkında aşağıda (X) ile işaretlenen maddelerde belirtilen konulara ilişkin görüş isteyin" denmiştir.
Madem herşey maluliyete endeksli, neden bunca ayrım yapmış kanun ve genelge?!
Yani 28-4 ile 28-5 birbirinden bağımsız iki fıkradır ve uygulaması da birbirinden tamamen ayrıdır. 28. maddenin 5. fıkrası için yapılacak işlemlerin maluliyetle hiç bir ilgisi kurulamaz. İl müdürlüğüne düşen şey, kişiyi EK:2 ile hastaneye sevk etmek ve %40 üzeri raporu varsa, EK:4 ile tahsis işlemleri için ilgili Daire Başkanlığı'ndan karar talep etmektir...
Eğer bu açıklamayla da iş görmezlerse, il müdürünü ve o memuru Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na Başbakanlığa ve Valiliğe şikayet edeceğinizi söyleyin. Bu kadar sözden anlamayan kişiler için başka yol yok!
"5- 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin dördüncü fıkrası (ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte bu Kanuna göre malul olanlar) ile beşinci fıkrasına göre (çalışma gücü kaybı % 60'ın altında olanların çalışma gücü kayıp oranlarının %40-49, %50-59 arasında olup olmadığı) yapılan değerlendirmelerde, çalışma gücü kayıp oranlarının mutlaka belirtilmesi gerekmektedir. Çünkü söz konusu fıkralara göre 1/10/2008 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4 (b) sigortalılarının aylıkları hesaplanırken, aylık bağlama oranlarında esas alınacak prim gün sayıları, çalışma gücü kayıp oranlarına göre belirlenecektir."
Görüldüğü üzere 28. maddenin 4. fıkrası ile 5. fıkrası birbirinden çok net olarak ayrılmış ve 4. fıkrasının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihte bu Kanuna göre malul olanlar'ı kapsadığı özellikle belirtildikten sonra, 5. fıkrası için hiç bir kısıtlama getirmediği gibi, aksine, çalışma gücü kaybı % 60'ın altında olanların çalışma gücü kayıp oranlarının %40-49, %50-59 arasında olup olmadığı değerlendirilirken, mutlaka oran yazılması gerektiği de belirtilmiştir!
Nitekim bu ayrım, aynı genelgenin EK:4 evrağında da karşılık bulmuş ve orada da çok net ayrım yapılmıştır. EK:4'de Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürü'ne, "GENEL SAĞLIK SİGORTASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'nden ........ Bağ-No, ........ tahsis numaralı ........ hakkında aşağıda (X) ile işaretlenen maddelerde belirtilen konulara ilişkin görüş isteyin" denmiştir.
( ) Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce çalışma gücünü kaybeden sigortalının 28/dördüncü fıkrasına göre değerlendirilmesi,
(X) Çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün % 40 ila % 59 oranında kaybedip kaybetmediği (5510/28-5),
Ayrıca Ek:1 ve EK:1A'da maluliyete dair hastaneye sevk düzenlenirken, EK:2'de, hastaneye sevk ederken "( ) Çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü en az ne oranda kaybettiğinin tespiti" istenmiştir. (X) Çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün % 40 ila % 59 oranında kaybedip kaybetmediği (5510/28-5),
Madem herşey maluliyete endeksli, neden bunca ayrım yapmış kanun ve genelge?!
Yani 28-4 ile 28-5 birbirinden bağımsız iki fıkradır ve uygulaması da birbirinden tamamen ayrıdır. 28. maddenin 5. fıkrası için yapılacak işlemlerin maluliyetle hiç bir ilgisi kurulamaz. İl müdürlüğüne düşen şey, kişiyi EK:2 ile hastaneye sevk etmek ve %40 üzeri raporu varsa, EK:4 ile tahsis işlemleri için ilgili Daire Başkanlığı'ndan karar talep etmektir...
Eğer bu açıklamayla da iş görmezlerse, il müdürünü ve o memuru Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na Başbakanlığa ve Valiliğe şikayet edeceğinizi söyleyin. Bu kadar sözden anlamayan kişiler için başka yol yok!